Tarihi Yarımada'nın en güzel lokasyonlarından biri olan Karaköy’de şık cephesiyle dikkat çeken
Galaktos Gurme Restomarket, özgün konseptiyle rağbet görüyor. Türkiye’nin gurme lezzetlerinin
buluştuğu mekanın tasarımcısı Seksendokuz Mimarlık, etraftaki binaların cephelerindeki karmaşa
arasında ‘kendi başına hissedilen’ bir mekana imza atmış!
Galaktos Gurme Restomarket, Karaköy’ün tarihi dokusu içinde; raflardan kendi seçtiğiniz taptaze ürünler ile kahvaltı yapılabilen veya alakart menüsünden seçilen lezzetlerin deneyimlenebileceği, çıkarken de alışverişin mümkün olduğu bir mekan.
Galata’da hizmet veren Mahkeme Lokantası’nın işletmecilerinin geçen yıl açtığı Galaktos, ‘restomarket’ tanımının hakkını veriyor. Satış bölümünde şarküteri ürünleri, zeytin çeşitleri, ithal ürünler, bakery bölümü, cafe patisseri, ızgara alanı ve misafirlerin gurme lezzetleri tatmaları için restoran alanı yer alıyor.
Tüm gün boyunca kahvaltı servisi verilen mekanda, alakart olarak hamburger, pizza, pide, salata çeşitleri, kahve ve tatlıya uzanan geniş bir menü söz konusu. Ülkemizin dört bir yanından, her bölgenin en meşhur ürünü burada var!
Erzincan’dan tulum peyniri,Edremit’ten zeytin çeşitleri, Trabzon’dan tereyağı, Bodrum’dan mandalina reçeli, bizzat işletmeciler gidip deneyimledikten sonra Galaktos’a geliyor. Burada yer alan ürünler için vazgeçilmez kriter, ‘doğal ve organik olması’. Direkt üreticilerden aldıkları ürünler çoğunlukta! Galaktos Gurme’de zeytin salatası ve peynir çeşnisi en çok aranan lezzetler arasında... Pizzaları da ‘tatmadan geçmeyin’ dedirtiyor!
Dikkat çeken mimari
Karaköy’de Haliç metrosundan tramvaya giderken tam köprü ile kuleye ayrılan köşe konumdaki Galaktos Gurme, tarihi dokunun ortasında turistlerin uğrak noktasında olma avantajını yaşıyor. Dışardan bakıldığında şık cephesi nedeniyle otel sanıldığı oluyor, restomarket olduğu fark edildiğinde mimarisi alkış alıyor.
Mekanın tasarımı Seksendokuz Mimarlık’a ait. Bu dikkat çeken tasarımın detaylarını Seksendokuz Mimarlık’ın Kurucusu Ayşe Çetin şöyle anlatıyor:
“Firma ile tanıştığımızda lokasyon ve mağaza konsepti çok ilgimizi çekti. Çevre fazlası ile kalabalık, hem yaya hem araç trafiği konusunda oldukça iddialı bir lokasyon. Bu sebeple yapılacak olan çalışmada mevcut kargaşadan ayrılabilecek bir ön cephe görseli hayal ettik. Yolda yürüyenler ve araçla geçenler için etraftaki binaların cephelerindeki karmaşa, yeni yapılacak bir mağazanın görünür olabilmesine çokça engel yaratıyordu. Bu, bizim için ilk çözülmesi gereken problem haline geldi.
Çalışmamızda önceliğimiz kendi başına hissedilen, etrafın etkisinden kurtulmuş bir görsel yaratma çabası oldu ve bunda gayet başarılı bir sonuca ulaştığımızı düşünüyoruz. Sonrası bizim olmazsa olmazımız, fonksiyon şemasının çözümü. Satış ve imalat katı ayrı ayrı bütün fonksiyonlara hizmet verecek şekilde en fazla kullanım odaklı planlandı.
Tasarım kriterlerimizi belirlerken, yeni trendleri, aynı zamanda da eskise de modası geçmeyecek malzemeleri seçmeyi tercih ettik. İç mekanda kullandığımız gıda aydınlatmaları, Ali Berkman tasarımı ile kendi imalatımız. Bu konu da bizim çok önemsediğimiz başka bir başlık. Satılan ürünlerin gerçek renkleri sunulması için tasarlanan gıda aydınlatmalarını, ayrıca mekandaki estetik zenginlik için kullandık.”