Antakya Bakkalı Hataylı üreticilere destek olmayı sürdürüyor

Antakya Bakkalı Hataylı üreticilere destek olmayı sürdürüyor
Bünyesinde Hatay bölgesine özgü neredeyse 200’den fazla yöresel ürün sunan Antakya Bakkalı, 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinden sonra ticari anlamının ötesinde bir sorumluluğu da yüklenerek Hataylı üreticilerin sesini duyurmaya çalışıyor. Hali hazırda kendi ürün portföyüyle bölgedeki üreticileri destekleyen Antakya Bakkalı, bu süreçte bölgeden birçok üreticiyle iletişim kurarak hem hikâyelerine ortak oldu hem de onların geniş mecralar tarafından tanınmasına da vesile oldu. Antakya Bakkalı Kurucu Ortağı Şef Barış Deveci, bu süreçte çok sağlam dostluklar edindiğini ifade ederek, ekliyor: ”İşi tamamen bırakmaya niyetliyken bir ocakla, iki ocakla tekrardan başlayan üreticiler oldu. İnsanların şu anda umuda ihtiyacı var. Sürdürülebilir ve aylara yayılan satışlar yaparak devam etme gücünü bulmalarına ihtiyaçları var. Bu insanların yarısını kalkındırabilirsek ve üretmeye devam ederlerse bu çok anlamlı olacak. Desteklerinizi bölgenin üzerinden çekmeyin.”

Kuruluşu 2007 yılına dayanan Antakya Bakkalı’nın hikâyesi önce Akdeniz Hatay Sofrası ardından Hatay Gurme restoranlarında konukların kullanılan ürünleri talep etmesiyle başlıyor. Bölgenin önemli değerlerinden tuzlu yoğurt, kömbe, Frig bulguru gibi ürünlerle ufak ufak satışlara başlanıyor ve ardından Antakya Bakkalı adıyla kurumsal bir yapı kazanılıyor. Aslen Hataylı olan Barış Deveci, her bölgeye gittiğinde gördüğü çeşitlilik karşısında yeni ürünler keşfetme heyecanıyla ürün portföyünü geliştirdiklerini söyleyerek, ekliyor: “Tam olarak online sitemizin açılışı 12 sene oldu ama Antakya Bakkalı aslında Akdeniz Hatay Sofrası olarak Vatan Caddesi’ndeki konseptimizin başladığı 2007 yılına dayanıyor. Çok zengin bir mutfak, anne ve babası Hataylı biri olarak çok şanslıyım. Hatay’a her ziyarete gittiğimde yeni ürünler dikkatimi çekti. Belen’e gittiğimde katı pekmezi gördüm. Hassa’ya gittiğimde üzüm pekmezini gördüm. Mevsimsel ürünlere dikkat ettim. Zahter, sakız murcu dediğimiz menengiç ağacının yaprağı gibi ürünler sunduk. Ot kültürüm gelişti. İşte bu yıllarda 7 kadın 49 ürün diye bir proje başlattık. Kendi ailem içerisinden 7 kadın ilk olarak 49 ürünün üretimini gerçekleştirip Fatih’teki dükkânımıza gönderiyordu. Biz de analizlerini yaptırıp ardından cam kavanozlarda paketleyerek satışını gerçekleştiriyorduk. Şu an ise yine aynı üretim prensipleriyle 200’den fazla yöresel ürün sunuyoruz.” Üretim, mevsimselliğin belirleyiciliğinde geleneksel yöntemler kullanılarak ve katkı maddesi kullanılmadan gerçekleştiriliyor. Gölgede veya güneşte kurutma tekniği, zeytinyağı ile salamura yöntemi ve kısık ateşte pişirme şekli üretimin ana bileşenlerini oluşturuyor. Şu an ürün portföyünde Samandağ biberinden zahtere, kömbeden defne yaprağına birçok ürün bulunuyor. Ayrıca kahvaltılık sos, nar ekşisi, zeytinyağı, turunç tatlısı, misket sürk peyniri gibi birçok ürünü de site ya da restoranlarda bulunan Antakya Bakkalı bölümlerinden bulabilirsiniz.

Şimdi Hataylı üreticilere destek zamanı

6 Şubat depreminden sonra çok yara alan Hatay’da birçok insanın yaşamı çok olumsuz yönde değişti. Hali hazırda temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında zorluklar yaşayan Hataylılar tüm bu zorluklara rağmen üretmeye ve hayata tutunmaya çalışıyorlar. Bu felaketin her şeyi değiştirdiğini söyleyen Barış Deveci ilk günden beri bölgede köylülerin, girişimcilerin ve esnafın sesini daha çok kişiye ulaştırmak adına çalışmalar yapıyor. Deveci, “Bu süreçten sonra sosyal medya hesaplarımızı üreticilerimizin sesini duyurmak adına kullanmaya başladım. Bazılarının sosyal medya hesapları dahi yoktu. Şu anda bu işleri yapmak ile yapmamak arasında kalan yerel üreticiler var. Ya da tek ocakla, zorlu şartlarda ürün üreten üreticilerle tanıştım. Bölgeden gelen çok net bir mesaj var; lütfen en azından belirli bir oranda ama 6-7 aylık bir bütçe ayırarak bu tarz üreticilere destek olun. Mesela hemen bin liralık bir harcama yapmak yerine her ay bir salça alın. Ve etrafınıza da bunu anlatın. 3 gün arayla iki kilo mal çıkarmak aslında bir umudu da yeşertmektir. Sürdürülebilirlik şart bu anlamda. Peki bölgeye destek olmanın tek yolu mu derseniz tabii ki hayır. İnsanlar bu anlamda şüpheci olabilirler. O zamanda Hatay’a gitmeleri gerekiyorsa gitsinler ya da çok güvenilir STK’lar var onlarla görüşsünler. Bölgedeki insanların rehabilitasyona ihtiyaçları var. Okul kitabına ihtiyacı olanlar var. Ya da şunu yapmalarını tavsiye ediyorum; siz ürün aldınız ama daha çok destek olmak istiyorsanız mesela o evin çocuğunun okul masraflarına katkıda bulunabilirsiniz” diyor.

Restoran menülerinde yöresel ürünler daha çok yaygınlaştırılabilir

Bu süreçte Barış Deveci gastronomi sektöründeki şefleri de Hataylı üreticilerle tanıştırarak anlamlı iş birliklerine vesile olmaya çalışıyor. Hatay’ın spesifik birkaç kalem ürünü olduğunun altını çizen Deveci, “Turunç tatlısı, kabak tatlısı, salça, zeytin, zahter bölgenin spesifik ürünleri. Ayrıca yerel üreticilerden baharat tedariki yapabilirsiniz. Bu ürünleri alacak restoran ve şeflere de sesleniyorum. Alıyoruz diyorlar ama aldıkları ürünlerde fiyat sorguluyorlar. Şu an fiyat sorgulama dönemi değil. İnanın ben de sorgulamıyorum. Bu ara biraz pahalı alsanız ne kaybedersiniz? İnsanları teşvik ederseniz. Ayrıca üreticilerle tanışın, yalnız olmadıklarını hissettirmek adına hiçbir şey almasanız da dert paydaşı olun diyorum şeflerimize de. İnsanların şu anda umuda ihtiyacı var. En büyük problemimiz destekler azaldı. Hatay bizim. ‘Hatay şahsi meselem’ diyen atamızın. Hiçbir şey yapamıyorsanız almıyorsanız bile bu insanları paylaşın. Sosyal medyanın gücü ortada. En azından başkalarının görmesine vesile olun. Benim sayfamda destek bölümünde 30-40 tane girişimci var ve hepsi ürünlerini perakende satmaya çalışıyor. Buradan hepsiyle iletişime geçebilirsiniz.

www.antakyabakkali.com

Yorum Yaz

captcha