Meze, balık, Ayvalık

Meze, balık, Ayvalık
Zeytini, zeytinyağı, balığı ve mezeleri ile hafızalarımızda unutulmaz lezzetler bırakan Kuzey Ege’nin incisi Ayvalık, Cunda adası ile masalsı bir ada büyüsü sunar. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Ayvalık, tarihi alanlarıyla ilgi çeken bir yerleşim yeri olmasının yanında Madra ve Kaz Dağları’nın arasında sunduğu doğal güzellikleriyle de ayrı bir keyif sunar. Ayrıca Ayvalık, eşsiz Ege mutfağının da öne çıkan bir temsilcisi. Özellikle Cunda Adası, Girit mutfağının birbirinden lezzetli mezeleriyle size farklı lezzet alternatifleri sunuyor. Ayvalık her geçen gün gastronomi destinasyonu olarak öne çıkıyor.

Ayvalık, Balıkesir il sınırında bulunan, Ege sahillerinin kıyısında bir ilçe. Kafa dinlemek isteyen veya farklı lezzetler arayanların uğrak noktası olan Ayvalık; gezilip görülecek yerleri, plajları ve doğası ile yerli ve yabancı turistlerin tercih ettiği bir bölge olarak öne çıkıyor. Dar sokakları, taş evleri, evlerin duvarlarını süsleyen çiçekleri ile size Ege adalarının atmosferini sunması da cabası. Ayrıca temiz ve serin deniz suyu, özel plajlarıyla tatilcilerin uzun zaman geçirmekten keyif alabileceği nadir sayfiye yerlerinden biri.

Bölgeye ulaşım Balıkesir, İzmir ve Çanakkale üzerinden karayolu ile yapılabiliyor. Ayrıca yaz sezonlarında açık olan Edremit Koca Seyit Havalimanı’na iniş yaptıktan sonra yaklaşık 41 kilometrelik bir mesafenin ardından karayolu ile de ulaşabilirsiniz. Bölgenin tarihine kısaca baktığımızda Antik Çağ’a kadar gidebiliyoruz. Bu dönemde Ayvalık adalarına Hekatonisa ismi veriliyordu. Bölge İlk Çağ döneminde Misya, Hititler, Frigler, Lidyalılar, Orta Çağ’da Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu, 14. yüzyıldan itibaren de Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine girmiştir. 19. ve 20. yüzyılın başlarında en parlak dönemini geçiren kentte yaşayan Rum ahalinin, 1821 yılında Yunan ayaklanmasına katılması sonucu ilçenin büyük bir kısmı boşaltılmış, daha sonra dönmelerine izin verilmekle beraber kent eski canlılığına kavuşamamıştır. Bugün eski dönemlerden fazlaca kalıntıya rastlanmamasına rağmen, yer yer Antik Yunanistan ve Antik Roma çağlarına ait çanak ve çömlek parçacıkları görülebiliyor. Ayvalık’ta birçok tarihi yapının yanı sıra Rumlardan kalma ev ve kiliseler bulunuyor.

Ayvalık’ta gezilecek yerler

İlk durak Ayvalık Şeytan Sofrası... Çok güzel bir manzarası bulunan bu gezi adresinde panoramik olarak birçok adayı görebilirsiniz. Gün doğumu ve gün batımını izlemek için mükemmel bir yer olduğunu düşündüğüm Ayvalık Şeytan Sofrası ile ilgili birçok hikâye anlatılır. Mitolojik hikâyesi Zeus’un İda adındaki sütannesi, şeytanın Zeus’a zarar vereceğini düşünür ve bundan korkarak şeytanı gökyüzünden kovar. Bu şeytanın 3 ayaklı olduğuna inanılır. Kaçarken bıraktığı ayak izlerinden birinin Şeytan Sofrası’nda olduğuna inanılır. Diğerleri ise İda dağlarının eteğinde ve Midilli Adası’ndadır. Ayvalık’ın önemli bir değeri de kuşkusuz Cunda Adası’dır. Rumlardan miras kalan çiçekli sokakları, taş evleri, buram buram iyot kokusu, tazecik deniz ürünleri, efsane Girit mutfağı ile sizi her anında farklı lezzetlere götürecek bir seçim, Cunda Adası. Cunda’ya gittiğinizin en büyük kanıtı olan nazar boncuklu ağacın önünde bir hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. Burada Cunda’yı Ayvalık’a bağlayan Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünü görebilirsiniz. Ayrıca Taksiyarhis Kilisesi’ni mutlaka ziyaret edebilir, Aşıklar tepesinde değirmenlerle birlikte gün batımının keyfini çıkarabilirsiniz. Dar çiçekli sokaklarda gezebilir, Taş Kahve’de bir sabah kahvesi içebilir, İzmir lokması ve sakızlı dondurmanın tadına bakabilir, Patriça Koyu’nun mavi sularında serinleyebilirsiniz. Cunda Meyhaneleri’nde deniz kokusunu içinize çeke çeke Girit mezelerinin ve Ege otlarının tadını çıkarabilirsiniz. Ayvalık’ta diğer bir durak yeniçerilerin yeri anlamına gelen Yeniçarohori, adını 1400’lerde çıkan isyanları bastırmak için yeniçerilerin geçici bir süreyle buraya yerleştirilmesi sonucu almış. Zamanla Rumların yaşamaya başladığı Yeniçarohori diğer adıyla Küçük Köy, mübadele zamanı yapılan değişimle bir Boşnak köyüne dönüşmüş.

Gezilecek yerler listesinin büyük bölümünü sanat atölyeleri ve galeriler kaplıyor, sanatseverler için gerçekten de bulunmaz bir rota. Küçük Köy’de Boşnak böreği, Boşnak mantısı lezzetlerini tadabilirsiniz. Ayvalık’a gitmişken Rumca “Baş Melek” anlamına gelen Taksiyarhis’i de ziyaret edebilirsiniz. Burası Ayvalık’ın ilk ve en eski kilisesi olarak biliniyor. Taş duvar ve ahşap sütunlu dış yapısı çok gösterişsiz olsa da, neo-klasik stilde ihtişamlı iç mekânı ve Hz. İsa’nın yaşam hikâyesinin anlatıldığı ikonaları oldukça etkileyici. Ayrıca Saatli Camii’yi de ziyaret edebilirsiniz. Son olarak Ayvalık’ta tatil yapmak denildiğinde akla gelen ilk yerlerden biri de Sarımsaklı Plajı. Gözünüzün önüne şimdiden dibi görünen masmavi bir deniz, parlak bir güneş ve yumuşacık sarı kumlar gelebilir.

Ayvalık’ta ne yenir?

Özellikle yemek kültürüyle öne çıkan, Kuzey Ege’nin incisi Ayvalık, eşsiz Ege mutfağının da öne çıkan bir temsilcisi. Bunda Türkiye’de üretilen en kaliteli zeytinyağının taptaze ve çeşitli ürünleri ile balık bolluğunun, yetişen çok çeşitli yöresel otların, peynir çeşitlerinin, Türk ve Yunan kültürel etkileşiminin ve elbette usta ellerin payı var. Ayvalık’ta yaşayan medeniyetler içerisinde bulunan Pers, Rum ve Osmanlı kültürüne ek mübadele ile gelen Makedon, Boşnak ve Giritliler bölgenin yemek kültürüne de renk getirmiş. Her gelen bir öncekinden mirası devralmış, kendi kültürü ile harmanlayarak bir sonraki medeniyete hediye etmiş. Burada ismi Rumlardan kalmış sadece Ayvalık bölgesinde çıkan bir balık türü olan papalinayı deneyimleyebilirsiniz. Ayvalık’a özgü bir meze olan kabak çiçeği dolmasının en iyisini Cunda Adası’nda yiyebilirsiniz. Özellikle yaz başında kabak çiçeklerinin açmasıyla, taze çiçeklerden yapılıyor. Girit mutfağına özgü patlıcan –kabak pabucaki, bu iki sebzenin içerisine peynir konularak hazırlanan bir zeytinyağlı olarak göze çarpıyor. Ayvalık’ın Girit kökenli sakinlerinden günümüze ulaşmayı başaran en özgün lezzetlerden biri, Girit ezmesi... Yedi çeşit rendelenmiş peynir, zeytinyağı, taze kekik ve kuru nane, yarım kilo çekilmiş bademli zeytin, çekilmiş fındık ile karıştırılarak soğuk olarak servis ediliyor.

Cunda Adası’nda bulunan restoranların yemekten önce iştah açıcı olarak ikram ettikleri istifno özellikle yaz aylarında bölgede bolca yetişiyor. Yine isli midye, ot mücveri, uskumru füme, lakerda, levrek marin gibi lezzetleri bu bölgede oldukça lezzetli ve iddialı halleriyle deneyebilirsiniz. Ayvalık’ın deniz kültürünün temsilcisi ahtapot ise bölgede hem salata hem de sarma olarak farklı şekillerde hazırlanıyor. Ayvalık yemek kültüründe Türkiye’nin diğer pek çok bölgesine göre farklı hazırlanan bir atıştırmalık olan karides burada söğüş olarak haşlanıp ayıklanıyor. Beğendili sübye ise kalamarla karıştırılan bir deniz böceği türünden yapılıyor. Ayıklanan sübyelerin defne yaprağı ve şaraplı suda haşlanmasından sonra, kese gibi olan kısmına karides ve beğendi konuyor. Servis öncesinde ise yemeğin üzerine kaşar peyniri rendeleniyor.

Türkiye’de yalnızca Ayvalık’ta yiyebileceğiniz lezzetlerden biri olan sirkeli sardalye, marine edilmiş sardalyeler, kapya biber, salatalık turşusu, soğan, sarımsak ve dereotu ile marine halinde sotelenerek hazırlanıyor. İki gün bekledikten sonra servise hazır hale geliyor. Soğuk olarak servis ediliyor. Tatlı olarak ise lor tatlısını deneyebilirsiniz. Lor peyniri hamur kıvamına getirilerek fırınlandıktan sonra kaynayan şerbet içerisinde kızartılarak hazırlanıyor. Genellikle yanında sakızlı dondurma ya da kaymakla birlikte servis ediliyor.

Yorum Yaz

 
 
  captcha