#GıdaKahramanları: İçimizdeki Gönüllüler etkinliği düzenlendi

 #GıdaKahramanları: İçimizdeki Gönüllüler etkinliği düzenlendi
Dünya Gıda Günü kapsamında, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Birleşmiş Milletler Gönüllüleri’nin (UNV) ortaklaşa düzenledikleri #GıdaKahramanları: İçimizdeki Gönüllüler etkinliği 20 Ekim Salı akşamı online olarak gerçekleştirildi.

Uzman diyetisyen, FAO Sıfır Atık Sıfır Açlık Destekçisi Dilara Koçak’ın moderatörlüğünü yaptığı ve gıda ve tarım sektöründe başarılı çalışmalara imza atan sekiz gıda kahramanının kendilerine ilham veren hikayeleri izleyicilerle paylaştıkları etkinlik, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık ve UNV Ülke Koordinatörü Nil Memişoğlu’nun mesajlarıyla başladı. Selışık ve Memişoğlu, COVID-19 nedeniyle gıdanın ve gıda güvenliğinin öneminin daha çok anlaşıldığını vurgulayarak, geçtiğimiz hafta kutlanan Dünya Gıda Günü ve 5 Aralık’ta kutlanacak Dünya Gönüllüler Günü bağlamında, gönüllülerin gıda ve tarımla ilgili hikayelerini dinleyecek olmaktan dolayı heyecanlı olduklarını söylediler.

Önemli isimler gıda ve tarım sisteminin iyileştirilmesi üzerine konuşmalar yaptı

İlk sözü alan Anadolu Meraları Eş Kurucusu Durukan Dudu, tarımın iklim krizine cevap verebileceği düşüncesinin kendisine ilham verdiğini söyledi. Dudu, sürdürülebilir tarımın da ötesine geçen doğa ve insan sağlığı açısından daha yararlı olan onarıcı tarım kavramının altını çizerek, tüketicilerin gıda ve tarım sisteminin içinde pasif değil aktif bir rol oynayabileceklerini anlattı.

Daha sonra söz alan Gıda Kurtarma Derneği Kurucusu Olcay Silahlı, gıda konusunda katıldığı uluslararası zirvelerin ve çocukluk anılarının kariyerine yön verdiğini ifade ederek, sürdürülebilirlik ve teknoloji kullanımı arasındaki ilişkiye dikkat çekti.

Etkinlik, Çiftçi, Kadın Çiftçiler Ekolojik Eğitim ve Üretim Merkezi (KAÇEM) Başkanı Fatma Andaç’ın konuşmasıyla devam etti. Andaç, yıllar boyunca çiftlikte ürettikleri süt, yoğurt, kaymak gibi ürünleri nasıl değerlendirebileceği üzerine kafa yorduğunu belirterek, hayatının kızının onu Tarım ve Orman Bakanlığı’nın organik tarım üzerine düzenlediği bir eğitime yazdırmasıyla değiştiğini anlattı. Andaç, eğitimden sonra organik tarıma yöneldiğini ve bugün onlarca ürün yetiştirmekte olduğunu izleyicilerle paylaştı.

"Sağlıklı bir sofra oluşturmak gerçek bir mücadele"

Andaç’tan sonra söz alan Çorbada Tuzun Olsun Derneği (ÇOTUN) Başkanı Ahmet Türker, evsizlere gıda dağıttığı zamanları anlatarak, gıdanın bir iletişim aracı olduğunu fark etmesinin kendisine ilham veren unsurlardan birisi olduğunu söyledi.

Temel İhtiyaç Derneği Genel Müdürü Nil Tibukoğlu, gıda bankalarının önemini anlattığı konuşmasında, israf edilebilecek gıdaları kurtaran gıda bankaları ile gönüllülük arasındaki ilişkinin çok önemli olduğunun altını çizdi.

Tarım Bizim Geleceğimiz Belgeseli Prodüksiyon Tasarımcısı ve Yönetmeni Cenk Oruç da tarımın bir endüstri olmanın ötesinde bir yaşam kaynağı olduğunun altını çizerek, yönettiği belgeselde vermek istediği temel mesajın Anadolu’nun korunması gerektiği olduğunu belirtti. Oruç, belgeseli yaparken FAO’nun araştırmalarından da çok yararlandığını sözlerine ekledi.

Eski bir Birleşmiş Milletler (BM) Gönüllüsü olan Eda Pütgül de BM kuruluşlarındaki gönüllü faaliyetlerini izleyicilerle paylaşarak, İtalya’da kalkınma alanında yüksek lisans yapma kararını almasında FAO’daki faaliyetlerinin de rol oynadığını ifade etti.

Etkinliğin son konuşmacısı, Otama Kırkpınar Kurucusu Merve Özkorkmaz’dı. Özkorkmaz, Avrupa şehirlerindeki seyahatlerinin, oradaki yaşantısının ve daha sonra Afrika’daki çalışmalarının kendisine ilham verdiğini anlattı. Sağlıklı bir sofra oluşturmanın gerçek bir mücadele olduğunu söyleyen Özkorkmaz, buna örnek olarak yedi sene boyunca ilaçsız pirinç aramasını gösterdi. Özkorkmaz sözlerini yerele dönmenin büyük bir fark yaratacağını söyleyerek tamamladı.

Yorum Yaz

captcha