Türkiye’de mimari pastacılığın ilk örneği; Flosophia

Türkiye’de mimari pastacılığın ilk örneği; Flosophia
Türkiye mimari pastacılığın ilk temsilcisi Flosophia, The Wyndham Europe Hotel’in giriş katında farklı bir deneyim sunmaya başladı. Ülkemizdeki bu yeni konseptin marka şefliğini dünyada mimari pastacılığın öncüsü Dinara Kasko yapıyor. Türkiye'de pasta ve tatlı algısını tamamıyla değiştirmek amacıyla yola çıkan Flosophia, hem perakende hem de toptan tedarik kulvarlarında başarılı işlere imza atmayı hedefliyor.

Çok kısa bir süre önce kapılarını açan Flosophia, Türkiye’ye de yeni bir konsept kazandırdı. Mimari pastacılık olarak isimlendirilen bu deneyim, dünyaca ünlü Pasta Şefi Dinara Kasko tarafından hayata geçirildi. Kasko, yaklaşık 2015 yılından beri 3D yazıcı kullanarak farklı geometrik pastalara imza atıyor. Aslında mimar olan Kasko’nun hem birikimini hem de teknolojiyi kullanarak hazırladığı tasarımlar dünyanın her yerinde oldukça ilgi çekiyor. Flosophia’nın marka şefi olan Kasko bu amaçla Türkiye’ye de geldi ve basın mensuplarına özel bir workshop düzenledi. Tüm bu iş birliğini gerçekleştiren ve Flosophia’yı sektöre kazandıran isim ise Faik Mıdık. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu Mıdık, 50’den fazla ülkeye nanoteknoloji cihazları ihraç eden sektöründe öncü ve Türkiye’nin önemli teknoloji firmalarından biri İnovenso’nun kurucu ortaklarından. Ancak yeme-içme sektörüne her zaman ilgi duymuş ve Flosophia’dan önce de sektöre konseptler kazandırmış. Kendisiyle, alışılmışın dışında, sofistike malzemelerle üretilen hem lezzetli hem tasarım pastalara ev sahipliği yapan Flosophia’yı konuştuk.

Flosophia’nın kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

Dinara Kasko’nun çalışmalarını 2016 yılından beri sosyal medyada üzerinden takip ediyorum. Yaptığı işleri çok beğendim. Mühendis bakış açısıyla baktığım için mi bilmiyorum ama pastalarındaki oran, keskinlik ve pastaya baktığımda hissettiğim kusursuzluğa hayran kaldım. Biraz da ticari bir yaklaşımla Türkiye’de bu konseptin fark yaratabileceğini ve mutlaka denenmesi gerektiğini düşünüyordum. Fakat iş yoğunluğumdan dolayı Dinara ile kontak kurmaya ancak 2021 Mayıs ayında fırsat bulabildim. Normalde Dinara’nın da iş seyahatlerinden dolayı mesaisi oldukça yoğun ancak pandemiden dolayı ülkesinde olması ziyaret edip tanışmam için fırsat oluşturdu. Dinara’dan ders almak için Kharkiv’e gittim. Yaklaşık üç gün özel ders aldım. Pastaları beraber hazırladık. Açıkçası işin tekniğini öğrenmek istedim. Çünkü hayatta ne iş yaparsanız yapın ilk önce nasıl yapıldığını öğrenmek gerektiğine inanıyorum. Eğer öğrenmezseniz ne o ürünü pazarlayabilirsiniz ne de iş sürecine hakim olabilirsiniz. Yaptığım pastaları Türkiye’ye getirerek iş arkadaşlarıma ikram ettim. Gelen olumlu tepkiler doğru yolda olduğumu kanıtlar nitelikteydi. Daha sonra Dinara ile tekrar görüşüp konseptini Türkiye’de uygulamak istediğimi ilettim. O da fikrime oldukça sıcak baktı. Başından beri bu girişime sıcak bakan ve 11 yıldır ortaklık tecrübesi edindiğimiz Talha Uzuner ve Ömer Faruk Özdemir’in de yatırımcı olarak dahil olmasıyla Flosophia’nın doğuşu gerçekleşmiş oldu.

Nasıl bir konsept kurguladınız? Buna bağlı dekorasyonunuzda ne gibi unsurlar ön plana çıkıyor?

Flosophia isminin zarifliği bize konsept konusunda ilham kaynağı oldu. Mekanın zarif ve şık olması önceliğimizdi. Renk tonları olarak açık renk pastel tonları tercih ettik. Bu seçimimiz ürünlerimizin tatlarının hafifliğiyle birebir örtüşüyor. Yoğun renk karmaşasının yapacağı kalabalık çağırışımı misafirlerimizin üzerinde olumsuz bir etki bırakmasını istemedik. Misafirlerimizin hem rahat edebileceği hem de huzur içinde pastalarımızı tadabileceği bir mekan konsepti oluşturduğumuza inanıyorum. Yaklaşık 30 metrekare bir alanda hizmet sunuyoruz. Yaklaşık 10 kişiye kadar aynı anda hizmet verebiliyoruz.

Nasıl bir menüyle hizmet sunacaksınız?

Menüyü oluştururken Dinara Kasko’nun bu zamana kadar deneyimlediği pastaları portföyümüze ekledik. Hem Dinara Kasko’nun orijinal tariflerini hem de Türk damak tadına uygun yeni tarifleri pastalarımızda uyguluyoruz. Yeni tat ve görseldeki ilavelerle ürün çeşitliliğini zamanla artıracağız. Fakat Flosophia’yı kurarken pasta dışında herhangi bir ürünü menümüze eklemek istemediğimize karar verdik. Çünkü tek bir odak noktamızın olması ve yalnızca mimari pastalarımızın tüketici üzerinde etki bırakmasını istiyoruz.

Menü içeriği hakkında bilgi verir misiniz? Hangi lezzetler ön plana çıkıyor?

İçerik olarak farklı tatların kombinasyonlarına şahit olabilirsiniz. Örneğin greyfurt ve beyaz çikolatalı bir pastamız var. Böyle bir kombinasyonu deneyimleyen sanırım çok az kişi vardır. Aynı zamanda bulut şeklinde olması nedeniyle Cloud Cake olarak adlandırdığımız pastamız mango, passion fruit ve beyaz çikolatanın uyumuyla hazırlanıyor. Badem unuyla hazırlanan bu pasta da meyvemsi tondaki tatlar da tadan herkesten tam not alıyor. Bitter çikolatalı zengin yoğun kek, vişne kompostosu ve bitter çikolatalı vişne kremasına çıtır çikolata tabakasının eşlik etmesiyle oluşan Cherry Cake ise Dinara Kasko’nun en çok ses getiren ürünlerinden biri. Açıkçası sürprizi kaçmaması için daha fazla anlatmak istemiyorum. Ama şunu diyebilirim ki; genellikle pasta içeriklerimiz alışılmışın dışında ve içerdiği malzemeler bakımından oldukça sofistike.

Kısa ve uzun vadede planlarınız neler?

İş planlarımı oluştururken uzun vadeli bir planlama gerçekleştiririm. Bu girişime de başlamadan önce beş yıl içerisinde hedeflediğim planlamalar mevcut. Perakende ve toptan satışın yanı sıra kurumsal firmalar ile yapacağımız iş birlikleriyle, firmaların çalışanlarına ve müşterilerine firma adına özel günlerde ürünlerimizden ulaştırmayı planlıyoruz. Ayrıca öncelikle İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin birçok noktasında şubeleşip bu alışılmışın dışında lezzetleri tatlı severler ile buluşturmak istiyoruz.

Yorum Yaz

captcha