Divan Pastaneleri, 63 yıllık serüveninde hem okul niteliğindeki yapısıyla gastronomi sektörünü hem de artık aile gibi olduğu konuklarını kaliteli ham maddelerle hazırladığı lezzetli ürünleriyle mutlu etmeyi başarıyor. İnovatif fabrikası ve ürünleriyle dünyada da başarılara imza atan Divan Pastaneleri, geleneksel çizgisini bozmadan modernleşebilmeyi başarıyor.
Divan markası bugün konaklama, restorancılık ve pastanecilik gibi yiyecek-içecek sektörü ve hizmet sektörü içerisinde birçok alanda hizmet sunuyor. 1956 yılından beri hayatımızda var olan markanın en önemli ayaklarından birisi de Divan Pastaneleri. Elmadağ Oteli’nin alt katında başlayan bu serüven, kaliteden ödün vermeden geleceğe taşınmaya devam ediyor. Şu anda İstanbul ve Ankara’da bulunan 18 pastane, Migros, Macro Center ve Opet’lerin içerisinde yer alan In Bakery By Divan uygulaması ve e-ticaret kanalıyla tüketiciyle buluşan Divan Pastaneleri, yurtdışında da İngiltere’de Harrods ve Selfridges gibi mağazalarda kendine yer bulabiliyor. Fransa’da da belirli bir tanınırlığa ulaşabilen Divan, uluslararası arenada sektörün en önemli markalarıyla mücadele ediyor.
Yurtdışı kanalında ağırlıklı kendi reçetesiyle ve yapay şeker kullanılmadan hazırladığı lokum ürünüyle başarı yakalayan marka, Orta Doğu pazarında da aktif. Horeca kanalına toptan satış ağının da gerçekleştiği Orta Doğu’da ayrıca iki şubesi de bulunuyor. Yurtiçinde önemli bir pazar payını da toplu satış kanalı ağıyla elde eden Divan Pastaneleri, birçok önemli zincir için üretim yapıyor. Tüm bu başarıların arkasında ise çok büyük bir ekip var. Divan Pastaneleri’nin vizyonunu ve üretim anlayışını 11 yıldır grup içerisinde hizmet veren Tedarik Zinciri ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Galiba’dan dinledik.
“Her yeni bir üründe yeni bir hikaye başlıyor”
Divan Pastaneleri konuklarına birçok ürün grubuyla hitap ediyor. Pasta ve çikolata markanın lokomotif ürünleri arasında. Bunun dışında ihracat kanalında da başarısını kabul ettirmiş lokum, tatlı, tuzlu kurabiye çeşitleri, makaron ve dondurma diğer ürün gruplarını oluşturuyor. Tüm ürün gruplarının ortak noktası ise hazır mix’ler kullanılmadan, geleneksel reçetelere sadık kalınarak, tamamına yakınında doğal içerikler ve en kaliteli ham madde kullanılarak üretim yapılıyor olması. İnsan sağlığını direkt etkileyen bir iş yaptıklarının bilincinde hareket ettiklerini söyleyen Zeynep Galiba, “Dolayısıyla raf ömrünü uzatmaya yönelik hazır mix kullanımı gibi aksiyonlar bize çok uzak. Biz konuklarımıza özel bir deneyim sunmak istiyoruz. Her yeni ürün bizim için yaşayan birine dönüşüyor. Onunla beraber bir yolculuğa çıkıyoruz. Hem ürünü hem konuklarımızın ne yaşadığını anlamaya çalışıyoruz. Duyguya dokunan bir iş yapıyoruz. Üretim aşamasındaki tüm prosesleri doğru yaptığınızda memnuniyet oranı da artıyor” diyor.
Günü yakalamayı başarıyor
Marka yolculuğunda 60 yılı geride bıraksa da geleneksel çizgisini modernlikle harmanlayabilmesiyle dönemin beklentilerini de iyi analiz edebiliyor. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve minimalliğin önem kazanmasıyla hediyelik kanalında da müşterilerini memnun etmeyi başaran Divan Pastaneleri, özellikle dini bayramlar ve yılbaşı dönemlerinde çok yüksek bir sezon yaşıyor. Günün trendlerini yakalamaya çalıştıklarını söyleyen Galiba, bu anlamdaki çalışmaları şöyle anlatıyor: “Birçok tüketici alışkanlığı ve beklentisi artık değişti. İnsanlar daha kişisel bir deneyim yaşamak istiyor. Örneğin, bir pasta dilimini bir şölen gibi tüketiyor. Dolayısıyla bizde yaklaşık beş yıldır pazarlama anlamında çok ciddi ataktayız. Sosyal medya ve yazılı basın kanallarını aktif kullanıyoruz. Genç kuşağın dinamiklerini, hizmet ve deneyim anlayışlarını anlamak bizim için önemli. E-ticaret kanalıyla birlikte 20’li yaşları da Divan’dan alışveriş yapar hale getirdik. Yatırımlarımız bu alanda devam edecek.”
Fabrikası aynı zamanda bir Ar-Ge merkezi
Divan Pastaneleri’nin tüm ürün grupları Taşdelen’de bulunan 20 bin metrekarelik alana kurulu fabrikasında üretiliyor. 200 kişilik bir üretim ekibi ve 150 kişiden oluşan bir pastane ekibi tüm lezzetleri hazırlıyor. Ayrıca 25 kişilik bir mühendislik ekibiyle aynı zamanda bir Ar-Ge merkezi burası. Son teknoloji ve tekniklere sahip tesiste gıda hijyenine de çok önem veriliyor. Fabrikanın en önemli özelliklerinden birisi yarı endüstriyel bir yapıya sahip olmakla beraber aynı zamanda butik üretim yapılan, emek yoğun bir alan olması. Sürdürülebilir bir lezzet ve kalite sunmak için birçok prosese ekstra önem gösterdiklerini söyleyen Galiba, “Reçetelerin sistem içerisinde tanımlanmasından giriş kalite kontrol, çıkış kalite kontrol, proses sırasında kalite kontrol gibi bizim için önem arz eden birçok aşama bulunuyor. Havanın sıcaklığı, içerideki nem oranı, çalışanının özeni ve psikolojisi, son aşamadaki kalite kontrol, barkodlamanın ardından doğru iklim ve sıcaklıkta depolanması ve aynı şekilde birimlere dağıtılması ve orada muhafaza edilmesi de çok önemli diğer noktalar. Tabii ki doğru ambalaj ve pakette çok önemli. Türkiye’de benzeri bir tesis olmadığını düşünüyorum. Çünkü biz yarı endüstriyel olmakla beraber aynı zamanda emek yoğun üretim yapan bir firmayız hala. Pastanecilik sektöründe emek yoğunluğunu kaybettiğiniz zamana artık butik pastane olmaktan çıkıyorsunuz” diyor.
Her ay iki yeni pastayla lezzet vaat edecek
Sunduğu lezzeti hizmet kalitesiyle de taçlandıran bir yapıya sahip Divan Pastaneleri, konuklarına keyifli bir deneyim yaşatabilmek için çalışıyor. Ama kendi personelinin mutluluğu da bir o kadar önemli. Divan çalışanlarının kendileri için çok kıymetli olduğunu söyleyen Galiba, “Gelen konuklarımızın da bu hassasiyetle davranmalarını bekliyoruz. Biz çalışanlar olarak Divan’ı çok seviyoruz ve çalışan bağlılığı en güçlü şirketlerden bir tanesiyiz. Divan misafirini memnun ederken bunu mutlu çalışanlarla birlikte yapmak en büyük hedefimiz. Aynı şekilde bünyemizde 40 yıllık ustalarımız var. Bu ustaların kendilerini geliştirmeleri ve bunu yaparken memnun olmaları bizim için çok önemli. Çünkü sevgiyi katarak yapılan her şeyde sonuç bambaşka oluyor. Tabii ki bütün üretim standartları, reçetelerin yanı sıra onların varlığı, ön görüsü, know how’ı bizim için çok önemli. Çünkü günün sonunda bu bir gusto işi” diye konuşuyor.
Şeflerinin kendilerini geliştirmesi konusuna dikkat eden marka, üretimin içerisindeki know how’ı beslemek adına sürekli yenilikler yapıyor. Örneğin, şeflerini yurtdışına eğitime yolluyor, dünyadaki trendleri kendi bünyesinde harmanlıyor ve muhakkak bir yabancı şefle çalışıyor. Kısa bir süre önce Fransız bir şefle çalışmaya başlayan Divan Pastaneleri’nin vitrinlerinde artık her 15 günde bir yeni bir pasta göreceğiz.
Divan Pastanelerinin en yenisi; Fraise
Herkese ve her kesime ulaşmayı hedefleyen Divan Pastaneleri, İstanbul’da başlıca lokasyonların hepsinde bulunuyor. Bu yıl içerisinde ayrıca dört yeni şube daha açılacak. En yakın zamanda açılacak şube ise Vadi İstanbul AVM içerisinde yer alıyor. Ayrıca konuklarına yepyeni bir ürün sunmanın da heyecanını yaşayan marka, fıstık pandispanya ve meyve dokunuşlarıyla lezzetlendirdiği Fraise ile tam not almayı başarıyor.
www.divanpastaneleri.com.tr