Son dönemlerde sosyalleşme ve buluşma merkezi haline gelen Bomonti’nin en yeni üyesi, Kozmonot… Apollo 11’den ilhamla tasarlanan ve Teşvikiye Topağacı’ndan sonra Bomonti’de açılan mekan; farklı, ferah ve eğlenceli bir ülkedeymiş hissi veren atmosferiyle pub kültürüne yeni bir sosyal duruş kazandırıyor. Mekanın mönüsünde ise pub mutfağına sadık kalınarak öne çıkarılan lokal ve taze tatlar dikkat çekiyor.
ALİYE GÜMÜŞ
Kültür-sanat ve eğlence alanlarıyla kendine has bir semt kültürü yaratan Bomonti’de hareketlenme devam ediyor. Son dönemlerde sosyalleşme ve buluşma merkezi haline gelen Bomonti’nin en yeni üyesi ise Kozmonot…
Bugüne kadar İstanbul’un pek çok mekanında yarattıkları farklı dekor anlayışlarıyla mimariye bambaşka bir soluk getiren Mimar Göksu Şener ve Reklamcı Zümre Humbaracıbaşı, Kozmonot’u Teşvikiye Topağacı’ndan sonra Bomonti’de açtı. Apollo 11’den ilhamla tasarlanan ikinci şube; farklı, ferah ve eğlenceli bir ülkedeymiş hissi veren atmosferiyle pub kültürüne yeni bir sosyal duruş kazandırıyor.
Kozmonot Bomonti, dekorasyonunda sıradanlıktan uzak, farklı ve merak uyandıran ayrıntılar barındıran bir mekan olarak tasarlanmış. Arka bahçede bulunan şömine köşesi, tuvaletlerin farklı tasarımı, fıçıların aktığı bir tüp ve konsepte uygun sandalyeleriyle kendine özgü bir dizayna sahip. Rahat bir bahçe alanına sahip olan mekan, arka bahçesinde 110, ön bahçesinde 60 kişilik oturma kapasitesiyle kalabalık grupları rahatlıkla ağırlayabiliyor. Genel kapasitesi ise oturma düzeninde 230 kişi, ayakta 500’ü buluyor.
Pub tatlarına sadık özel bir mutfak
Kozmonot Bomonti, tıpkı Topağacı’nda olduğu gibi farklı konsepti ve dekorunun yanı sıra özel olarak hazırladığı yemek ve bar mönüsüyle misafirlerini ağırlıyor. Mekan, 100 ve üzeri çeşit birası, birbirinden farklı tekniklerle hazırlanmış kokteyl mönüsüyle iddialı bir bar mönüsüne sahip. Ayrıca burada kahve operasyonuna da adım atılarak, Petra ile çalışılmaya başlanmış. Mutfak, sabah kahvaltı çeşitleriyle başlayıp öğle saatleri özel bir mönü ve akşam saatlerinde flatbreadlerden salatalara, kendine has soslarıyla servis edilen burgerlerden vejetaryen ve vegan lezzetlere uzanan bir lezzet yelpazesi sunuyor. Mekanın mönüsündeki yeniliklerde pub mutfağına sadık kalınarak lokal ve taze tatlar öne çıkarılmış. Örneğin, erişte porçini mantarıyla bir araya gelmiş, kremanın yerini tereyağı almış.
Mekanın şefi Cüneyt Silku, mönüdeki tatlarla ilgili şu bilgileri veriyor: “Mönümüzde atıştırmalık tabak seçeneklerimizi zenginleştirdik. Panelenmiş ıspanak topları, waldorf salata, ızgara midye satay, panelenmiş jalapeno halkaları, çıtır yeşil zeytin topları, yanında humusla servis ettiğimiz haşlanmış kök sebzeler gibi tatlar ekledik. Kızarmış ürünlerimizi ve tüm soslarımızı kendi mutfağımızda hazırlıyoruz. Hazır ürünlere karşı mesafeliyiz. Yerel ürünlerle hazırladığımız peynir tabakları hazırlıyoruz. Ana yemeklerde yaban mersinli tavuk but satay, bonfile ve kendi ekmeklerimizle hazırladığımız ördek, kokoreçli burgerlerimiz için imza yemeklerimiz, diyebilirim. Salatalarımızda komple ana temayı değiştirdik. Meyve ağırlıklı oldu. Acı şeftali soslu bonfile salatası çok iddialı. Sosislerimiz çok seviliyor. Kahvaltı konusunda Orta Doğu, Amerikan ve Ege olmak üzere üç farklı seçenek sunuyoruz. İlk kez mönümüzde acı bitter çikolatalı mousse gibi tatlılara da yer vermeyi planlıyoruz.”
Bomonti’ye ritm katıyor
Sosyalleşmenin ve aynı zamanda bireysel vakit geçirmek isteyenlerin uğrak mekanı olan Kozmonot’ta rahat bir çalışma ortamı arayıp aynı zamanda kendinizi sosyalliğin içerisinde bulmanız mümkün. Sosyal üretkenler, kolektif çalışanlar, mobilize bireysellere göz kırpan mekan, her gün kapılarını 09:00’da açıyor.
Kozmonot Bomonti; Glam, Hard Rock, Heavy Metal, Jazz, Chill-Out müzikleriyle de fark yaratıyor. Bir yandan Skid Row’dan ‘In A Darkened Room’ dinlerken, ardından Axel Rudi Pell’den ‘The Temple Of The King’ dinleyebileceğiniz sayılı mekandan biri Kozmonot.
İletişim: 0536 684 10 42