Uzmanlar, iftar sofrasında tatlı olarak çikolata öneriyor

Ramazan ayının başlamasıyla Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan baklava gibi şerbetli tatlılar da sofralarda yerini almaya başladı. Uzmanlar, yüksek kalorili olan, fazla yağ içeren ve aşırı tüketildiği takdirde şeker hastalığı başta olmak üzere farklı rahatsızlıklara yol açan şerbetli tatlıların tüketimi konusunda uyarıyor. Şerbetli tatlıların 100 gramında yaklaşık 45 gram oranında karbonhidrat, 20 gram oranında yağ ve 30 gram civarında şeker bulunuyor. Bunun yerine kakao oranı yüksek olan ve doğal malzemelerle yapılan çikolataların besleyici değerinin de yüksek olduğunu belirten uzmanlar, kilo kontrolü konusunda da iyi bir seçenek olduğunu belirtiyor. Geleneksel yöntemlerle yaptığı çikolata ve şekerlemelerle kısa sürede büyük taleple karşılaşan Sial Çikolata’nın kurucusu Gıda Mühendisi Yeşim Tekin, çikolatanın diğer şekerli tatlılarla kıyaslandığında kalorisinin çok daha düşük olduğunu belirtti. Bayramda baklava gibi şerbetli tatlılara kıyasla çikolatanın çok daha masum ve ayrıca besleyici bir alternatif olduğuna değinen Tekin, şöyle konuştu: “Çikolata, diğer şekerli gıdalar gibi kan şekerini direkt yükseltmeyen bir ürün... Çikolatanın besleyici değeri yüksekken, vücudunuza aldığınız şeker oranı da çok daha düşük. İftar sofralarında şerbetli tatlılar tüketmek yerine çikolata tüketimi daha sağlıklı bir seçim olabilir. Çikolata tatlı isteğini bastırmada çok daha etkili bir ürün…” “Türkiye’de tatlı kültürü değişmeye başladı” Gelişmiş ülkelerde çikolata tüketiminin çok daha yüksek olduğunu vurgulayan Tekin, son yıllarda bizde de ağır hamurlu tatlılar yerine çikolata tercihinin arttığını belirtti ve “Özellikle şeker ve obezite gibi hastalıklarının artmasıyla ülkemizdeki tatlı tüketimi de değişim gösterdi. Tüketiciler sağlıklı gıdalara yöneldi. Çikolata, özellikle de doğal ürünler kullanılarak üretilen çikolata, tatlı ihtiyacını karşıladığı gibi besleyici yönüyle de sağlığa olumlu etkisi nedeniyle daha fazla tüketilmeye başladı. Sial olarak yaptıkları çikolataların en büyük özelliklerinden birinin geleneksel yöntemler kullanılarak tamamen doğal ürünlerle üretilmesi ve düşük şeker oranı olduğunu ifade eden Tekin, “Türkiye’de az şeker tüketimi konusunda her geçen gün bilinç artıyor, sağlıklı beslenme eğilimi de yükseliyor. Biz de ürünlerimizde daha az şeker kullanırken, kakao oranını yüksek tutuyoruz. Bilindiği gibi şeker oranı yükseldikçe kakao oranı da azalacağından bu durum kilo kontrolünü olumsuz etkilerken, çikolata gibi besleyici bir ürünü sağlıksız bir hale getiriyor; buna da dikkat etmek lazım” dedi. Ürettikleri çikolatalara oransal olarak daha az şeker koymanın yanı sıra şekerli dolgular da kullanmadıklarını, bunun yerine fındık, fıstık gibi kuruyemişleri fazla kullandıklarını belirten Tekin, “Şekerli dolgular içeren çikolatalar yapmıyoruz. Şeker oranını düşük tutarken, kakao ve kuruyemiş, kuru meyve gibi doğal ürünlerin kullanımı daha yüksek tutmaya özen gösteriyoruz. Şeker oranını yüksek kullanmak maliyetleri azalttığı için piyasada genellikle daha yüksek oranda şeker kullanılır. Ancak bizim önceliğimiz maliyetleri kısmak değil, kaliteli ürün üretmektir. Bu doğrultuda besleyici değeri daha yüksek, daha az şeker ve daha fazla kakao içeren ürünler yapıyoruz. Sağlıklı ve besleyici özelliği yanında Ramazan’da tatlı ihtiyacını da en iyi şekilde karşılayacaktır ” diye konuştu. Çikolata gibi çok besleyici bir gıdanın içerisine farklı dolgular koyarak lezzetlendirmeye, boyalar kullanarak renklendirmeye çalışmanın yanlış bir uygulama olduğunun altını çizen Tekin, “Biz renklendirici, tatlandırıcı ve koruyucu madde kullanmayarak doğal hammaddelerle çikolata yapıyoruz. Dolgulu çikolata yaparken tahin gibi yine besleyici değeri yüksek olan hammaddeler kullanıyoruz. Ayrıca tahini direkt koyuyoruz; herhangi bir şeker ya da yağın içerisinde bir işlem yapmıyoruz. Örneğin kahveli çikolata yapıyoruz; kahveyi herhangi bir yağ malzemesi içeren ganajın içerisine değil, direkt yine kakao yağı ile işlem yaparak çikolatanın içerisine koyuyoruz. Besleyici olan bir ürünü yine besleyiciliği yüksek olan yarı mamullerle birleştirmeye özen gösteriyoruz” açıklamalarında bulundu.