Ajwa Hotel Sultanahmet, zarif mimarisi, tarihi atmosferi ve üstün kalitedeki hizmet anlayışıyla bölge turizmine eski ruhunu hızla geri kazandırmak üzere kapılarını açtı. Hem tarihten hem de geleneklerden beslenen tasarımı; aynı zamanda modern yaşamın son teknolojisini ve lüks anlayışını harmanlayan bir felsefeyle kurulan Ajwa Hotel Sultanahmet, her detayında artizan unsurların saklı olduğu farklı bir otelcilik anlayışına sahip. Ajwa Hotel Sultanahmet CEO’su Selim Geçit, “Kendimizi hiçbir otelle kıyaslamıyoruz. Çünkü buradaki her bölüm, hizmette en iyiyi, en estetik biçimde sunma iddiasında” diyor.
Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerine ev sahipliği yapan ve her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Sultanahmet, beş yıldızlı artizan bir otele kavuştu. Adını şifalı Ajwa hurmasından alan Ajwa Hotel Sultanahmet, her detayı, pek çok otelde olmadığı kadar titizlikle kurgulanan, en üst düzey özelliklerle donatılan, malzemeleri, mimarisi, atmosferi, mirası, ambiyansı, misyonu ve daha birçok özelliğiyle eşsizliğin ve yüzlerce yıllık kalıcılığın simgesi olma fikriyle hayat bulan bir proje.
Azerbaycan uyruklu Türk iş adamı Abu Bakr, Aziyade Otel’i satın alarak 60 milyon TL yatırım yapıyor ve 2016 yılının Kasım ayında Ajwa Hotel Sultanahmet’in kapılarını açıyor. 12 Group altında yer alan Gülab Mimarlık Ofisi’nin tasarımıyla farklı bir kimliğe bürünen yapı, bir artizan/zanaat oteline dönüştürülüyor.
“Hizmette en iyiyi, en estetik biçimde sunma iddiasındayız”
Ajwa Hotel Sultanahmet’in CEO’su turizm sektörünün deneyimli ismi Selim Geçit. Aynı zamanda bir akademisyen de olan Selim Geçit, otel hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Otelimiz 61 oda olarak dizayn edildi. Hamamımız Osmanlı döneminde kullanılan mermer kurnalardan, el yapımı çinilerden esinlenerek yapıldı ve her alanda en yeni teknolojiler kullanıldı. Burada eskinin orijinalliğinden ve yeninin teknolojisinden yararlandık. Çok güzel bir yüzme havuzumuz, fitness merkezimiz ve iki tane toplantı salonumuz var. Ekmek dahil her şeyi biz üretiyoruz. Kendimizi hiçbir otelle kıyaslamıyoruz. Çünkü buradaki her bölüm, hizmette en iyiyi, en estetik biçimde sunma iddiasında. Ülke olarak turizmle ilgili olumsuz günler geçirdiğimiz bir dönemde olabiliriz ama biz geleceğe umutla bakıyoruz. Moralimizi bozmadan her milimetrekaresine büyük özen gösterilmiş bu büyük turizm yatırımı için en kaliteli hizmeti verme konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” Otelde klasik otelciliğin değil, ev sahibiyle misafir ilişkisinin esas olduğuna vurgu yapan Geçit, “Misafirimiz burada kendini evindeki kadar rahat hissetsin istiyoruz” diyor.
Her alanında Sultanahmet’in tarihinden gerçek detaylar var
Ajwa Hotel Sultanahmet’in tasarımı, sadece Osmanlı ya da Selçuklu’yu değil, bölgenin geçmişindeki pek çok farklı dönemi yansıtıyor. Hem tarihten hem de geleneklerden beslenen tasarımla; aynı zamanda modern yaşamın son teknolojisini ve lüks anlayışını da harmanlayan bir felsefeyle kurulmuş. Her detayında artizan unsurların saklı olduğu bu farklı otelcilik anlayışı, Topkapı restoratörleri tarafından yapılmış kalem işlerinde, ahşap ve sedef süslemelerde, her biri ayrı bir dönemi yansıtan Azeri sanatçıların değerli tablolarında ve el işçiliği İznik çinilerinde göze çarpıyor.
Odalarında Azerbaycan’dan özel olarak getirilmiş el dokuması ipek halılar, Osmanlı sedirleri, klasik motiflerle süslü aydınlatmalar, tavan işlemeleri ve Çinili Köşk’ten ilham alan el yapımı çinilerin bulunduğu otel, 6.798 metrekare üzerinde 61 oda olarak dizayn edilmiş. Her biri farklı detaylara sahip odalardan otelin hemen her alanına kadar Sultanahmet’in tarihinden kopyalanmış gerçek detaylar mevcut. İki toplantı odasıyla iş dünyasına da hitap eden otelde, Osmanlı tarzını teknolojiyle birleştiren Türk Hamamı, buhar odası, masaj odalarında Spa hizmeti, yüzme havuzu, modern cihazlarla donatılmış fitness salonu ve VIP servis imkanları bulunuyor. Otelin konukları, alışıldığı gibi havaalanında değil, henüz uçaktan inerken karşılanıyor. Kayıt işlemleri; lüks transfer araçlarında tamamlanırken, otele ulaşan konuklara özel hurma çeşitlerini içeren ikramlar sunuluyor. Otelde kaliteden ödün vermemek adına taşeron firmalardan hizmet alınmıyor; hatta bu amaçla otelin kendi çamaşırhanesi ve ekmek fırını da var.
Geçmişin rafine zevkleri bugüne taşınmış
Büyüklükleri 30 ile 45 metrekare arasında değişen odalar, Sultanahmet ortalamasının oldukça üzerinde bir genişliğe sahip. Ajwa Hotel Sultanahmet ceviz ağacından yapılmış mobilyaları, ipek Tebriz halıları, iki ayrı yataklı veya queen yataklı 47 adet deluxe odaya sahip. Banyolarında Mimar Sinan’ın camilerinden esinlenen çinileri, yekpare Marmara mermerleri, kurnalı çeşmeleri ve yine mermerden lavabolarıyla geçmişin rafine zevklerinin bugüne taşındığı odalarda, turkuaz, oksit sarısı ve çivit mavisi Rumi desenlerle süslü tavan işleri dikkat çekiyor.
125 metrekare alana sahip Sultan suite, üç ayrı bölümden ve bir banyodan oluşuyor. Bordo tonlarının hakim olduğu ilk bölüm, yemek alanı olarak değerlendirilmiş. Görkemli ağaç işçiliğinin kullanıldığı, yeşil tonlarının hakim olduğu yatak odası ve kahve tonlarının ağırlık kazandığı yaşam alanı, tüm detaylarıyla her türlü konforu sunuyor. Banyo ise ahşap dolaplarındaki işlemeleri, turkuaz karoları, ikiz mermer lavabosu, bakır kurnalarıyla, jakuzi, sauna, buhar odası ve duş bölümünden oluşuyor.
Ajwa Hotel Sultanahmet’in 46,5 metrekare alana sahip yedi adet aile odası, iki ayrı oda içerisinde deluxe oda kalitesiyle hizmet veriyor. Kadife devetüyü rengi rahat kanepeleri, ceviz ağacından mobilyaları, Selçuklu desenleriyle işlenmiş yatak başlarıyla geçmişi bugünün konforuyla buluşturuyor. Otelin 35 metrekare alana sahip altı adet corner suite’i ise mor, lila, leylak ve su yeşili tonlarında dekora sahip. Osmanlı oturma kültürünün bir yansıması olan rahat sedirler, rahle formundaki sedef işlemeli koltuklar, Selçuklu motifleriyle bezenmiş ceviz mobilyalar kullanılmış. İstanbul’un kıymetli tarihi eserlerinden ilham alınarak tasarlanan banyolarda ise nadide çini örnekleri ve saraylarda kullanılan mermerler, teknolojik konforla buluşturulmuş.
“Dürüst olmak, konfor sunmak kadar önem taşıyor”
Otelin kadrosunu oluştururken aile olgusuna uyum sağlayabilecek kişileri tercih ettiklerinin altını çizen Selim Geçit, “Dünyanın baş döndürücü bir hızla değişmesi yeni ihtiyaçları beraberinde getiriyor. Biz Ajwa Hotel olarak bu hızlı değişimi bir avantaj olarak değerlendirmek istiyoruz. Tüm enerjimizi, tüm kaynaklarımızı daha önce bilinen endüstrilerde fakat daha önce bilinmeyen şeyler yapmaya odaklıyoruz. İnsana değer verme ilkesinin öne çıktığı otelimizde, kuralları ve sınırları olan hoşgörü odaklı yöneticilerle hizmet veriliyor. Türk kültüründeki misafirperverliğin öne çıktığı serviste müşteriye karşı dürüst olmak, bizim için konfor sunmak kadar önem taşıyor” diyor.
Zeferan Restoran, Azeri mutfak kültürünü İstanbul’a taşıyor
Ajwa Hotel Sultanahmet, yeme içme konusunda da iddialı bir otel. Tarihi Yarımada manzarasına sahip Zeferan Restoran ile Azeri mutfak kültürünü en doğru şekilde tanıtmayı amaçladıklarını söyleyen Geçit, mönüde Azeri ve Anadolu’nun zengin coğrafyasından beslendiklerini belirtiyor. Zeferan Restoran’ın mutfağında Şefi Ramin Nuriyev ve ekibi bulunuyor. Mutfaktaki malzemeler bizzat üreticisinden temin ediliyor. Mevsimselliğe çok önem verildiği için mönüler, artizanal ve sürdürülebilir ürünlerle hazırlanıyor. 80 kişi kapasiteli restoranda, Azeri Mutfağı’ndan yemeklerin yanı sıra Osmanlı ve Selçuklu’nun efsaneleşmiş lezzetlerini tatmak mümkün. Bu yemeklere hiçbir restoranda kolay kolay rastlayamayacağınız çeşitlilikte mevsimsel şerbetler, şuruplar, meyve suları ve alkolsüz kokteyller eşlik ediyor. Restoran, çok zengin çeşide sahip Azerbaycan kahvaltısıyla da oldukça iddialı.
Osmanlı, Türk ve dünya mutfağında çokça tercih edilen kurabiye, tatlı ve pastaların servis edildiği Sukkari Patisserie, çay ve kahve konusunda çok zengin bir mekan. Çay somaliyesi Habib İleri’nin seçtiği tüm dünyadan 40’ın üzerinde çayı burada tatmanız mümkün. Dilerseniz sadece Ajwa Hotel’de görebileceğiniz çaydanlık koleksiyonuyla yapılan özel sunumla özgün bir çay ritüeli yaşayabilirsiniz.
www.ajwa.com.tr