Sanasaryan Han, a Luxury Collection Hotel, İstanbul, özenle yürütülen bir restorasyondan geçerek, keşfedilmeyi bekleyen sanat eserleri, fotoğraf sergisi ve kitaplardan oluşan; seçkin bir koleksiyonla İstanbul’un ruhunu şiirsel bir dil ile yeniden canlandırıyor
Tarihi Yarımada’nın kalbinde yer alan Sanasaryan Han, a Luxury Collection Hotel, Istanbul kapılarını açtı. Marriott Bonvoy’un 30’u aşkın sıra dışı otel markasından oluşan portföyünün bir parçası olan otel, özenle tasarlanmış rafine ve lüks bir yolculuğa davet ediyor!
Osmanlı dönemi mimarı; Hovsep Aznavur tarafından tasarlanan ve Migirdiç Sanasaryan tarafından yaptırılan han, Mısır Çarşısı, Kapalı Çarşı, Sultanahmet Camii, Ayasofya ve Karaköy semti gibi kültürel cazibe merkezlerine yürüyüş mesafesinde yer alıyor.
1895 yılında inşa edilen Sanasaryan Han’ın dış cephesi ve tarihi sütunlar doğal dokusuyla büyülüyor. Otelin girişinde yer alan iki tarihi demir kapı ise sadece bir geçiş noktası değil aynı zamanda üzerindeki sembolüyle otelin hem logosunu oluşturuyor hem de ruhunu temsil ediyor.
İstanbul’da baharın temsilcisi erguvanlardan ilham alınarak dekore edilmiş cam tavanlı aydınlık atriyum, baharın simgesi ateş böceklerinden esinlenerek tasarlanmış cam ışık ‘enstalasyon’u ile birlikte benzersiz bir atmosfer yaratıyor. Şık ve zarif tasarım özellikleri, büyük neoklasik tarzdaki kemerli pencerelerle çerçevelenmiş İstanbul manzarasına sahip 6 süit ve 57 odası ile Sanasaryan Han, a Luxury Collection, dönüştürücü bir lüks deneyimi sunuyor.
İstanbul sahaflarının ender bulunan antika kitaplarından ve İstanbul fotoğraflarından oluşan seçkin kütüphane alanı ile özenle düzenlenmiş ‘The Library Bar’, Sanasaryan Koleji’ndeki zamanının en büyük kütüphanesinden ilham alıyor. Erzurum’daki kolejden mezun olan öğrencilerin diplomalarına ithafen yapılmış el yapımı seramik replikalar, seramik parşömenler ve özel yapım seçkin tabloların yanı sıra çağdaş sanat enstalasyonları da sergileniyor.
Kişiye özel ‘concierge’ hizmeti, misafirlerin ihtiyaçlarına özel olarak odaklanarak, unutulmaz bir konaklama deneyimi yaşatmayı amaçlıyor. Türk hamamından esinlenerek tasarlanmış mermer banyolar, Osmanlı motifli turkuaz ve siyah modern yatak başları, el yapımı bakır aksesuarlar geleneksel Türk adetlerine atıfta bulunuyor.
Otel, yerel mutfağın özgün sunumlarını yansıtan Sini Restaurant ve The Library Bar ile Türkiye’nin zengin mutfak kültürünü misafirlerle buluşturuyor.