TÜROB Başkanı Müberra Eresin: “Turizmde Haziran ortasıyla hareketlenme bekliyoruz.”
Basın mensuplarıyla online bir basın toplantısı gerçekleştiren TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Türkiye turizmi ve konaklama sektörünün çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunarak, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Eresin, “Haziran ayı ortalarından itibaren normalleşme yolunda ilk adımların geleceğini umut ediyoruz” dedi.
Online da olsa yeniden basın mensuplarıyla yeniden bulaşabildikleri için mutlu olduğunu belirterek sözlerine başlayan TÜROB Başkanı Müberra Eresin, online basın toplantısında basın mensuplarının merak ettiği soruları yanıtladı. Türkiye turizmi ve konaklama sektörünün çalışmalarıyla ilgili önemli bilgiler veren Eresin, “En iyi yıllarımızdan biri olarak başladığımız 2020 yılı maalesef tüm dünyada olduğu gibi en talihsiz yıl olarak kayıtlara geçecek. Daha önce tanımadığımız, bilmediğimiz, deneyimlemediğimiz bir süreç bu. Önümüzdeki haftalarda bizi daha da zor bir sürecin beklediğini söyleyebiliriz. Çünkü yeni uygulama ve kuralları yerine getirdiğimiz, tesisleri hazırladığımız ve yine ilk kez deneyimlemediğimiz bir süreç olacak. Şunu söylemeden de geçmek istemem; turizm faaliyetlerimizi sekteye uğradığı bu dönem bizlerin belki de en fazla çalıştığımız dönem oldu” diyerek toplantıya başladı.
Normalleşme süreci
Normalleşme sürecini, salgının gidişatı ve kontrol altına alınmasının belirleyeceğini ifade eden Eresin, “Türkiye, şu anda salgını kontrol altına almış görünüyor ve başarılı bir süreç yönetiliyor. Sektörümüz adına iyimser olmak zorundayız ve tüm çabalarımız iyimser tabloya göre devam ediyor. Virüsün ülkemizde yayılmasının kontrol altına alınması ve diğer ülkelerde gelişmeler dikkate alınarak, turizm ve konaklama sektöründe Haziran ayının ikinci haftası itibariyle yavaş da olsa hareketlenmenin başlaması umut edilmektedir. Haziran ayı ortalarından itibaren normalleşme yolunda ilk adımların geleceğini umut ediyoruz” dedi.
“Önce çarklar dönmeye başlasın”
Yıl sonu için rakamsal bir hedeften bahsetmenin mümkün olmadığının altını çizen Müberra Eresin, “İnsan hayatını endişelerimizin merkezine koyduğumuzu, insan sağlığını her türlü ticari beklentinin önünde tuttuğumuzu özellikle belirtmek isteriz. Bunun yanında salgının ülkemiz turizm sektörüne etkilerinin azaltılması, işletme yapısını ve her şeyden önemlisi istihdam yapısını ayakta tutabilmek bugün için önceliğimiz. Sektördeki her işletme, istihdamını, güçlükle sağladığı kalifiye işgücünü koruyabilmek için maksimum çabayı gösteriyor. TÜROB, olarak bu süreci en kısa sürede atlatarak çalışanlarımızın bir an önce işlerine dönmeleri arzusundayız. Şu anda sayısal bir hedef koymaktan çok, ilk etapta çarkların dönmesi önemlidir. Ancak çarklar dönmeye başladığında plan ve projeler, sayısal hedefler gündeme gelebilecektir” diye konuştu.
Yakın dönem beklentiler
Havacılık alanındaki ekonomik gelişmeler ve pandemi önlemleri kapsamında, uçak kapasitelerinin azalacağının öngörüldüğüne değinen Eresin, iyi senaryoyla ilk hareketlenmenin tüm kayıpları kapatamasa da iç turizmde beklediklerini dile getirdi. Devamında Uzak Doğu ve Orta Doğu sıralamasıyla gerçekleşeceği, Avrupa’da hareketlenmenin ise Eylül ayı itibariyle başlamasının öngörüldüğünü ifade eden Eresin, şunları söyledi: “Avrupa’da Romanya, Bulgaristan gibi Balkan ülkeleriyle Polonya, Ukrayna’nın yanı sıra Kuzey Kıbrıs, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan gibi pazarların da Temmuz ayı itibariyle az da olsa bir hareket bekliyoruz. Almanya’dan her şeye rağmen umutluyum. En azından Türk vatandaşlarını Eylül ayından önce gelmeye başlayacaklarını düşünüyorum. Diğer sektörlerle mukayese edildiğinde, turizm ve konaklama sektörünün virüs etkileri geçtikten sonra en son toparlanacak sektör olacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla dış turizm hareketini açıkçası Eylül ayından önce pek beklemiyoruz. Otellerimiz en geç 15 Haziran gibi açılmaya hazır duruma gelecek. İnsanlar yakın mesafe de olsa tatil yapabilmek istiyorlar, evlerinde çok sıkıldılar. Kurban Bayramı’na kadar olan süreçte hem resort hem şehir otelleri hazır olmuş olacak. Türk vatandaşlarının Türkiye’de tatil yapacaklarına inanıyorum. İstanbul dışında yaşayan, İstanbul’u görmemiş birçok Türk vatandaşı var. Öncelikli olarak onları şehir otellerimizde ağırlamayı bekliyoruz. Bu yılın sonuna kadar daha sakin, daha tedbirli misafir ağırlıyor olacağız. Şehir otelleri için yurtdışı girişler açısından gerçek anlamda hareketlilik önümüzdeki yılbaşı başlar diye tahmin ediyoruz.”
“Yabancılar da yakından izlenmeli”
“Elbette Türkiye güvenli olacak ama yabancı turistleri ülkemize kabul edebilmemiz için geldikleri destinasyonda hastalığın kontrol altına alınmış olması lazım” diyerek sözlerini sürdüren Müberra Eresin, gelen yabancı misafirlerin de güvenli olması gerektiğinin altını çizdi. Kabul edilecek yabancı misafirler açısından da çok dikkatli olmak gerektiğini belirten Eresin, “Türkiye, sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle turizm altyapısıyla dünya turizminde söz sahibi ülkeler arasında yer almaktadır. Yaşanan süreçte, yurdumuzda ve dünyada devreye alınan geçici yasaklamalar turizm sektörünü direkt olarak etkilemiş ve sektör tamamen durmuştur. Virüsün etkilerinin ortadan kalkması ve normalleşmenin başlamasıyla birlikte ülkemize turistler gelmeye devam edecektir” dedi.
“Tüketici hassasiyeti arttı”
Hijyen ve Covid-19 önlemleri konusunda tüketici hassasiyetinin arttığını, bu konularda önlemlerini alan işletmelerin öncelikle tercih edileceğini ifade eden Eresin, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı Sağlıklı Turizm Sertifikasyonu programının, başta tüketici güveni sağlanması, çalışan güvenliği ve olumlu algı dikkate alınarak, kesinlikle ileriye dönük olarak sektöre büyük katkı sağlayacağına inandıklarını söyledi. Hazırlanan programın, dünyadaki hijyen sertifikası programları içinde en üst sırada yer alacak bir program olduğunu da vurgu yapan Eresin, “Misafirlerimiz gönül rahatlığıyla otellerimizde konaklayabilecekler. Bakanlık tarafından yayınlanan genelgeyle konaklama işletmeleri tarafından işletme bünyesinde alınması gereken tedbirler de açıklandı. Bu tedbirlerin birçoğu zaten konaklama sektörü olarak uyguladığımız kurallar. Yeni uygulamalar ile kurallara daha da büyük bir hassasiyet ile uyulacaktır. Şu anda otellerimiz bunun için hazır hale gelmiş durumda. Dolayısıyla bahsi geçen tüm tedbirler hali hazırda otellerimizde alınmış durumda. Özellikle dezenfektan konusunda ekstra bazı tedbirlerle otellerimiz Covid-19 sürecine uyarlanıyor” şeklinde konuştu.
“2021’e hazırlanıyoruz”
Hastalığın birçok alışkanlıkları da değiştireceğini söyleyen Eresin, şunları kaydetti: “Cruise seyahatlerinde bütün dünyada bir düşüş olacak. Toplantı ve kongre turizminde de gelecek yıl pek fazla hareket olacağını düşünmüyoruz. Ama tatil amaçlı seyahat edenlerin sayılarının gözle görülür şekilde artacağını düşünüyoruz. Bütün enerjimizle şimdiden 2021’e hazırlanıyoruz. Hastalığın tamamen kontrol altına alındığı varsayımından yola çıkarsak, 2021’de bütün dünyada insanlar tekrar seyahat etmek isteyecekler. Başarılı sağlık sistemimizi de kullanarak bizim sağlık turizmde öne çıkmamız çok mümkün. Bu süreyi iyi kullanmamız lazım. Dolayısıyla 2021’e umutla bakıyoruz.”
“Yeni destekler şart”
Sektöre destek amacıyla vergisel düzenlemeler, sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin yanı sıra yargısal ve hukuki düzenlemelerin devreye sokulduğunu belirten Müberra Eresin, “Açıklanan destek paketlerinin sektör açısından olumlu olduğunu düşünüyoruz. Ancak yeni desteklere de ihtiyaç bulunduğunu ve açıklanan erteleme sürelerinin uzatılması gereğini de özellikle belirtmek isteriz. Kısa vadede sektörde toparlanma zor görünüyor.Kısa çalışma ödeneği ve işsizlik maaş ödemelerinin yıl sonuna kadar uzatılmasını arzu ediyoruz. Gerek işsizliğin önlenmesi gerekse kalifiye çalışanların sektörde istihdamının devamlılığının sağlanması açısından desteklerin uzatılmasının önemli faydası olacaktır” diyerek sözlerine son verdi.