Sağlıklı ve katkısız gıdaya ulaşmanın öneminin bir kere daha anlaşıldığı pandemi döneminde küçük ölçekli üretim yapıp ürünlerini pazarlarda satan üretici oldukça olumsuz bir şekilde süreçten etkilendi. Tam da bu süreçte ortaya çıkan Açık Pazar Hareketi ‘metalaşan gıda yerine, üreticiyle bağ fikriyle bir sosyal sorumluluk projesine imza attı; kadinüreticiden.com… Bu site küçük ölçekli kadın üreticilerden temin edilen sağlıklı ürünlere 365 gün ulaşabileceğiniz açık bir pazar yeri. Tüm hikayeyi Anadolu Kültür Sanat Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği İletişim Koordinatörü Melek Türedi’den dinledik.
Röportaj: Gülçin Acar - gulcin.acar@rafinemedya.com
Anadolu Kültür Sanat Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği hakkında bilgi verir misiniz?
Anadolu Kültür Sanat Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği, 2001 yılında Ankara’da kuruldu. Kurucularımız, bu toprağa dair hayallerini, bu dernekle hayata geçirmiş birbirinden değerli kültür ve sanat insanları. Bizler ise derneğin ikinci nesil gönüllüleriyiz. Bizim yönetimimizle birlikte toplumsal kalkınma alanında da çalışmalara başladık. Milli Eğitim Bakanlığı’yla protokol kapsamında iki binin üzerinde kadına mesleki eğitim ve girişimcilik eğitimleri verdik. “İnsana dair her şey” düsturuyla pek çok projeyi hayata geçirdik. Tek bir amacımız var, bu topraklara olan borcumuzu ödemek. Bunu da kültürden sanata tarımdan gıdaya her alanda, liyakat sahibi gönüllülerimizle yapmaya gayret ediyoruz.
Pazar Hareketi’nin doğuşu hakkında bilgi verir misiniz?
Salgının ilk zamanlarıydı. Temas halinde olduğumuz üreticilerin pek çoğu Covid-19 sürecinden oldukça kötü etkileniyordu. Pazarlar kalabalık olması sebebiyle tercih edilmiyor, köy pazarları kapatılıyor, iyi ürünler tüketiciyle bu anlamda buluşamıyordu. Yerel üretimin olası bir gıda krizini engellemede hayati bir rol oynadığı belki de ilk defa bu kadar gündem oldu. Tüm bu gelişmeleri bir adım geriye çekilerek takip ettik ve “Ne yapabiliriz?” sorusunu sorduk. Cevabı “Açık Pazar Hareketi” oldu. Covid-19’un olumsuz etkilerine karşı, sağlıklı, katkısız ürünler üreten üretici kadınları desteklemek istedik. Çünkü küçük ölçekli üretimin gıda güvenliğinin teminatı olduğunu biliyoruz. Daha yakından baktığımızda dünya genelinde her üç kadından birinin tarımda çalıştığını görüyoruz. Küçük ölçekli üretim yapan kadınların dünyayı beslediğini Vandana Shiva’nın çalışmalarından da biliyoruz. “Küçük ölçekli üretici kadınların ürünlerini komisyon almadan tüketiciyle buluştursak, nasıl olur?” dedik. İlk etapta hayal gibi bir fikirdi ama hayalimizi gerçeğe dönüştürme gayemiz baskın geldi. Uzun çalışmalar sonucunda söz konusu küçük ölçekli üretim yapan kadınlara gıda ürünlerini satabilecekleri 365 gün açık bir pazar yeri kurduk ve adına da “kadinureticiden.com” dedik. Tüm bunları kar amacı gütmeden gerçekleştirdik. Bizim için en büyük kar, ülkemizin sürdürülebilir gıda geleceğini sağlamakla ilişkili fark yaratan, anlamlı bir işe imza atmak oldu. Pazarlarda sadece gıda alışverişi cereyan etmez. Pazarlar aynı zamanda sosyalleşmenin ana mekanlarıdır. Biz de bu amaçla “Kadinureticiden” Instagram sayfamızda üreticilerimizi tanıtıyoruz, canlı yayınlarla kendimizi tanıtıyoruz, soru cevap etkinliği yapıyoruz, çekilişler yaparak takipçilerimizle temasa geçiyoruz.
Proje ne zaman başladı? Tepkiler nasıl?
Projemizin fikir ve araştırma aşamaları yaklaşık 9 ay sürdü. Sitemizin yayına girişi ise Aralık ayında gerçekleşti. Sürecin uzunluğu bizim titiz çalışmalarımızdan kaynaklandı. Projemiz, gerek üretici kadınlarımız nezdinde gerekse özellikle sağlıklı temiz gıda arayışındaki alıcılar nezdinde ciddi anlamda mutluluk yaratıyor. Kadınlarımız kendilerine açılan dijital pazarın mutluluğunu yaşıyor. Alıcılarımız ise hem sağlıklı temiz gıdaya ulaşıyor hem kadinureticiden.com’dan alışveriş yaptığında herhangi bir kargo ücreti ödemiyor hem de küçük ölçekli üretici kadınlara destek olmanın hazzını yaşıyor.
Röportajın devamı Gastronomi Turkey Dergisi'nde...
İncelemek için tıklayın: rafinedergi.gastronomiturkey.com/1/