Ringa Sea Food, Türkiye’nin en iyi deniz mahsulleri restoranı olmaya aday

Yaklaşık iki yıl önce açılan Ringa Sea Food, Kuruçeşme’deki restoran ve eğlence kompleksi Oligark İstanbul bünyesinde yer alıyor. Sunduğu Boğaz manzarasını Akdeniz esintileri taşıyan dekorasyonuyla zenginleştiren Ringa Sea Food birçok deniz mahsulüne yer veren geniş mönüsüyle üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin en iyi deniz mahsulleri restoranı olmaya aday. Mekan yakın zamanda Şef Memet Özer ile marka birlikteliği gerçekleştirdi. Yaklaşık 32 yıldır sektörde adından söz ettiren ve yaptığı televizyon programlarıyla evlerimize de konuk olan Şef Memet Özer, Ringa’da yaratılan konsepti şu sözler ile anlatıyor: “Ringa, balık restoranı denildiğinde klasikleşmiş ürünleri sunmanın yanı sıra dünyayı ve trendleri çok iyi takip eden ve çiğ balıklardan vongole’ye, linguini’den kabuklu bouillabaisse çorbasına kadar farklı şeyler de yapan bir deniz mahsulleri lokantası. Bu özelliğimizle de balık restoranlarından farklı konumlanıyoruz.” Mevsim balıkları ön planda Konsepti deniz mahsulleri olarak kurgulanan Ringa, rakı-balık eşlemesiyle çok standart mönülere sahip birçok işletmeden farklı olarak mönüsünde farklı içeceklerin de eşlikçi olabileceği bir çeşitlilik sunuyor. Bu kapsamda restoranın içerisinde Türk butik üreticilerin de yer aldığı zengin bir şarap kavı bulunuyor. Mönü, dünyanın farklı mutfaklarından örnekler sunsa da temel mevsim balıkları restoranın olmazsa olmaz ana malzemelerinden. Özer, “Kendi bölgemiz ve yakın Karadeniz balıklarını günlük olarak temin ediyoruz. Mönümüzde palamut, sardalya gibi balıklara yer verdik. Şimdi lüferin de zamanı geldi. Biz de çok başarılı bir şekilde bu balığı sunuyoruz. Mevsimsellik bizim için çok önemli. Dolayısıyla bulabildiğimiz ürünleri muhakkak değerlendiriyoruz. Buna bağlı olarak sabit mönümüzün yanında konuklarımıza sürprizlerimiz de oluyor. Ayrıca bence bir balık restoranının olmazsa olmazı çok iyi bir mısır ekmeği, lakerda ve tarama sunması. Bizim lakerda ve taramamız çok seviliyor” diyor. Sırlanmış balık çeşitleri, dil balığı ve suyu da ayrı olarak kasede gelen buğulama mekanın özel lezzetlerinden bazıları. Mekanın mönüyle eşleşen çok zengin bir meze mönüsü de mevcut. İsteğe göre hem sade hem de güveçte domates sosuyla hazırlanan cibes otu, mevsimine göre taze otlar, Girit ezmesi, tuz oranıyla da beğeni toplayan tarama ise bu lezzetlerden bazıları. Uluslararası mutfaklardan lezzetler Çok genç ve dinamik bir ekiple çalıştığını ifade eden Özer, “Mutfakta yaklaşık 10 kişiyiz. Mesleğini çok seven ve dünyadaki trendleri yakından takip eden Şef Mahmut Cansever tarafından koordine ediliyor. Her türlü yeniliğe açık olmaları dinamiklik sağlıyor. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili olsa da hem yanlış avlanma teknikleri nedeniyle hem az malzeme kullanılması nedeniyle bu Dünyadan farklı lezzetleri standartlarında sunmaya özen gösteriyoruz. Konuklarımıza bu anlamda alternatifler yaratıyoruz” diyor. Mönüde ilk olarak farklı meyvelerle zenginleştirilen tartarlar dikkat çekiyor. Kılıç tartar mango sosuyla tuna tartar ise avokado ile sunuluyor. Çiğ balık kategorisinde de birçok alternatif sunan mekan bu alanda Peru ve Güney Amerika mutfağından ceviche’ler hazırlıyor. Vongole, deniz tarağı, istiridye gibi kabuklu deniz ürünleri de mönünün diğer kalemini oluşturuyor. Ringa Sea Food’un en iddialı kalemlerinden birisi deniz ürünlerinden hazırladığı makarnaları. Tüm makarna çeşitlerinde özel olarak hazırlanan balık suyu lezzetin önemli parçalarından birini oluşturuyor. Linguini, ıstakozlu makarna gibi alternatiflerin yanında İspanya standartlarında paella konuklardan tam not alıyor. Tatlı mönüsünde az ama lezzetli seçenekler sunan mekanda Fransız sufle, tahin helvalı sufle, şarap soslu çilek ve vişneli ekmek kadayıfını deneyebilirsiniz. Güvenli Turizm Sertifikası’na sahip olan ve pandemi nedeniyle 85 kişilik kapasiteyle hizmet sunan Ringa Sea Food, öğlen servisiyle açılıyor ve gece 00.00’a kadar hizmet veriyor. www.ringaseafood.com