Türkiye’de ilk satış ofisini 2005 yılında açan, Eskişehir’de fabrika yatırımını 2013 yılında yapan dünyanın lider çikolata ve kakao ürünleri üreticisi Barry Callebaut, Türkiye’deki yatırımlarına devam ediyor.
Şirket, müşterilerine daha yakın olabilmek ve daha iyi çözümler sunabilmek için yetkinliklerini genişletmek adına, Türkiye’den tüm dünyaya hizmet verebilecek kapasitede, tam teşekküllü AR-GE Merkezini açtı.
Merkez, aynı çatı altında pilot üretim tesisi, uygulama laboratuvarı ve müşteriye özel reçetelerin hazırlandığı duyusal analiz laboratuvarı bulunduran Avrupa ve Ortadoğu’daki ilk ve tek Barry Callebaut AR-GE merkezi konumunda.
·Barry Callebaut Group, 40 ülkede 60 üretim tesisi, 26 Chocolate Academy ve 12.500’den fazla çalışanı ile dünyanın en büyük çikolata ve kakao ürünleri üreticisi konumunda.
·Barry Callebaut hem kapasitesini hem ürün çeşitliliğini artırarak Türkiye’de yatırım yapmaya ve büyümeye devam ediyor.
·Barry Callebaut dünya genelinde 32 AR-GE merkezi ile sektörün gelişimine yön veriyor.
·500 metrekarelik alana kurulan tam teşekküllü Barry Callebaut Türkiye AR-GE Merkezi, tek çatı altında, pilot üretim tesisini, uygulama laboratuvarını ve duyusal analiz laboratuvarını bir araya getiren Avrupa ve Ortadoğu’daki ilk ve tek Barry Callebaut AR-GE Merkezi konumunda.
·Barry Callebaut Group, gelirlerinin %40'a yakınını inovasyon ve ürün yenilemesinden elde ediyor.
Dünyanın lider çikolata ve kakao ürünleri üreticisi Barry Callebaut, Türkiye AR-GE Merkezi’nin resmi açılışını 7 Haziran 2022, Salı günü bir basın toplantısıyla gerçekleştirdi. Basın toplantısına, Barry Callebaut EEMEA Başkan Yardımcısı Fabian Stierli, Barry Callebaut EEMEA AR-GE Başkan Yardımcısı An Parrein, Barry Callebaut Türkiye Genel Müdürü Ahmet Turgut, Barry Callebaut EEMEA AR-GE Direktörü Hatice Donga, Barry Callebaut Türkiye AR-GE Müdürü Gürsel Aykaç sözcü olarak katıldı ve Barry Callebaut Türkiye’nin yetkinliklerini aktardılar.
Çikolata severlerin vazgeçemediği ürünler Barry Callebaut Türkiye AR-GE Merkezi’nde geliştiriliyor
2021 mali yılında Barry Callebaut EEMEA bölgesinde yer alan AR-GE merkezlerinde yapılan 3948 pilot testin 294 adedi Barry Callebaut Türkiye AR-GE Merkezi’nde gerçekleştirildi. Aynı dönemde bölgede gerçekleştirilen 1217 uygulama testinden 50 adedi yine Barry Callebaut Türkiye AR-GE Merkezi’nde yapıldı. Bu testlerden büyük bir kısmı hayata geçirilerek bugün, çikolata severlerin vazgeçemediği ürünler arasında yerini aldı.
“Barry Callebaut Türkiye, EEMEA içindeki 89 ülke arasında %17’lik hacim ile 2. sırada geliyor ”
Türkiye’nin Barry Callebaut içindeki yeri ve önemine değinen Barry Callebaut EEMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Fabian Stierli, Türkiye’nin EEMEA içindeki güçlü ve istikrarlı büyümesine vurgu yaparak şunları dile getirdi: “Türkiye, bizim için en önemli pazarlardan birisi. Genç nüfusu, jeopolitik konumu ve pazar fırsatları ile büyük bir potansiyel barındırıyor. Barry Callebaut Türkiye de bu potansiyele paralel olarak büyümesini sürdürüyor. Şirket, EEMEA Bölgesi içinde yer alan 89 ülke arasında %15’lik hacim ile 2. sırada geliyor. Özellikle pastane & fırın, artizan, HORECA ve yarı-endüstriyel sektörleri kapsayan Gurme pazarında EMEA içindeki şu anda en iyi 2. hacim büyümesi ve en iyi marj büyümesine sahip. Yine Gurme pazarında Türkiye, hacim bakımından dünya genelinde 7. sırada, Belçika'nın önünde ve İtalya'dan çok uzakta değil! Eskişehir üretim tesisimiz, hızla büyüyen bölgenin potansiyelinden yararlanma yolunda attığımız önemli bir adım. Ortalamanın üzerinde büyüme fırsatı sunan pazarlarda coğrafi varlığımızı genişletme stratejimizle paralel. Aynı zamanda bölgedeki konumumuzu güçlendirmemize de yardımcı oluyor. Bu nedenle Türkiye yatırımlarımızı AR-GE Merkezi ile devam ediyoruz ve bundan sonra da büyüme hedeflerimizi yatırımlarımızla desteklemeye devam edeceğiz.”
“Hem kapasitemizi hem de ürün çeşitliliğimizi artıracak yatırım planları çerçevesinde büyümeye devam edeceğiz.”
Türkiye’de çikolata ve şekerleme pazarının yaklaşık 455 bin ton olduğunu belirten Barry Callebaut Türkiye Genel Müdürü Ahmet Turgut, Türkiye’de kişi başı tüketimin ortalama 3.1 kg civarında olduğunu ve dünyanın gerisinde kaldığının altını çizdi. Turgut, bu verilerin Türkiye’nin potansiyelinin henüz çok başında olduğunu gösterdiğini söyledi. Basın toplantısında Turgut şunları da dile getirdi: “Türkiye, dünyada en hızlı büyüyen çikolata pazarları arasında yer alıyor. Bu nedenle Türkiye, Barry Callebaut için büyük fırsatlar sunuyor. Pazardaki konumumuz da bunun bir göstergesi. Türkiye’de çikolata ve şekerleme pazarının yaklaşık 455 bin ton’luk bir hacme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu pazarın 350 bin tonluk kısmını kendi çikolatasını kendi üretme yetkinliğine sahip endüstriyel şirketler oluşturuyor. Açık pazar olarak adlandırdığımız 100 bin tonluk kısmı ise kendi üretim kapasitesi olmayan şirketlere üretim yapan bizim gibi çikolata ve kakao ürünleri tedarikçileri oluşturuyor. Bu 100 bin tonluk açık pazarın büyük bir kısmına 40 bin tonluk üretim hacmimiz ile biz yön veriyoruz.Türkiye, Afrika ve Orta Doğu’ya ihracat yapılabileceği için de büyük bir öneme sahip. Fabrikamızın kapasitesine ve yetkinliklerini de bu ihracat talebini karşılayabilecek şekilde geliştirmeye uygun olarak planladık. Türkiye’de fabrika yatırımı yapılırken, bu büyüklükte bir fabrika daha kurulabilecek şekilde bu alanı satın aldık. Barry Callebaut Türkiye olarak büyüme fırsatlarını hem içeride hem de dışarıda değerlendiriyoruz.”
Turgut, Eskişehir fabrikası ve Barry Callebaut Türkiye’nin yetkinlikleri ile ilgili ise şunları belirtti: “Fabrikamızın kapasitesini son 2 yıl içinde yapılan hat yatırımları ile 2 kat artırdık. Mevcut çikolata hatlarının yanında konfiseri ve pralin hattı da kurduk. Çikolata üretiminin yanı sıra, konfiseri, dolgu, pralin gibi pazarda çok kullanılan diğer ürün gruplarını da fabrikamızda üretiyoruz. Pazar gelişimi ve ihtiyacına göre Türkiye’de ürettiğimiz ürün gamını da genişletiyoruz. Son 3 yılda 50’den fazla yeni ürün ve reçete geliştirdik. Özellikle AR-GE Merkezimizi faaliyete aldıktan sonra yüksek bir ivme kazandık. Trendlere göre pazar taleplerini karşılamak üzere endüstriyel ve gurme müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu vegan, şekersiz veya yüksek proteinli reçeteler çalışarak bunların üretimini yapıyoruz. Böylece müşterilerimizin trendleri yakalamasına yardımcı olmuş oluyoruz.”
Sözlerine sürdürülebilirliğe verdikleri önem ile devam eden Turgut; “Tabi tüm bu yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı iş yapış şeklimizin temelini oluşturan sürdürülebilirlik stratejimiz çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. Sonsuza dek çikolata hayatımızda olsun diye tüm dünyada sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi, ‘Forever Chocolate’ adını verdiğimiz sürdürülebilirlik stratejimizin çatısı altında yürütüyoruz. 2022 yılı için kullanılacak elektriğin de %100 yeşil enerji olacağını garanti altına aldık. Bu sebeple fabrikamızın elektrik kaynaklı karbon ayak izi “0”. Son 2 yılda yapılan enerji verimliliği çalışmaları ve sertifikalandırmalar ile ise tesisin enerji kaynaklı karbon salınımı %87 oranında azaltıldı.” dedi ve gerçekleştirilen basın toplantısının da karbon ayakizini sıfırlamak için Sürdürülebilirlik Akademisi ile işbirliği yaptıklarını sözlerine ekledi.
Barry Callebaut EEMEA AR-GE Direktörü Hatice Donga ve Barry Callebaut Türkiye AR-GE Müdürü Gürsel Aykaç ise AR-GE Merkezi’nin özelliklerinden ve yetkinliklerinden bahsetti.
175 yıllı aşkın zengin bir inovasyon ve araştırma-geliştirme mirasına sahip olan dünyanın lider çikolata ve kakao markası Barry Callebaut Group, dünyanın en büyük ve en deneyimli AR-GE ve inovasyon ekiplerinden birine sahip. Barry Callebaut dünya genelinde üniversiteler, araştırma enstitüleri, laboratuvarlar ve bilim insanları ile iş birliği içinde çalışıyor ve endüstriyel hacimlerde üst sınıf çekirdek ve ürünler sunabiliyor.
Barry Callebaut inovasyon ve AR-GE faaliyetlerini dünya genelinde 32 AR-GE merkezinde yürütüyor.
Barry Callebaut Türkiye AG-Ge Merkezi, aynı çatı altında pilot üretim tesisi, uygulama laboratuvarı ve müşteriye özel reçetelerin hazırlandığı duyusal analiz laboratuvarı bulunduran Avrupa ve Ortadoğu’daki ilk ve tek Barry Callebaut AR-GE merkezi konumunda. Eskişehir üretim tesislerinin yanında yer alan Merkez, ileride oluşacak ihtiyaçlara göre genişletilebilecek şekilde planlandı ve LEED sertifikası kriterlerine uygun şekilde inşa edildi.