23 Aralık 2024, Pazartesi

Eugénie İstanbul ilhamını tarihten alıyor

Eugénie İstanbul ilhamını tarihten alıyor
Galata’da hizmet veren Eugénie İstanbul, ismini ve konseptini III. Napolyon’un eşi Fransa İmparatoriçesi Eugénie’nin Sultan Abdülaziz‘i Beylerbeyi Sarayı’nda ziyaret etmesi üzerinden şekillendirerek konuklarına özel bir hikâye sunuyor. Ürün ve mobilya seçimleri başta olmak üzere tüm detaylarında Fransız ve Osmanlı mimarisinin dokunuşlarının yeniden yorumladığı mekânın iç mekân tasarımı Renda Helin Design’a ait. Eugénie İstanbul konsept hikayesini menüde de sürdürerek o davetin yemek menüsünden ilhamla oluşturduğu lezzetlerle konuklarına bütünsel bir deneyim sunuyor.

Galata’nın tarihi dokusu en zengin sokaklarından Lüleci Hendek’te, Papadopoulos Apartmanı’nın giriş katında yer alan Eugénie İstanbul, konuklarına tarihi bir olay üzerinden şekillendirdiği konseptiyle bütünsel mimariye ayrıntılı bir çalışmayla bu konsepti yaratan Kurucular Emrah Sati ve Emre Metin, 19. yüzyıldaki bu olayı odaklarına alırken modern dokunuşlar katmayı da ihmal etmemişler. Mekânın iç mekân tasarımı Renda Helin Design’a ait. Renda Helin Design Kurucusu, Y. İç Mimar Renda Helin Çilalioğlu Çizer, tasarım sürecini şöyle anlatıyor: “Mekânın hikâyesi tasarım sürecinin başından itibaren bizim için de ilham kaynağı oldu ve tam da bu hislerle Eugénie konuklarını geçmişe doğru bir yolculuğa çıkartmayı hedefledik. Beylerbeyi Sarayı, iç mekân tasarımındaki çıkış noktamızdı. Ürün ve mobilya seçimleri başta olmak üzere tüm detaylarında Fransız ve Osmanlı mimarisinin dokunuşlarını yeniden yorumladığımız mekânda, oryantalist hatları, terrazzo kullanımı ve terakota tonları ile kombinledik. Aynı zamanda, tarihi bir mekâna Fransız sokaklarının atmosferini aksettiren bir oturma düzenini taşıdık. Duduu Studio’nun ürün gamında yer alan, Jale Kulin imzası taşıyan ‘Tabureka’ tabureler, Gorbon Seramik tarafından özel olarak üretilen, İsmail Acar’ın değerli eserlerinin oluşturduğu fon ise cabası.” Mekânda Papadopoulos Apartmanı’nın tarihi tuğla dokusuna açılan pencereleri ünlü Sanatçı İsmail Acar’ın İstanbul’u betimleyen tabaklarıyla dekore edilirken Beylerbeyi Sarayı’nın kemerli pencereleri modern bir yorumla duvarlara işlenmiş.

Eugénie şerefine verilen davetin menüsü ilham kaynağı

Konseptin odağı olan Eugénie menüde de tabii ki ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Sultan Abdülaziz‘in Beylerbeyi Sarayı’nda Eugénie şerefine verdiği davette yer alan, Hünkâr beğendi, Çerkez tavuğu, ekmek kadayıfı gibi lezzetler mekânın şeflerinin özel dokunuşlarıyla konuklara sunuluyor. Örneğin vişne soslu ekmek kadayıfı davetteki menüden yola çıkarak ekşi mayalı ekmek ve özel bir sosla servis ediliyor. Eugenie tavuklu sandviç, Çerkez tavuğu yorumlaması ile ekşi mayalı ekmek arasında sunuluyor. Menüde çok sevilen kalemlerden biri olan kaburga burger, Hünkâr beğendi sosuyla servis ediliyor. Süzme yoğurtlu çılbır ise kahvaltı seçenekleri arasında en sevilenlerden biri oluyor. Bunların yanında, Batı mutfağından alışık olduğumuz bowllar ve tartineler de sağlıklı seçenekler olarak menüde yer alıyor. Tatlılar içerisinde yer alan tahin brulée, creme brulée’nin konsepte uyarlaması Fransız ve Türk mutfağı sentezinin en iyi örneklerinden. Tüm bu lezzetleri oluştururken kaliteli malzeme seçimi de olmazsa olmazlardan. Ekşi mayalı ekmekler ve tatlılar Urban Bread’ten tedarik ediliyor.

Instagram: @eugenie_istanbul

Yorum Yaz

captcha