Doğu Akdeniz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, sektöre alanında tam donanımlı ve entelektüel birikime sahip şef adayları yetiştiriyor. Güçlü akademik kadrosu, dört mutfağında verdiği uygulama derslerinin yanı sıra, miksoloji laboratuvarı ve moleküler gastronomi için teknik donanıma da sahip bölüm, güçlü yurtdışı bağlantılarıyla da öğrencilerine vizyon katıyor.
1979 yılında kurulan Doğu Akdeniz Üniversitesi, KKTC’nin en eski ve büyük üniversitesi. Yaklaşık 68 farklı ülkeden akademisyenin, dünyanın 106 farklı ülkesinden gelen 20 bin öğrenciye eğitim verdiği üniversitenin Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü, Turizm Fakültesi bünyesinde bulunuyor. 1989-1990 eğitim ve öğretim yılında kurulan DAÜ Turizm Fakültesi bugüne kadar 5 bine yakın mezun vermiş. Fakülte bünyesinde Turizm ve Otel İşletmeciliği alanında önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarıyla Gastronomi ve Mutfak Sanatları lisans programı yer alıyor. Aşçılık programı ise iki yıllık önlisans eğitim veriyor. Kendini sürekli geliştiren ve öğrencilerine sunduğu imkanları her gün ileriye götüren DAÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nü Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kılıç’tan dinledik.
Öğrencilere eğitim veren kadro hakkında bilgi verir misiniz? Okulda sektörden isimler ağırlıyor musunuz?
Bölümümüz kapsamında teorik ve pratiği birleştiren bir eğitim modeli uyguluyoruz. Yüzde 70 oranında pratik ağırlıklı bir bölüm olmayı hedefledik. Bölümümüzde eğitim verecek hocalarımızın özellikle sektör ve mutfak tecrübesi olmasına dikkat ettik. Amacımız öğrencilerimizin mesleki anlamda formasyon kazanırken iş disiplinini de görmelerini sağlamak. Kısacası mutfakta işlerin nasıl gittiğinden haberdar olmalarını istiyoruz. Eğitmen kadromuz bünyesinde WACS (Dünya Şefler Birliği) Jüri Üyesi Şef Öğr. Gör. Kurtuluş Özbaşar, yine WACS Jüri Üyesi ve Türk Aşçılar Milli Takımından Uzman Şef Hakan Açıl ve Uzman Pasta Şefi Pınar Barut, Chef Akademi’den Divan otelleri geleneğinden gelen Şef Ali Açıkgül, Tom’s Kitchen Restaurant’tan tanıdığımız Uzman Şef Murat Başaran, Agopi Balık Restaurant’tan Şef Ramazan Ceylan, birçok Michelin yıldızlı mutfakta bulunmuş Uzman Şef Tolgar Mireli, Gourmand ödülü sahibi Uzman Şef çikolata ve ekmekçilik uzmanı 150 yıllık bir fırın geleneğinin son jenerasyon temsilcisi Hakan Doğan, Holiday Inn otellerinin Executive Chef’i Ahmet Kartal, Uzman Şef Mine Adalıer ve Kıbrıs Lefkoşa Merit Otel A La Carte Şefi Selcan Biryılmaz gibi birçok isim öğrencilerimize ders veriyor. Ömür Akkor gibi araştırmacı-yazar şeflerle de öğrencilerimizi buluşturmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra rutin bir şekilde yiyecek-içecek sektörünün önde gelen şef ve uzmanlarını devamlı olarak üniversiteye davet edip misafir şef olarak deneyimlerini öğrencilerimize aktarmalarını istiyoruz. Bu bağlamda, Aylin Yazıcıoğlu, Rafet İnce, Maximilian J.W. Thomae, Daniel Evangelista gibi şefleri üniversitemizde ağırladık. Ayrıca gastronomi kültürü ve işletmecilik alanında dersler de öğrencilerimizin bilgi dağarcığına deneyimli akademik kadro tarafından aktarılmaktadır. Mezunlarımız sadece şef olarak yetiştirilmemektedir, isteyen mezun adayımız da seçmeli dersler vasıtasıyla gazete ve dergilerde yemek yazarlığı, bloggerlık, barista vb. alanlarda eğitim alarak mezun olabileceklerdir.
Öğrencilere verilen teorik ve pratik eğitimler hakkında bilgi verir misiniz?
Ders çeşitliliğimiz çok geniş bir yelpazede. Örneğin, Türkiye’nin tek glütensiz şefi olarak bilinen Süleyman Engin’den öğrencilerimiz glütensiz mutfak dersini alıyor. Su ürünleri, Kıbrıs Mutfağı, Osmanlı Mutfağı, uluslararası mutfaklar (İtalyan, Fransız, Uzakdoğu, Güney Amerika) gibi derslerimiz bulunuyor. Uluslararası mutfakların yanında yereli bilmelerini de önemsiyoruz öğrencilerimizin. Baristacılık konusunu ayrı bir ders olarak ele alıyoruz. Ayrıca yemek fotoğrafçılığı, büfe tasarımı ve dekorasyon, mutfak planlaması ve tasarımı, çikolata yapımı, butik pastacılık ve yemek stilistliği gibi derslerimiz de var. Ayrıca öğrencilerimize City & Guids sınavına girerek diploma alma şansı da tanıyoruz. İngiltere kökenli City and Guilds akreditasyon anlamında en çok önem verdiğimiz kurum. Dokuz temel dersimiz bu kurum tarafından akredite ediliyor. Bu dersleri alan öğrencilerimiz dilerse City& Guids’in sınavına girerek o diplomayı da alabiliyor. Bu diplomayı bölgemizde tek veren üniversite biziz, Türkiye’de de yine çok yapılan bir şey değil. Öğrencilerimiz finansal olarak okul ücreti dışında bu eğitim için ayrı bir ücret ödememektedirler.
Okulunuzda yer alan mutfaklardan bahseder misiniz?
Fakülte olarak uygulama mutfakları için bin metrekarelik bir alanı kullanıyoruz. Biri pastacılık ve ekmekçilik alanı olmak üzere toplamda dört adet mutfağımız var. Önümüzdeki akademik yıl uygulamaya başlayacak olan açık mutfak ile de öğrencilerimizin hocalarıyla birlikte eğitim verecekleri farklı bir mekan olarak göze çarpacak hale getirmeyi hedeflemiş bulunmaktayız. Bunun dışında bir adet miksoloji laboratuvarımız bulunuyor. Moleküler gastronomi alt yapısını oluşturmak için geçtiğimiz aylarda çok büyük bir yatırım yaptık. Tüm ekipmanlar okul bünyemizde mevcut. Eğitim sınıflarımızda maksimum 16 öğrenciyle ders gerçekleştiriliyor. Mutfaklarımızda yaklaşık 40 öğrenci grubu ders alıyor. Öğrencilerimiz her malzemeyi görebiliyor diyebilirim rahatlıkla. Her dersin hakkını vererek yapıyorlar. Bütçemizin son kuruşuna kadar öğrencilerimizin mutfaktaki malzemesine harcıyoruz. Doğru düzgün veremeyeceğimizi düşündüğümüz hiçbir eğitimi vermiyoruz.
Bölüm kapsamında öğrencilerinize staj imkanları sağlıyor musunuz?
Okulumuz bünyesinde bir uygulama restoranı yer alıyor. Öğle yemeği saatlerinde rezervasyonlu dışarıdan misafirlerin ağırlandığı bu restoranda öğrencilerimiz haftanın üç günü hocalarının denetiminde yemek pişiriyorlar. Mönünün konsepti sürekli değişiyor. Servisi yapan öğrencilerimiz de DAÜ Turizm Fakültesi kapsamında eğitim alan öğrenciler. Ayrıca haftalık iş deneyimi diye bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Okuldaki uygulamaların dışında öğrenciler her hafta ortalama minumum 10 saat bizim belirlediğimiz üniversitenin tesislerinde, otellerde ve iyi restoranlarda çalışmak zorundalar. Bu onların sektörü tanımalarını sağlıyor. Biz fakülte olarak öğrencilerimize vizyon kazandırmayı hedefliyoruz. Yurtdışı bağlantıları çok güçlü olan bir üniversiteyiz. Bu nedenle yurtdışı bağlantılarımızı da genelde fakülte özelde ise gastronomi ve mutfak sanatları eğitimi alan öğrencilerimiz için geliştirdik. Örneğin, bu bağlamda İtalya bizim için çok önemli bir mutfak. İtalya’da İtalian Culinary İnstitute for Foreigners ile anlaşma yaptık. Her yaz döneminde yaklaşık 30 öğrencimiz İtalya’ya gidiyor. Hem eğitim alıyorlar hem de Michelin yıldızlı restoranlarda çalışma fırsatı yakalıyorlar. Londra’da bulunan Dockland Academy ile anlaşmamız var. Dileyen öğrencilerimizi İngiltere’ye eğitime ve staja gönderiyoruz. Hollanda’da da 100 yıllık bir geleneği olan en köklü pastacılık okullarından birisiyle anlaşma yaptık. Gelecek yıldan itibaren özellikle ekmekçilik ve pastacılık alanında kendini geliştirmek isteyen öğrencilerimizi bu ülkeye göndereceğiz. Deyim yerinde ise hedefimiz mezunlarımızın yüzde 100 istihdam edilmesidir.
Öğrencilerinizin bugüne kadar katıldığı yarışmalardan bahseder misiniz?
Bölüm olarak öğrencimizi geliştirebileceğini düşündüğümüz her organizasyona göndermeye çalışıyoruz. Avrupa Turizm Okulları Birliği’nin dokuz dalda organize ettiği okullar arası yarışmalar var. Geçtiğimiz Ekim ayında İngiltere’de düzenlenen yarışmada biri pastacılık biri de yemek alanında iki tane Avrupa üçüncülüğü getirdi öğrencilerimiz bize. Bu tür yarışmalar ve etkinlikler öğrenciye vizyon katıyor. Son olarak Sirha’ya katıldı öğrencilerimiz. Bolu’da düzenlenecek olan Aşçılık Kampı’na da gidecekler. Ayrıca Belçika’da düzenlenecek uluslararası bir yarışmada da üniversiteyi temsilen öğrencilerimiz yer alacak.
Bölüm kapsamında Kıbrıs Mutfağı’yla ilgili çalışmalar yapıyor musunuz?
Kıbrıs Mutfağı maalesef çok bilinen bir mutfak değil. Ancak bunun değişmesini çok istiyoruz. Bu nedenle bu mutfağın öğretildiği derslerimiz var. Öğrencilerimizin bu mutfaktan öğrendikleri yemekleri açacakları restoranlarda veya çalıştıkları işletmelerde mutlaka ön plana çıkaracaklarına inancımız tam. Şeftali kebabı, kolakası, fırım kebabını, Kıbrıs’ın ot yemeklerini, hamur ve tatlılarını, macunlarını bilmelerini istiyoruz. Yerellik bizim için çok önemli. Aynı titizlikle Güney Anadolu, Akdeniz Mutfağı, Karadeniz ve Ege Mutfağı gibi Türkiye’nin yöresel mutfaklarını da öğrencilerimize öğretiyoruz. Daha önce belirttiğim gibi son zamanların gözde mutfağı ‘slow food’ konseptine çok önem veriyoruz. Bu konsept Kıbrıs Mutfağı’nı bir yerlere taşıyacaktır, diye düşünüyoruz.
Öğrencilerine sunduğunuz avantajlar nelerdir? Aldığı eğitimde nasıl farklar yaratabileceğinize inanıyorsunuz?
Akademik kadromuz çok donanımlı. Alt yapımız çok kuvvetli ve daha da iyi olması için çalışmalara devam ediyoruz. Öğrencilerimize sunduğumuz olanaklar çok yüksek. Biz yurtdışı bağlantıları yüksek bir üniversiteyiz. Birçok Avrupa ülkesinde ortak eğitim ve staj imkanı sunuyoruz. Aynı şekilde buralarda yarışmalara katılmalarını destekliyoruz. Sektörle olan bağlantılarımız çok güçlü. Özellikle staj ve haftalık iş deneyimi programlarımız için sektörle iş birliği yapıyoruz. Sektörün beklentilerini ön plana çıkaran mezunlar yetiştiriyoruz. Profesyonel donanımın yanında kültürel birikimi olan ve istihdam edilebilir mezunlar vermek istiyoruz. Bu iş bir sanat bu nedenle öğrencilerimizin entelektüel birikime de sahip olması gerektiğine inanıyoruz.
ww1.emu.edu.tr/tr