Mısır Çarşısı’nın yanı başında, incelikli mimarisiyle dikkat çeken
Kurukahveci Han’ın giriş katında bulunan İhsan Kurukahvecioğlu
Halefleri, odun ateşinde kavurma, taş değirmende öğütme
yaparak Türk kahvesinde 157 yıllık geleneksel lezzet anlayışını
korumaya devam ediyor. Geçmişte kahve borsasının ilk oluştuğu
yer olan Kurukahveci Han’da bir asırdır kahve kokan bu
dükkân, geleneksel ve butik anlayışıyla kahve kültürümüzün
önemli bir parçası...
1871’de kurulan ve 1911 yılında Kurukahveci Han’ı inşa ederek burada hizmet vermeye başlayan İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri, ustalık çıraklık ilişkisinin devam ettiği, odun ateşinde kavrulan kahvelerin taş değirmende öğütülerek üretildiği bir işletme olarak hizmet veriyor. Hanın giriş katında bulunan dükkânda hizmet veren İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri, 1911-1913 yılları arasında alınan makineleri üretimde kullanmaya devam ediyor. Satış da yine aynı dükkân içerisinde yapılıyor. Alman menşeili fabrika o yıllarda yaşanan Birinci Dünya Savaşı’nda bombalandığı için makinelerin üretimi bir daha gerçekleşmemiş. Bu anlamda adeta müzelik bir makine parkurundan bahsediyoruz demek doğru olur. Tarihi makinelerde üretimin bir kapasitesi var. Ayrıca düzenli bakım da gerektiriyor. Tüm bunları düşündüğünüzde bir zanaatın belki de son temsilcisi olan İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri, hem gelenekselliği devam ettirip hem de butik kalmaya devam ediyor. Ayrıca odun ateşi kahvelere lezzetli bir aroma da katıyor. İstanbul’un Türk kahvesi denildiğinde bilinen ilk kahvehanesine de ev sahipliği yapmış Eminönü’nde, ilk kahve borsasının oluştuğu özel handa hem kahve kültürü tarihimize hem de geçmiş İstanbul’a tanıklık eden bu özel markanın son kuşak temsilcisi ise Aslı Tapucu... “Eminönü, asırlardır insanların ticaret yaptığı, ihtiyaçlarını karşıladığı şimdilerin AVM’si gibi. Belki ruhu da buradan geliyor. Bu ortamın içerisinde olmak çok ilham verici. Kahve kültürümüzün oluştuğu noktada, yüzyıllardır kahve kokan bir sokaktayız. Buranın korunmuş olması çok önemli” diyen Tapucu’dan İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri’nin hikâyesini dinledik.
Terzi usulü çalışma anlayışı
152 yılı aşkın süredir bu işi yapan bir aile olduklarını söyleyen Tapucu, hikâyeyi şöyle anlatıyor: “1871 yılında Hasan Bey, kahve kavurma işini Erzincan’dan İstanbul’a getiriyor. Oğulları Mehmet Efendi ve Osman Efendi bir süre sonra işi devralıyor. Mehmet Efendi’nin erkek çocukları oluyor, Osman Efendi’nin çocukları erken yaşta vefat ediyor. Tek çocuk olarak İhsan Bey kalıyor. Eğitimiyle ve görgüsüyle İhsan Bey, o dönemin salon adamı olarak tabir ettiği tarzda büyütülmüş bir isim. Aynı zamanda ticarete de devam ediyor. Daha sonra onun iki kızı oluyor; benim babaannem ve büyük teyzem. Ve ardından onlar işin yönetimine geçiyor. Şimdi de babam ile birlikte nçalışıyoruz. Lokalliğin çok özel olduğunu düşünüyorum. Nasıl İtalya’da küçük bir kasabaya sadece parmesan peynirini yemek için gidersiniz ve orası dünyada da bilinir. Bizim de amacımız aslında bunu yakalamak. Hem üretim şeklimiz hem de makinenin kendisi bile bir zanaat gerektiriyor. Babamın bu konudaki donanımı sayesinde makinelerimiz sanki dün satın almışız gibidir. Ağır ve cidden meraklı olmayı gerektiren bir iştir. Babam bana da öğretiyor. Odun ateşi de çok zahmetlidir. Sürekli başında durmak gerekir. Çok dikkat ister. Kavurucularımızla 20 senedir çalışmaya devam ediyoruz. Bu zanaatın ustalarını yetiştiriyoruz” diyor. Gelenekselliğin çok özel olduğu İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri, markanın ruhunu değiştirmeden günümüzün bazı beklentilerine de cevap veren bir yapıya sahip. 18 ülkeden kahve getirtilen dükkânda ‘ayın kahveleri’ teması altında konuklara yeni kahve deneyimleri de sunuluyor. Çekirdek olarak duran kahveler müşterilerin isteğine göre french pres, kağıt filtre, Türk kahvesi gibi farklı şekillerde çektirilebiliyor. Türk kahvesinin çekirdeği Brezilya Rio’dan geliyor. Dükkânın en sevilen ürünü yumuşak içimi, aroması ve açık rengiyle bir asırdır müdavimlerini yaratan Türk kahvesi... Dilerseniz süvari, mırra gibi geleneksel koyu kahveler de burada bulabileceğiniz ürünler arasında. Tapucu, “Ben burada çalışmaya başladıktan sonra ilk dünya kahvelerinin ambalajlarını değiştirdim. Web sitesi ve sosyal medya kanalları açtım. İnternet sitesi üzerinden de satışlara yine bu dönemde başladık. Türkiye’nin her yerine gönderimimiz mevcut” diyor.
Tarihi handa kahve temalı workshoplar
İhsan Kurukahvecioğlu Halefleri’nin bulunduğu Kurukahveci Han, hem tarihi hem mimarisiyle İstanbul’un özel değerlerinden biri. Geçmişte İstanbul’un tüm renklerini bir arada barındıran bu özel mekânda bir stüdyo açtıklarını söyleyen Tapucu, ekliyor: “Bu han geçmişte bizim dışımızda mücevher dükkânı, muhasebeci, terzi gibi farklı işletmelerin olduğu bir yermiş. İstanbul’un tüm renkleri, azınlıklar hep birlikte burada çalışıp, üretirlermiş. Şimdi de buranın yaşayan bir yer olmasını istiyoruz. Bu amaçla kahve workshop’ları yapıyoruz. Ben ya da misafir eğitmenler ve konuşmacılar kahve üzerine sohbet edip etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Kurumsal firma, kahve meraklıları, öğrenciler gibi çeşitlenen bir katılımcı portföyümüz var. Küçük gruplara yönelik çalışmalar yapıyoruz. Kahve mürekkebiyle resim yapma gibi geniş bir çeşitlilikte değişiyor konularımız. Etkinliklerimizde hem ilham vermek hem de keyif almak çok önemli.”
www.ihsankurukahvecioglu.com