Baltık mimarisi ve dekorasyonu ile Kars tarihine ışık tutan Otel 1924, üstün bir hizmet kalitesi ile unutulmaz bir konaklama
deneyimi sunuyor. Tarihi ve sanatı buluşturan otel, şehre ilk fine dining deneyimini getiren restoranı Garmon’da Kafkasya
mutfağını sentezliyor.
Tarih, doğa, kültür ve gastronominin buluşması noktası Kars’ta kapılarını açan Otel 1924, bölge turizminde Dağıstan Hotels çatısı altında hizmet veren Otel 1924, Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Gürbüz Çapan’ın memleketine öncü bir yatırımı.
Adını Atatürk’ün 6 Ekim 1924 yılında Kars’a yaptığı ilk ziyaretten alan otel, Baltık mimarisi, özel sanat koleksiyonu sergisiyle ve fine dining restoranıyla bir sanat ve deneyim merkezi olarak misafirlerini ağırlıyor.
1924 yılında Gazi Mustafa Kemal Paşa, Kars ziyaretinde konakladığı ve önemli görüşmeler gerçekleştirdiği konağı, Kars’tan ayrılırken Türk Ocağı’na tahsis etmiş. Türk Ocağı, 10 yıl boyunca faaliyet gösterdikten sonra, 1931’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kurultay Kararı ile Türk Ocaklarının Halk Evlerine dönüştürülmesi sonucu, 1933 yılında Kars Halk Evi olarak hizmet vermeye devam etmiş. Ancak, 1952 yılında Demokrat Parti döneminde bu önemli yapı yıkılarak yerine Tekel’in tuz deposu inşa edilmiş. Uzun yıllar boyunca kullanıldıktan sonra işlevini kaybeden binayı, özelleştirmeye çıktığında Gürbüz Çapan almış.
Tarihi yansıtıyor
Kars’ın kültür ve turizm hayatına bir buluşma noktası kazandırmak amacıyla başladığı projenin zamanla otel fikrine dönüştüğünü söyleyen Çapan, çok titiz ve özenli bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade ediyor. Yapımı yaklaşık üç yıl süren yeni bina, Kars’ın tarihi ve mimari dokusuna uygun şekilde, Ani Antik Kenti’nde kullanılan tüf taşından ve Rus dönemi mimarisine sadık kalınarak inşa edilmiş. Otelin dış görünüşü sanki bir tarihi yapıyı andırıyor.
Sanat Koleksiyonu
30 odalı ve 55 kişi ağırlayabilen Otel1924, Kars’ın zengin tarihini modern konfor ile bir araya getiriyor. Şehrin tam kalbinde yer alan, Kars Kalesi manzaralı otelin lobisi Ressam Nedret Sekban’ın “Dağıstan Türkleri Göç Hikayesi” sergisine ev sahipliği yapıyor. Gürbüz Çapan, “Dağıstan muhaciri olarak bu koleksiyon geçmişimize bir saygı” diyor. Çapan, otelin bir resim atölyesi gibi olduğunu dile getiriyor. Genel alanlarda tabloların yanı sıra odalarda da bölge tarihini anlatan Kafkasya fotoğrafları var.
Otel 1924, Kars’ın gastronomi hayatına da yeni bir soluk getiriyor. Bünyesindeki Gravyer Bistro ve Garmon Restoran ile bölgenin gastronomisine önemli katkılar sağlıyor.
Gravyer Bistro
Gravyer Bistro, otel misafirlerinin yanı sıra Kars’a turistik amaçlı gelenleri de ağırlıyor. Yöresel ürünlere modern dokunuşlar yapan tabaklar sunuyor. Burada da Kars’ın tarihine göndermeler var. Kars’ta bir süre Ruslar’ın yaşadığını anımsatan otelin Marka Kurucusu ve İşletmecisi Caner Aksu, “Bistro kelimesinin kökeni her ne kadar Fransa olarak bilinse de onlara da Ruslardan geçmiş, o yüzden bu şekilde adlandırdık” diyor.
Kars’ın bir kültürler birleşme noktası olduğunu anımsatan Aksu, bunu otelin mutfağına da yansıttıklarını ifade ediyor. Kars’ın özel lezzeti olan gravyeri mekanlarına isim olarak seçme nedenlerini de şöyle açıklıyor: “Kars Gravyeri bir türlü markalaşamadığı için bunun tescilini alıp restoranımızda markalaştırma hedefimiz var. Neden Van Kahvaltısı gibi, Kars Kahvaltısı da marka olmasın?”
140 kişilik Gravyer Bistro’da Kars’a özgü lezzetlerin yer aldığı kahvaltılar sunuluyor. Avluda müzik dinletisi eşliğinde, kete gibi Kars’ın yöresel böreklerinin olduğu 5 çayı da veriliyor. Otel 1924’ün bir de şömineli Kış Bahçesi var. Kahvaltı yaparken, yağan karı izleyecebileceğiniz sıcak ve samimi bir ambiyans söz konusu.
Garmon Restoran
Garmon Restoran, Türkiye’de ilk kez Kafkasya mutfağını sentezleyen bir fine dining deneyimi sunuyor. Gün Çevik’in şefliğini, Yalçın İnam’ın danışman şefliğini yaptığı 70 kişi ağırlayabilen Garmon Restoran’da tamamen yöresel yemekler pişiyor. Bir başka deyişle ‘Kars ruhuyla yenilikçi yemekler’ misafirlerle buluşuyor.
Örneğin yörenin meşhur kazını yine yörede yetişen kavılca buğdayıyla farklı bir formda sunuyorlar. Yine meşhur Piti yemeğine şefin yorumu geliyor; nohutları tane olarak değil, püre halinde servis ediyorlar. Dana kaburgayı 8 saat kısık ateşte pişiriyorlar. Umaç helvası da Yalçın Şef’in özel tarifiyle veriliyor. Umaç helvasının üzerine Kars peyniriyle ve pelverdeyle sosu yapılıyor. Görünümü cheese cake’i andırıyor. Kartof Kebabı da iyi bir ara sıcak olarak öne çıkıyor.
Hoş gelişler Ola
Menünün ismi: Hoşgelişler Ola. Rezervasyonlu Tadım Menüsü ile hizmet veriyor. İki tadım menüsü var; biri Kars, diğeri Kafkasya menüsü. Şaraplarda da yörenin üzüm çeşitleri seçilmiş, yani Doğu Anadolu menşeili. Aksu, “Garmon, Kars’ın ilk fine dining, Türkiye’nin de ilk Kafkas restoranı olma özelliğini taşıyor. Gelecekte bu markamızı İstanbul’a da getirebiliriz. Hatta yurt dışına da taşıyabiliriz” diyor.
Garmon’da yemek sırasında Kars’ın geleneksel ‘Aşıklar Atışması’nın ve Kafkasya Halk Dansları gösterilerinin gerçekleştirileceğini aktaran Aksu, diğer işletmelerin aksine gösterileri daha kısa tuttuklarını vurguluyor.
Caner Aksu, mutfaklarında kullandıkları ürünleri yerel üreticilerden, özellikle Kars kadın kooperatiflerinden temin ettiklerinin altını çiziyor.
Badval Mahzen
Otelin 22 kişilik Badval Mahzen’i de var. Bu arada Badval, Rusça’da ‘bodrum’ anlamına gelen ‘padval’dan türemiş bir kelime. 1924 Mahzeni, konuklarına Kars peynirleri ve özenle seçilmiş şaraplar sunarak eşsiz bir lezzet deneyimi yaşatıyor.
Etkinlik noktası
180 kişilik Dağıstan Çok Amaçlı Salonu ise özel davet ve toplantılara ev sahipliği yapıyor. Burası yatırımcı Gürbüz Çapan’ın Kars’a adeta bir hediyesi! Çünkü bu konseptte bir toplantı salonu ilk kez açılmış. Panel, söyleşi, tiyatro, dinleti, dans, balo gibi pek çok alanda etkinliği ağırlayabilecek bir donanıma sahip. Nitekim otelin Atatürk’ün Kars’a gelişinin 100. Yılı olan 6 Ekim’deki açılışında burada özel bir balo gerçekleştirilmiş.
www.otel1924.com