Page 82 - Gastronomi Turkey By Rafine
P. 82

ANI | Arif Develi









          işletme okudum çünkü hep hedefim
          hayatı çalışmak ve mücadele
          ederek geçen bu adama karşı
          sorumluluğumu yerine getirip onun
          bayrağını daha yukarılara taşımak ve
          onu rahat ettirmekti. Çok şükür geriye
          bakınca bunu başardığıma inancım
          tam. Bir gün olsun babama of
          demedim, bir dediğini iki etmedim ve
          onun hep güvenine layık olma gayreti
          içinde oldum.                        eşime, varlıklarıyla babama yaşam    kişinin katılımı ile gönül dostlarımızla
                                               sevinci olan kızlarıma, sofrasını boş   buluştuk.
          Babam, hep himayesini anlatırken     bırakmayan her özel günde değil
          rahmetli annesini hiç üzmediğini ve   sıradan bir günlerde bile ona kendini   Tüm bunlardan daha kıymetli olan
          hep onun hayır duasını aldığını ve   yalnız hissettirmeyen dostlarımıza,   ise bu gecede babamla el ele
          onun duası sayesinde sırtının hiç yere   sadece işveren olarak görmeyen, ona   izlemekti. Yıllarca verdiği mücadelenin
          gelmediğini dile getirirdi. Bu beni  ‘baba’ diyen çalışma arkadaşlarımıza,   sonunda ona ‘başardım’ dedirtebilme
          çok etkilerdi. Çok şükür ben de hep   kendi babalarıymış gibi gayret      fırsatı bulmak ve babamın özlerindeki
          babamın duasını aldım.               gösteren tüm sağlık çalışanlarına,   mutluluğa tanık olmaktı. O büyülü
                                               herkese büyük bir minnet borcu       gecenin gururu kızlarıma da
          Hep bana şu duayı ederdi: “Bana      taşıyorum. Babam için verdiğim       bırakacağım en büyük miras oldu
          yaptığın evlatlığı sen de evlatlarından   bu mücadelede beni hiç yalnız   benim için.
          gör oğlum. Ve ardından eklerdi:      bırakmadılar.
          ‘Benim duam senin sırtını yere                                            Babamın ardından kocaman bir
          getirmesin”. Şöyle bakıp geriye      Arif Olmak belgeseli...              boşluğun içinde buldum kendimi.
          düşününce insan daha ne ister?                                            İlk adımı atarken elimi tutam
          Yıllar içinde verdiği mücadelenin    Bence herkesin mücadelesi çok        kahramanımı son yolculuğunda
          sonucu olarak birçok sağlık sorunu ile   kıymetli ve değerli...Fakat insanları   ellerimle toprağa verirken yaşadığım
          mücadele ettik. Önce diyaliz hastası   kaybettikten sonra onları anmak    duyguları satırlara dökmek mümkün
          oldu sonra ise bacaklarını kaybetti.   için bir araya gelir onları alkışlarız bu   değil.
          Ama birbirimize öyle kenetlendik ki   durum hep bana çok buruk gelmiştir
          yürümek için birbirimizin kolu bacağı   çünkü bence kendi hikayesini yazan   Zor olsa da ayağa kalktım. Biliyorum
          olduk ve nice anılar biriktirdik.    insanları hayatta iken onore etmek ve   ki o bir yerlerden beni izliyor ama
                                               alkışlamak onlara kendilerini değerli   biliyorum ki artık oturduğum hiçbir
          Yolculuğumuzun bu dönemi çok         hissettirmek çok daha kıymetli.      sandalyenin sırtı yok, altında kendimi
          zor olsa da sevginin en büyük ilaç                                        güvende hissedeceğim bir gölgem
          olduğuna inanarak birbirimize sarıldık   İşte bu düşünce ile bir belgesele imza   yok ama hala onun duası benimle.
          ve birçok kez sevgi ile sarıldıkça   atmaya karar verdim. Bu belgesel
          yağmurlu günlerde bile güneşin nasıl   babama olan minnetimin küçük bir   Doğup büyüdüğüm semtimizde
          doğduğuna tanıklık ettik.            nişanesi olsun istedim. Belgeselimizin   apartman görevlisinin çocuğu olan
                                               ismi “Arif Olmak” olmalıydı...       bir kardeşim kızıyla geldiği cenazede
          Bu yolculukta bir an olsun babamın   Yönetmen Mesut Gengeç’in imzası      şöyle dedi: “Zengin bir semtte kapıcı
          elini bırakmayan ve fedakarlığın     değerli dostum Okan Bayülgen’in      çocuğuydum ama hiç bir zaman
          vücut bulmuş hali olan anneme,       seslendirmesiyle gelecek nesillere   ayağımdaki ayakkabı o semtin
          babama gelin değil evlat olan        ilham verecek bir belgesele imza     çocuklarından eksik değildi çünkü
                                               attık. Ve belgeselimizin galasını    o mahallenin Arif Babası vardı, ben
                                               hep hayalini kurduğum gibi Zorlu     babamı kaybettim.”
             Babam hep bana "İnsanın serveti   PSM’de gerçekleştirdik. Erol Evgin
             dostlarıdır" derdi ve o gece o    konseri ile renklenen gecemizde      Bunun gibi bir çok hikaye duydum
             kalabalıkla bir kez daha gördük   Zorlu PSM tarihinin en geniş katılımlı   ve babam giderken bile bizi
             ki ne güzel dostluklar biriktiren   gecelerinden birine şahitlik etti. 4 bin   gururlandırmaya devam etti.
             bir babanın oğlu olmak ne kadar
             kıymetliymiş.



     82  |  Aralık 2024-Ocak 2025  |  gastronomiturkey.com
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87