Anka Proje; doğru çalışan başarılı binalara imza atıyor

Bina ve endüstri tesislerine yönelik mekanik ve elektrik tesisat mühendisliği tasarım ve danışmanlık hizmetleri veren bir mühendislik firması olan Anka Proje, strüktürün yaşanılabilir hale getirilmesi için gerekli tüm elektromekanik ve teknolojik sistemler için yapıya özel tasarım üretiyor. Firmanın müşteri portföyünde her biri alanlarında saygın inşaat yatırım firmaları, mimari tasarım firmaları, proje yönetim firmaları ve diğer önemli kurumsal firmalar bulunuyor.

Sürdürülebilir, sorunsuz ve ekonomik çalışan bina için mühendislik tarifi verme anlayışıyla çalışmalarını sürdüren Anka Proje, yapı teknolojisinde çok yakın ilişkide olan mekanik ve elektrik tesisat sistemlerin tasarlamasını da aynı çatı altında gerçekleştiriyor. Firmanın çalışmaları hakkında Anka Proje Kurucu Ortağı Serhan Çaycılar’dan bilgi aldık. Anka Proje’nin çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Anka Proje olarak, inşaat sektöründe tesisat mühendisliği tarafında faaliyet göstermekteyiz. Isıtma, soğutma, havalandırma, temiz su, atık su, yangınla mücadele sistemlerinden kuvvetli ve zayıf akım sistemlerine kadar tüm elektromekanik disiplinler çalışma alanımıza giriyor. Hastane, otel, konut projeleri, fabrika, otel ya da alışveriş merkezleri; özetle her türlü yapı bizim iş kolumuz olabiliyor. Direkt yatırımcı gruplara veya mimari tasarım bürolarına bağlı olarak hizmet verebiliyoruz. Ekibinizden bahseder misiniz? Mühendis ve teknikerlerde oluşan yaklaşık 40 kişilik elektromekanik tasarım uzmanı teknik personelimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalıştığınız sektörde belli kıstaslar var mı? Nasıl bir yol izliyorsunuz? Mühendislik formasyonuyla çalıştığımız için; tüm tasarımlarımız güncel standart, yönetmelik ve literatüre bağlı olarak hazırlanıyor. Bu anlamda standart ve literatür takibi oldukça önem arz ediyor. Bunun yanında; her proje için tatbik edilecek sistemlerin seçimi, buna yönelik yapılan fizibilite etütleri işimizin önemli bir parçası oluyor. Tüm işlerimizde hedefimiz; doğru bir sistem seçimiyle doğru çalışan bina ortaya koymaktır. Bu prensibi biraz açarsak; işletme maliyetleri optimize edilmiş, işletme yönetimi kolaylaştırılmış enerji etkin sistemlerin donatılması ve gerekli can güvenliğinin sağlanabildiği teknolojilerin tesis edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Bina yatırımı yapılırken, yatırımcının bu konularda nelere dikkat etmesi gerekiyor Öncelikle doğru bir bina tasarımı elde etmesi elbette en önemli başlangıç hedefi olmalıdır. Buradaki kasıt; mimari, yapı statiği, ve elektromekanik sistemlerin bileşkesiyle doğru bir tasarımın elde edilmesidir. Bu doğrultuda elbette konusunda uzman tasarımcılarla yola çıkılması yatırım planlamasının ilk ayağı olacaktır. Akıllı binalar son yıllarda oldukça gündemde. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Öncelikle ‘akıllı bina akıllı mimarın eseridir’ kavramı bu konuda bilinmesi gereken en önemli unsurdur. Diğer taraftan; bu kavram ağırlıklı olarak pazarlama unsuru olarak algılanabiliyor. Bizler; tesis ettiğimiz elektromekanik sistemlerin yönetilmesi için zaten asgaride bina otomasyon sistemi tasarlamak durumundayız. Bu anlamda; bina HVAC ve yangınla mücadele sistemleri zaten ihtiyaca göre bir algoritma otomasyon üzerinden çalışmaktadır. Buna akıllı bina denmesi çok anlamlı durmuyor ki zaten temelde olması gereken çalışma biçimi bu olmalıdır. Son kullanıcıyı etkilemek üzere ortaya konan bazı otomasyon makyajları ise maalesef amaca yönelik olmaktan çıkabilmektedir. Bu nedenle akıllı binayı otomasyon donatımından ziyade doğru mimari planlama ve dokunuşlarla elektromekanik yük ve ihtiyaçları asgariye çekmeye başarıp çevre dostu bir formata sokabilecek bir bakış açısı olarak algılamak doğru olacaktır. Çevreci olmak adına neler yapıyorsunuz? Mühendisler olarak yaptığımız işlerde ister istemez çevreye bir takım etkiler, zararlar bırakmak zorunda kalıyoruz. Mekanik olarak havalandırma, soğutma yaptığımız bir binada ister istemez çevreye bir zarar veriyoruz. Teknolojik olarak elbette cihazların verimlikleri sürekli artıyor. Teknoloji ilerliyor ama ağır ilerliyor. Yapılabilecek tek şey kullanılan ekipmanların verimlilik değerlerinin arttırılmasına yönelik teknoloji geliştirmek oluyor. Son yıllarda projelere mümkün olduğu kadar yenilenebilir enerji kullanımı dahil ediliyor. Bu çerçevede ‘Yeşil Bina’ sertifikaları da yatırımcıyı disipline eden bir konu olmuştur. Bu sertifikayı almak için tüm parametrelere uymak zorundasınız. Böylelikle bu disiplin altına ilerleyerek inşa edilen binaları olabildiğince çevre dostu tanımına sokabiliyorsunuz. Projelendirme yaparken süreç nasıl ilerliyor? Bizlerle birlikte diğer proje paydaşları ortak bir iş programı ve algoritma çerçevesinde çalışma yürütüyor. Müşterek yürütülen koordinasyon sürecinden sonra tüm disiplinler kendi mühendislik hesapları ve proje çalışmalarını sonlandırarak yatırımcıyı ihaleye çıkartacak ihale dokümanlarını hazırlıyor. Bu dokümanlar üzerinden ihale edilen iş bir yükleniciye tevdi ediliyor ve uygulama süreci başlıyor. Yatırımcı arzu ederse biz tasarımcılar uygulama safhasında teknik danışmanlık hizmeti vermek üzere sürece dahil oluyoruz. Güncel projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Devam etmekte olan ofis, otel, üniversite kampüsü ve karma kullanım projelerimizle yurtiçi ve yurtdışında çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Türkiye’deki otel projelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye turizm potansiyeli her zaman yüksek olan bir ülke. Dolayısıyla otel yatırımlarının her dönem hız kesmeden devam etmekte olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Takdir edersiniz ki otel yatırımları kullanıcı konforuyla birlikte sağlık ve can güvenliği anlamında önem arz eden birçok unsuru birden barındırıyor. Bu nedenle her bir disiplin; güncel standart ve literatürler esas alınarak tasarlanmalıdır. Bu kapsamda yatırımları uluslararası oteller ve lokal butik oteller olarak gruplarsak eğer; uluslararası zincir oteller tüm standartlarını ve teknik şartlarını ortaya koyabiliyorlar. Bu nedenle bu gruplar için sistem tasarımı daha rasyonel bir formatta ilerleyebiliyor. Fakat lokal yatırımcıya baktığınız zaman bu konu tamamen yatırımcının insiyatifine ve vizyonuna kalmış oluyor. Mimari açıdan şahane oteller yapılıyor ancak bu yapıların elbette teknik alt yapılarına da iyi bakılması lazım.