Ovacık Köyü’nde Bir Gün Deneyim temelli turizm modeliyle köylüye istihdam yaratıyor

Ovacık Köyü’nde Bir Gün Deneyim temelli turizm modeliyle köylüye istihdam yaratıyor
İstanbul’un en yeşil ilçelerinden Şile’ye bağlı Ovacık Köyü, şehrin kalabalıklarından uzak doğayla baş başa vakit geçirmeye olanak tanıyan bir yer. Bu köyde Fatma Denizci’nin girişimiyle hayata geçen Ovacık Köyü’nde Bir Gün projesi, misafirlerin tarladan sofraya yöresel lezzetleri, yöreye özgü kültür ve gelenekleri deneyimlemesini sağlayarak “Deneyim Temelli Turizm” modelini geliştirmeyi amaçlıyor. Konuklar, farklı üretim atölyelerine katılabildikleri gibi aynı zamanda köy hayatını gözlemleyebiliyor. Denizci aynı zamanda Ovacık Köyü Kadın Tohum Derneği Kurucusu olarak kaybolan yerel tohumları korumak, çoğaltmak, paylaşmak, toplumda bilinç yaratmaya yönelik çalışmalara da imza atıyor.

İstanbul’un 57 köyüne sahip Şile’nin bir köyü olan Ovacık, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için çok keyifli bir alternatif yaratıyor. Şile, neredeyse yüzde 80’i orman arazisi, su havzası, temiz tarım alanları ve kıyılara sahip bir Karadeniz ilçesi. Bölgede Manav, Boşnak ve Gürcü etnik kökene sahip toplumlar hem sosyal hayatta hem de mutfakta bir kültür yaratmış durumdalar. Hali hazırda doğasıyla bir potansiyel barındıran bu köyün bir turizm noktasına hatta deneyim temelli turizm modelinin başarılı bir temsilcisine dönüşmesi Fatma Denizci’nin kurumsal hayatı bırakıp Ovacık’ta aldığı arazide organik tarım yapmaya başlamasıyla paralel gidiyor. Denizci birbirinden bağımsız projeler olsa da aslında birbirini destekleyen Slow Food Şile Palamut Birliği’nin kurucuları arasında. Ayrıca Ovacık Köyü Kadın Tohum Derneği’nin ise kurucusu. Tüm bu girişimleri yaparken türlü engellerle karşılaşsa da bugün bölgede ata tohumu kullanımı konusunda bir bilinç oluşmasına vesile olmayı başarmış. Tüm projelerin odağında doğaya saygılı, yerelliği, gelenekleri koruma önceliğiyle bir sistem kurguladıklarını ifade eden Fatma Denizci, hikâyesini şöyle anlatıyor: “Uzun yıllar kurumsal firmalarda beyaz yakalı olarak çalıştım. 1994 yılında Şile’nin Ovacık Köyü’nde aldığımız arazimize hafta sonları gelip tarım yapıyorduk. 2010 yılında profesyonel hayatımı bırakıp organik tarıma başladım. Ancak yerli tohum ve fide bulmakta zorlanınca bu konu üzerinde çalışmaya karar verdim. 2012 yılında Ovacık Köyü’müzde Tohum Takas Şenliği yaptık ardından 2013 yılında Ovacık Köyü Kadın Tohum Derneği’ni kurduk. Kaybolan yerel tohumları korumak, çoğaltmak, paylaşmak, toplumda bilinç yaratmaya çalışmak derneğimizin belli başlı amaçlarından. Şile Tohum Takas Şenlikleri düzenli olarak her yıl Şile Belediyesi tarafından yapılıyor.” Ovacık Köyü Kadın Tohum Derneği’nin ardından 2014 yılında Slow Food felsefesi ile yönetilen iyi, temiz, adil gıda üreten Şile’de yaşayan köylülerin oluşturduğu üretici pazarı açma girişimi için çalışmalar başlıyor. Ve Şile Belediyesi,i Şile Turizm Derneği ve Ovacık Köyü Kadın Tohum Derneği, Slow Food Şile Palamut Birliği paydaşlığında Şile Yeryüzü Pazarı/ Şile Earth Market açılıyor. Geleceğimiz de geçmişimiz de bu tohumların içinde saklı diyen Denizci, “Her geçen gün kaybolan yerel tohumları, köy çeşitlerinin çoğaltılması için çalışmak, bunun için endüstriyel tarıma karşı alternatif olan ekolojik tarım, geleneksel köylü tarımı, doğal tarım, permakültür gibi tüm tarım modellerini uygulayıp yaygınlaştırarak toplumda bilinç yaratmaya çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda Şile Tohum Takas Şenlikleri düzenliyoruz. Gerçek gıda arayışındaki türeticilere üreticilerin ürünlerinin aracısız ulaşmasına imkân veren Şile Yeryüzü Pazarı/ Earth Market gibi pazarları küçük aile çiftçilerini koruyan hem sosyal hem ekonomik yönden destekleyen, biyoçeşitliliğin devamını sağladıkları için çok önemsiyorum. Tabii tüm bu girişimleri, projeleri yaparken oldukça fazla engellerle karşılaştık. Yerel yönetimi, köylüleri, üreticileri ikna etmek kolay olmadı. Köylüler son 20 yılda ata tohumu ekmeyi/ fide yapmayı unutmuş. Hazır fideye yani kolaylığa alışmışlar. GDO’lu, hibrid fide/tohum kullanımı sonrası verim alabilmek için zehir kullanmak gerekiyor. Önce toprağın sonra kendi sağlığımız için ne olduğu belli olan doğru tohumları ekmeliyiz” diyor. Slow Food Şile Palamut Birliği ayrıca bölgenin orijinal, geleneksel yemek tariflerini canlandırmak; kaybolmaya yüz tutmuş olanları köyün kadınlarının hafızalarından sofraya getirmek için yerel ürünlere destek veren üniversitelerin gastronomi bölümleri, şefler ve öğrenciler ile iş birlikleri yapıyor. Bölgenin önemli değerlerinden kestane balı ve bal sirkesi Slow Food hareketi tarafından sürdürülen, nesli tükenmekte olan miras gıdaların uluslararası bir kataloğu olan Ark of Taste listesi içerisinde yer alıyor.

“Ovacık Köyü’nde Bir Gün ile niş bir turizm ürünü sunuyoruz”

Ovacık Köyü’nde Bir Gün Projesi, Gelecek Turizmde kapsamında desteklenen köylülerin sosyal ve ekonomik ihtiyaçları göz önünde bulundurularak özellikle kadınlar ile beraber geliştirilmiş yapısıyla dikkat çekiyor. Denizci, “Üreten kadınların görünürlüğünü sağlamak, kadınları toplumsal ve ekonomik hayata dahil etmeyi hedefliyoruz. Tüm bunları yaparken doğaya saygılı, yerelliği, gelenekleri korumayı amaçlıyoruz” diyor. Ovacık Köyü’nde Bir Gün projesi kapsamında misafirler tarladan sofraya yöresel lezzetleri, yöreye özgü kültür ve gelenekleri deneyimleme şansı buluyorlar. Ayrıca doğa yürüyüşü yapabilirsiniz ya da köy hayvanlarını gözlemlemleyebilirsiniz. Bunların dışında ise ekmek, turşu, sirke, sabun, düdük makarna, erişte, kompost üretimi atölyelerine katılabilirsiniz. “Ortak müştereklerimizi keşfederek hem yerel halkın hem de misafirlerin birbirine değer katmasını hedeflediklerini ifade eden, Denizci, ekliyor: “Amacımız misafirleri sağlıklı gıda üretimine dahil ederek tüketim davranışlarını etkilemek (türetici), genç ve motive iş gücüne ihtiyaç duyulan istihdam fırsatı sunarak, göç etmiş olan gençleri köye geri dönmeye özendirmek, kaybolmaya yüz tutmuş tarifleri, gelenekleri, el sanatlarını ortaya çıkartmak, İstanbul gibi bir metropol için niş bir turizm ürünü sunmak, topluluk liderliği ile diğer köyler için örnek bir kırsal kalkınma modeli yaratmak.” Minimum 10 kişiyle birlikte istenilen gün ve saatte Ovacık Deneyim Atölyesi açılıyor. Bu nedenle atölye çalışmalarına katılmak için rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Atölye duyurularını takip etmek için Ovacık Köyü’nde Bir Gün’ün sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Instagram @ovaciktabirgun

Yorum Yaz

captcha