Edebî Sofralar, kitaplarda geçen sofraları ve yemekleri, metinlerin ruhuna sadık kalarak görsel bir
şölenle ekrana taşıyor. Yemekler üzerinden yazarların dünyasına, eserlerin sosyal ve kültürel arka
planına ve dönemin yaşam tarzına dair derin sohbetler yapılıyor.
Edebî Sofralar, edebiyat ve gastronomiyi bir araya getiren, özgün bir TV programı. Türk ve dünya edebiyatının unutulmaz eserlerinde geçen yemek sahnelerini sahneleyerek, izleyiciyi o kitapların büyülü dünyasına davet ediyor.
Edebî Sofralar’ın yapımcısı yaklaşık 20 yıldır sinema ve televizyon alanında çalışan Enes Erbay, yönetmeni ise Nergiz Erbay. Programın her bölümünde ilgili konunun uzmanı bir konuk ağırlıyorlar.
İlk iki sezonda Türk edebiyatı klasiklerini ele alan Edebî Sofralar, Yusuf Atılgan’dan Ahmet Hamdi Tanpınar’a, Sait Faik’ten Halit Ziya Uşaklıgil’e uzanan geniş bir yelpazede yemek sahnelerini canlandırdı.
Diorama sanatı
Öte yandan Edebî Sofralar’ın yeni sezonunda, dünya edebiyatının klasiklerindeki sofralar, yemekler ve bununla ilgili olan mekanlar, diorama sanatı ile yeniden tasarlandı. Yönetmen Nergiz Erbay ve diaroma sanatçısı Alper Bıçaklıoğlu’nun hayal ve gerçeklerden yola çıkarak yeniden tasarlandığı bu maketler sayesinde seyirci, eserlerde bahsi geçen sofra, yemek ve mekanlar ile daha yakın bir bağlantı kuruyor.
Orijinal tarifler
Yapımcı Enes Erbay, “Yemeklerin hazırlanmasında, dönemin tariflerine sadık kalınmasına ve gastronomik detayların doğru yansıtılmasına büyük önem veriyoruz” diyor. Alanında uzman şeflerden destek aldıklarını kaydeden Erbay, şöyle konuşuyor: “Bölüm konularını seçerken hem kitabın edebi gücünü hem de yemek sahnesinin eserin bütünlüğüne katkısını göz önünde bulunduruyoruz. Edebiyatın derinliklerinden ilham alırken, mutfağın yaratıcı dünyasını da bu sürece dahil ediyoruz.“
İyi bir ekip işi
Yönetmen Nergiz Erbay ve diorama sanatçısı Alper Bıçaklıoğlu’nun yaratıcı dokunuşları sayesinde her bölümün görsel bir şölene dönüştüğünü söyleyen Enes Erbay, şunları ifade ediyor:“Edebiyat eserine sadık kalarak atmosfer yaratmak, özellikle diorama prodüksiyonlarında titizlikle çalışmayı gerektiriyor. Her detayın, izleyiciye doğru hisleri verebilmesi için uzun bir hazırlık süreci gerekiyor.”
Bu sezonda neler var?
Edebî Sofralar’ın üçüncü sezonunda, edebiyatın evrensel devlerinden ilham alarak dünya edebiyatına odaklandıklarını kaydeden Erbay, Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”sındaki ikonik yemek sahnelerinden, Marcel Proust’un madlen kurabiyeleriyle anıların izini sürdüğü pasajlara; Necip Mahfuz’un Kahire’sinde bir sokak lokantasından Gustave Flaubert’in “Madame Bovary”deki pastoral yemek masalarına kadar geniş bir yelpazeyi ekrana taşıdıklarını anlatıyor.
Enes Erbay şöyle devam ediyor: “Her bölümde, yazarların karakterler ve dönemler üzerinden işlediği yemek sahnelerini sadece bir dekor ya da lezzet unsuru olarak değil, aynı zamanda hikayenin bir parçası ve dönemin sosyolojisini yansıtan bir detay olarak ele aldık. Bu sezon ayrıca prodüksiyon yaklaşımımızda bir yenilik yaptık ve sahne canlandırmalarında gerçek setler yerine dioramalar kullandık. Bu yaratıcı yöntem sayesinde, kitapların geçtiği dünyaları hem ekonomik hem de estetik açıdan çok daha detaylı ve etkileyici bir şekilde ekrana yansıtabildik. Örneğin, Proust’un dünyasını betimleyen zarif bir Fransız salondan, Dostoyevski’nin karanlık ve kasvetli Rus atmosferine kadar her diorama, izleyiciyi adeta bir film sahnesinin içine çekti. Bu sezonumuz, edebiyat tutkunları kadar gastronomi meraklıları tarafından da büyük bir ilgiyle karşılandı. Edebi derinlik ve görsel zenginliği harmanlayan bu bölümler, izleyicilerimize eşsiz bir deneyim sunmayı hedefledi.”
Seyirci çok etkileniyor
Enes Erbay, seyirci geri dönüşlerine ilişkin de şunları anlatıyor: “Çok olumlu tepkiler alıyoruz. Çoğu izleyici, sevdiği eserlerin sahnelerinin bu şekilde görselleştirilmesinden çok etkileniyor. Bazıları ise programın kendilerine yeni kitaplar keşfetme fırsatı sunduğunu dile getiriyor. Özellikle yemekler üzerinden kültürel ve edebi bağlantılar kurmamız, izleyicilerimizin beğenisini kazanan bir diğer unsur.”Dördüncü sezon hazırlıklarına başlayan Edebî Sofralar, gelecekte daha fazla uluslararası edebiyat eserini işleyerek programın kapsamını genişletecek.