Şef Saygın Sesli, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş özel tatlarını
ve Kapadokya’ya özgü geleneksel lezzetleri seçkin bir mutfak
ve servis anlayışı ile misafirleriyle buluşturan Museum Hotel’in
mutfağının başında misafirlere özel bir lezzet deneyimi sunuyor.
Geçtiğimiz günlerde dünyanın en prestijli ödülleri arasında yer
alan Relais&Chateau’nun ‘Rising Chef 2023’ ödülünü kazanan Sesli,
bu ödüle layık görüldüğü için çok mutlu olduğunu ifade ederek,
ekliyor: “Biz şefler coğrafi işaretli ürünler ile yapılan yöresel yemekleri
ön planda tutmalıyız. Bu ürünleri tercih etmenin, bölgeye, çiftçiye ve
sürdürebilirliğe katkısının büyük olduğunu düşünüyorum.”
Kapadokya’da Uçhisar Kalesi’nin yamaçlarında bulunan, bölgenin en prestijli otellerinin başında yer alan Museum Hotel, yaşayan müze konseptiyle dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlıyor. Konuklarını Kapadokya ve Anadolu mutfağının zenginlikleriyle hazırlanan menüyle ağırlayan otel, aynı zamanda Türkiye’nin tek Relais&Chateau unvanlı oteli olma ayrıcalığını elinde bulunduruyor. Museum Hotel Şefi Saygın Sesli, dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan ‘Relais&Chateau Rising Chef 2023’ ödülüne layık görüldü. Kendisiyle hem ödülü hem de mutfağa bakış açısını dinlediğimiz keyifli bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.
Mutfağa giriş hikâyenizi anlatır mısınız? Kaç yıldır sektördesiniz?
Ailem Ispartalı. Babam asker olduğu için, çocukluğum farklı şehirlerde geçti. Bu durum bana çeşitli mutfak gelenekleriyle tanışma fırsatı sağladı. Üniversitede finans eğitimi aldığım ikinci yılımda, tutkularım ile örtüşmeyen bir kariyer peşinde koşmak istemediğimi fark ettim ve radikal bir karar ile gastronomi okuluna yazıldım. Böylece mutfak serüvenim 2006 yılında profesyonel anlamda başlamış oldu.
Mesleğiniz size nasıl hissettiriyor? Mesleğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Aşçılığı, işini severek yapan bir ressama, bir heykeltıraşa benzetiyorum. Bu sanatı sırf para kazanma amacıyla yapanlar içinse gerçek bir sıkıntı, dert ve keder. Mutfakta olmak birçok duyguyu aynı anda yaşamamı sağlıyor. Çoğu zaman mutlu hissettiğim, sorunlardan uzaklaştığım bir yer mutfak.
Museum Hotel’in yiyecek-içecek alanlarından bahseder misiniz? Menü kurgularken neleri ön planda tutuyorsunuz?
Museum Hotel mutfağında, Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş özel tatlarını ve Kapadokya’ya özgü geleneksel lezzetleri seçkin bir mutfak ve servis anlayışı ile misafirlerimize sunuyoruz. Mutfağımızda kullandığımız ürünlerin büyük bir bölümü yerel tarım üreticilerinden ve civar çiftliklerinden temin ediliyor. Ayrıca mutfağımızda kullandığımız birçok ürünü yaklaşık 300 dönümlük tarım arazilerimizde, ‘İyi tarım’ teknikleri ve tamamen doğal yöntemlerle kendimiz üretiyoruz. Dolayısıyla topraktan masaya (farm to table) konseptini misafirlerimizin deneyimine sunuyoruz.
Rising Chef 2023 ödül sürecini anlatır mısınız? Bu ödül size neler hissettirdi?
Dünyada 550’den fazla lüks otel ve restoranın dahil olduğu, lüks turizm sektörünün en önemli konsorsiyumlarının başında gelen Relais & Chateau her yıl en iyileri belirleyerek otel, restoran ve şefleri ödüllendiriyor. Bu yıl S.Pellegrino sponsorluğunda gerçekleşen ödül töreninde, “Rising Chef 2023” kategorisine beni layık gördüler. Bu kıymetli ödüle layık görüldüğüm için son derece mutluyum.
Mutfakta kullanmayı en sevdiğiniz malzemeler ve ekipmanlar neler?
Öncelikle mevsiminde yetişen sebze ve meyveleri söylemek isterim. Açık ateş mangalımın ve odun fırınımın yeri ise hep ayrı bende.
Genç şef adaylarına ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Çalışmak, çok çalışmak ve daha çok çalışmak... Birinci kural yaptıkları işi sevmek olmalı. Aynı zamanda en önemli unsur olarak sabırlı olmalarını ve asla vazgeçmemelerini öneriyorum.
Türk gastronomisinin gelişmesi ve tanıtımı noktasında sizce şeflere ne gibi görevler düşüyor?
Dijital dünyanın ulaşılabilirlik kısmını seviyorum. Yapılan bir yemeğin, dünyanın diğer ucunda görülebiliyor ve beğeniliyor olması oldukça önemli. Biz şefler coğrafi işaretli ürünler ile yapılan yöresel yemekleri ön planda tutmalıyız. Bu ürünleri tercih etmenin, bölgeye, çiftçiye ve sürdürebilirliğe katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. En prestijli otel ve restoran değerlendirme sistemlerinden olan Relais & Chateaux ve Michelin’in Türkiye’de var olması, Türk gastronomisinin tanıtımı noktasında büyük önem taşıyor.