Karadeniz'in incisi Giresun, sadece nefes kesen doğasıyla değil, aynı zamanda yüzyıllardır yeşeren, kendine has vejetaryen mutfağıyla da adından söz ettiriyor. Bu kadim lezzetleri dünyaya tanıtma misyonuyla hayata geçirilen "3. Giresun'un Yeşil Lezzetleri Festivali", tam bir lezzet şölenine dönüştü.
Karadeniz'in hırçın dalgalarının kıyıya vurduğu, yemyeşil tepelerin göğe uzandığı Giresun, sadece doğanın cömertliğini değil, yüzyıllardır süregelen, toprağın ve denizin hediyeleriyle yoğrulmuş özgün bir mutfak kültürünü de bağrında saklıyor. İşte bu kadim lezzetler, yörenin bereketli coğrafyasından filizlenen otlar, mis kokulu meyveler ve doğal ürünlerle harmanlanarak ortaya çıkan, eşsiz bir vejetaryen zenginliğe ev sahipliği yapıyor. Bu benzersiz mirası tüm dünyaya duyurma ve tattırma hayaliyle yola çıkan "3. Giresun'un Yeşil Lezzetleri Festivali", Giresun Turizm Platformu'nun TÜRES Giresun Başkanı Şevket Alaaddinoğlu'nun önderliğinde, geçtiğimiz hafta sonu (24-26 Mayıs 2025) adeta bir coşku seliyle gerçekleşti.
Festivalin kalbine yolculuk yaptığımızda, Atatürk Meydanı'nda kurulan rengarenk stantlar, adeta Giresun'un doğal dükkanlarının birer yansıması gibiydi. Bu stantlarda, yörenin dört bir yanından özenle toplanmış taze otlar, el yapımı reçeller, doğal ballar ve daha nice yerel ürün, ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Festivalin açılış günü, Debboy mevkiinden başlayan görkemli bir yürüyüşle başladı. Yöresel kıyafetler içindeki insanlar, neşeyle çalan tulum sesleri eşliğinde Gazi Caddesi boyunca ilerleyerek Atatürk Meydanı'na ulaştılar.
Meydanda kurulan lezzet sahnesinde ise Türkiye'nin önde gelen şefleri, Giresun'un bu sıra dışı vejetaryen mutfağının inceliklerini katılımcılarla paylaştılar. Yöresel otların ustaca kullanıldığı tarifler, damaklarda unutulmaz tatlar bırakırken, şeflerin anlattığı hikayeler ise bu mutfağın köklerine doğru keyifli bir yolculuk yapmamızı sağladı. Özellikle festivalin ilk gününe damgasını vuran ısırgan otu temalı yaratıcı yemek yarışması, bu mütevazı otun Giresunlu ustaların ellerinde nasıl bir lezzet şölenine dönüştüğünü gözler önüne serdi. Ünlü şeflerin jüriliğiyle gerçekleşen bu yarışma, hem geleneksel tariflere saygı duruşu niteliğindeydi hem de yeni ve yenilikçi yaklaşımlara kapı aralıyordu.
Festival alanında kurulan stantlar'da üreticiler, kendi elleriyle yetiştirdikleri ve hazırladıkları ürünleri doğrudan tüketiciyle buluşturma fırsatı yakaladılar.
Festivalin ikinci günü ise bambaşka bir deneyimle taçlandı. Giresun'un bir diğer kıymetli hazinesi olan çayın izini sürmek için Eynesil Ören beldesindeki yemyeşil çay bahçelerine doğru yola çıktık. "Amber Çay Hasat Şenliği", çay yapraklarının o kendine has kokusu eşliğinde, tarladan bardağa uzanan meşakkatli ama bir o kadar da keyifli yolculuğuna dokunaklı bir tanıklıktı.
Giresun Turizm Platformu Başkanı Şevket Alaaddinoğlu, festivalin sadece bir yemek etkinliği olmadığını, aynı zamanda Giresun'un doğal güzelliklerini, kültürel zenginliklerini ve en önemlisi de bu topraklarda yeşeren eşsiz lezzetleri tüm dünyaya tanıtma misyonunu taşıdığını her fırsatta dile getirdi. Doğal Dükkan konsepti ise bu misyonun somut bir örneği olarak festivalin özgün kimliğine önemli bir katkı sağladı.