Lezzetin kökenini tasarımla bütünleştiriyor

Mayarc Mimarlık Kurucusu Yüksek Mimar Tuğçe Eren, lezzetin kökenini ve hikayesini tasarım ile bütünlerken, doğru deneyimi sunan ve günümüzün teknolojisini doğadan ve konfordan uzaklaşmadan uygulayan tasarım anlayışını benimsiyor.

Özlem Kapar Mayarc Mimarlık, çok sevdiği mimarlık mesleğini kazandığı tüm deneyimler ışığında yeni kullanıcı odaklı mekanları hayata geçirebilmek ve sahip olduğu aileyi büyütmek amacıyla Yüksek Mimar Tuğçe Eren tarafından kuruldu. Yaptıkları çok sayıda özgün tasarımlar ve bu tasarımların uygulamalarını da kendi bünyesi içinde gerçekleştirerek, kullanıcıyla direkt temas eden şirket oluşumu ile her geçen yıl daha büyük kitlelere hitap ediyor. Mayarc Mimarlık'ın yurt içi ve yurt dışı restoran, kafe, mağaza, ofis, konut, eğlence merkezi alanlarında çok sayıda tamamlamış ve hala devam etmekte olan güncel projeleri var. Son dönemlerde gastronomi alanındaki projeleri ile dikkat çekiyorlar. Marka sürdürülebilirliği Tuğçe Eren tasarım prensiplerini, “Kullanıcıya sorulan doğru soruları mekana yansıtırken, tasarım çizgisi, renk, malzeme dokusu ve doğru ışık kullanımı ile birlikte hayal ettiğinin ötesine geçebilmek” diye anlatıyor ve şöyle konuşuyor: “Tüm bu notaları yan yana getirirken en önemli faktör, edindiğin tecrübeyi ve bilgiyi tasarladığın veya uygulamasını yaptığın her bir metrekare alanda kullanabilmek. Bu sayede kullanıcı odaklı, sorunsuz bir altyapıyla, zaman ve maliyetin doğru yönetimiyle markanın sürdürebilirliğine katkı sağlıyoruz. Birçok disiplinin bir araya geldiği bu düzende, kapsamlı analizler ile doğru soruları sorarak planlamaları doğru yönetmek, uygulama sürecinde karşılaşabileceğiniz problemleri öngörüp henüz tasarım sürecinde çözüm üretmeyi sağlıyor.” Tecrübeli kadro Ofis bünyesinde 15 kişilik bir mimari ekip ile çalıştıklarını anlatan Tuğçe Eren, tasarım ve anahtar teslim uygulamalarının yapıldığı üretim ekipleri ile beraber dev bir organizasyon ağına sahip olduklarını ifade ediyor. Eren, "Tecrübeli mimar/iç mimar kadromuz, şantiye şeflerimiz, görselleştirme uzmanlarımız, muhasebe/satın alım işleri müdürümüz ve hayatımı her anlamda kolaylaştıran asistanım ile ortak çalıştığımız sayısız uygulama ekibimiz ile bir bütünüz" diye konuşuyor. Gastronomi başarısı Gastronomi sektörü içerisindeki yerini yıllar içinde sağlamlaştıran Tuğçe Eren, bu sektöre yönelik proje başlangıcını dünya mutfağı üzerine Tiflis’te aldığı restoran ile başladıktan sonra, Türkiye’de farklı konseptlerde restoran ve kafe projelerini başarıyla tamamladı, yıllar içinde daha fazla projede yer aldı. Kafe sektöründe tasarımını ve anahtar teslim uygulamasını yaptıkları çok sayıda Godiva projeleri bulunuyor. Bunlardan Türkiye ve yurt dışından birer örnek paylaşmak gerekirse; Antalya’da Rixos Premium Otel içinde yer alan Godiva Cafe, Dubai’de Dubai Mall AVM içinde yer alan Godiva Cafe verilebilir. Yine uygulama işini yaptıkları Tersane İstanbul Rixos Otel’de yer alan “Velena Restaurant” bir diğer güncel projelerinden biri. Filo D’olio Restoran sektöründe tasarım ve uygulama işlerini bir arada tamamladıkları zincir işletmelerden, İtalyan mutfağının senelerdir ülkemizdeki temsilcilerinden biri olan Filo D’olioiçin her tamamladıkları şube büyük beğeni topluyor. Mayarc Mimarlık, Filo Dolio'nun İzmir İstinyepark, Vadi İstanbul, Bursa Downtown ve Caddebostan şubelerine tasarımlarıyla imzasını attı. Uygulamalarını da kendi bünyesinde yaptığı Caddebostan’da yer alan Filo D’olio Milano, Bursa Downtown AVM’de yer alan Filo D’olio Sicilya restoranları, İtalya’da bulunduğu kendi bölgesine ait konseptleri ile ismini yaşatıyor. Aileden biri Gastronomi ve turizm sektörünün her daim canlı ve adeta yaşayan bir organizma gibi çoğaldığını anlatan Tuğçe Eren, yılda en az 30 ve üzeri kafe ve restoran alanında proje yaptıklarını söylüyor. Tuğçe Eren, “Birlikte çalıştığımız farklı markalar ailemizden biri oluyor ve onlarla birlikte biz de büyüyoruz, her daim öğreniyoruz. Aldığımız geri dönüşler bizi çok mutlu ediyor. Bu aileyi uzun seneler daha da büyüterek daha fazla projede kullanıcılar ile buluşabilmeyi diliyorum” ifadelerini kullanıyor. Konsept süreci Tuğçe Eren yatırımcı ile gelişen süreci ise şöyle aktarıyor: "Mimar olarak taşıdığımız estetik değerler kadar işlevsellik de önemli. Bir projeye başlarken öncelikle markaya ait yemekler ve kurgularının ne olduğunu soruyoruz. İç mekan yerleşimleri ile beraber mutfak cihazlarını ve yerleşimlerini de aynı değerde çalışıyoruz. Mutfaktan çıkması planlanan ürünlere göre kullanılan cihazları yerleştirerek, kullanıcıya kalan metrekareleri belirliyoruz. Beraberinde iç mekan kurgusuna ait oturum ve sirkülasyon servis ağını planlıyoruz. Tüm bu teknik bilgileri özümseyerek markayı ön plana çıkaracak hikayeyi oluşturuyoruz. Bu bağlamda; doğru işlevsel çözümler ve markamızı anlatan hikayemizi müşteriye yansıtacak estetik dokunuşlara sıra geliyor. Vermek istediğimiz duyguyu ön plana çıkaracak tasarım bitişleri, özenle seçtiğimiz malzeme seçimlerimizle harmanlanıyor. Bu bütünselliği kazandıkça sürdürülebilirlik de sağlanmış oluyor. Tüm bu sürecin sonunda oluşturduğumuz tasarım ve uygulama paketimizin detaylı metraj analizleri ile keşif listemizi oluşturup uygulama sürecimize hazırlanıyoruz." Güncel trendler Tasarım dünyasında sürekli değişen trendlere uyum sağladıklarını ve bunları doğru metotlar ile kullanarak kendilerini güncel tuttuklarını vurgulayan Tuğçe Eren, şöyle devam ediyor: "Sadece estetik değerler ile değil, bu estetikliği teknolojik yenilikler ile güncel ve uzun ömürlü tutarak; doğa dostu, yerel üreticilerimizin malzeme ve sanatıyla bütünleşen cesur detaylar olarak tasarıma dönmesi mekana duygu katıyor. Hikayesi olan mekanlarla kullanıcıyı buluşturmak, yaşatmak istediğimiz duyguları ön plana çıkaracak doku, renk, ışık, sanat, doğal malzemeler ve bitki kullanımı gibi çok sayıda duyularımıza hitap eden ve doğadan parçalar ile kullanıcıları yemekten aldıkları tatların dünyasında buluşturan deneyimler, bu sektörün zenginliğini yaşatıyor." Özgünlük Türkiye'nin gastronomi ve turizm sektöründe inanılmaz zengin bir yelpazesi olduğunun altını çizen Tuğçe Eren, adeta her şehrimizin kimliğini yansıtan birbirinden farklı ve özel yemek çeşitliliğiyle tüm duyularımıza hitap eden tatlara sahip olduğumuzu vurgulayarak şunları ifade ediyor: "Bu da bizim kimliği olan, tekdüzeleşmemiş, zengin renk ve duyguya sahip sayısız veri oluşturmamızı sağlıyor. Kendi coğrafyamız ve buna ek olarak bazı önde gelen ülke mutfaklarına ait gastronomi sektöründeki duyusal zenginliği, restorana adım attığımız andan itibaren mekânla deneyimlemeye başlıyoruz. Bu sebeple özgün mekan tasarımları artık daha da önemli hale geldi. Lezzetin kökenini ve hikayesini tasarım ile bütünleyerek doğru deneyimi sunan, kullanıcıya vermek istediğin duyguyu o günün teknolojisinin verdiği olanakları da kullanarak cesur dokunuşlarla doğadan ve konfordan uzaklaşmadan yaşatabilen tasarımlar, geleceğe de ışık tutacak." www.mayarc.com.tr