Bünyesinde bulunan Papillon Ayscha Hotel,
Papillon Belvil ve Papillon Zeugma ile
konuklarına unutulmayacak bir tatil vadeden
Papillon Hotels, tüm otellerinde menüleri
baştan aşağıya yeniledi. Yiyecek
menüsünde ‘Gastro Journey’ konseptiyle,
içecek menüsünde ise ‘Butterfly Effect’
kokteyl menüsüyle özel bir deneyim
yaşatacak Papillon Hotels, sürdürülebilir
bir dünya için minimalizm ve geri dönüşüm
alanlarına vurgu yapmayı da ihmal etmiyor.
Papillon Hotels, 2021 Ocak ayında başladığı ve bütün otellerinin restoran ve barlarının menülerini kapsayacak şekilde kurguladığı süreci tamamladı. Şu anda tüm menüleri yüzde yüz değişen Papillon Hotels, konuklarına yepyeni ve özel bir lezzet deneyimi vadediyor. Geçen yıl üç otelinde toplam 13 olan restoran sayısını bu yıl bir Akdeniz, üç all day dining ve üç ücretli steak restoran olmak üzere 20 restorana çıkaran grup, bu süreçte çok özenli bir çalışma gerçekleştirdi. Yiyecek menüleri oluşturulurken deneyimli kadrolarının tecrübeleri, misafirlerin geçmişten gelen yiyecek alışkanlıkları ve son yıllarda öne çıkan sağlıklı yaşam gereksinimleri göz önünde bulunduruldu. Menünün kurgulanmasından reçetelendirilmesine, sahadaki entegrasyonundan fotoğraf çekimine toplamda altı aylık bir sürecin sonucu ortaya çıkan bu konseptin ana teması ise ‘Gastro Journey’ oldu.
Alışkanlıkların dışına çıkan ‘Gastro Journey’ Grup Yiyecek & İçecek Operasyon Direktörü Kenan Demirel, Ar-Ge Executive Chef Çağrı Esmer’in yaşanan süreç ile ilgili verdikleri bilgiye göre konseptin ve menünün belirlenmesinin yanı sıra kullanılacak malzemelerin seçimi de çok titiz bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktı. Tek bir markaya bağımlı kalmamak adına toplam 350 civarında üründe kör tadımlar yapıldı. Sonucunda alışkanlıkların dışına çıkan ve kalite açısından çok verimli bir çalışma gerçekleştirilmiş oldu. A La Carte konseptlerde orijinal reçetelere bağlı, farklı mutfakların derinlerine inen bir anlayışla birbirinden lezzetli yemekler konukların beğenisine sunulmaya başlandı.
Dünya tarihine etki etmiş bazı kişi ve canlılara ithafen hazırlanan kokteyllerYiyecek menüsündeki iddiasını içecek menüsünde de sürdüren ve bu alanda da yeniliklere giden Papillon Hotels, otel kimliği ve logosuna paralel olarak hazırladığı Butterfly Effect konseptiyle el yapımı ve lezzetli bir kokteyl menüsü oluşturdu. Bu konseptin yaratıcısı Ar-Ge Barlar Müdürü Tolgahan Sarıbuğday’dan dinlediğimiz Butterfly Effect kokteyl menüsü, küçük bir başlangıcın ilerleyen dönemleri etkilemesi ve belki de öngörülemez sonuçlar doğurmasına kelebek etkisi dendiğini söylüyor. Bu tanımla doğrultusunda Butterfly Effect kokteyl menüsü dünya tarihine etki etmiş bazı kişi ve canlılara ithaf ediliyor. Bu konseptin öne çıkanlarından birisi Coco Chanel’den esinlenen ve yıllanmış rum, kişniş & ananas, maraska kirazı, cajun baharatının harmanlanmasından hazırlanan #chanel kokteyli. Bu kokteylde kullanılan taze ananas ve kişnişin posaları daha sonra kurutularak chips veya pestil kıvamına getiriliyor. Ardından farklı kokteyllerde garnitür olarak kullanılıyor. Bu konseptin hem hikayesi hem de lezzetiyle öne çıkan diğer bir kokteyli ise Space Hero... Uzaya gönderilen ilk memeli olan köpek Laika’nın anısına hazırlanan Space Hero’da kullanılan malzemeler hikaye kurgusuna uygun seçilmiş. Bu özel kokteyl vodka, ev yapımı çilek vermut, tane karabiber, damla sakızı, fesleğen ve limon ile hazırlanıyor. Ve yenilebilir formda, pirinç kağıdından elde edilen Laika fotoğrafıyla servis ediliyor. Şarap konseptini de yenileyen Papillon Hotels, özellikle yerli şarapların ön plana çıktığı yeni menüsüyle bu alanda ne kadar başarılı ürünlere sahip olduğumuzu da dünyanın her yerinden gelen misafirlerine gösteriyor. Şu anda ortalama 300 kalem olan şarap listesinin yaklaşık 200 tanesi Türk şaraplarından oluşuyor.Yapılan yenilikler dahilinde ayrıca Papillon Hotels tüm otel restoranlarında granül kahve yerine çekirdek kahve servisine başladı. Otellerde hazırlanan PA&CO kahve köşelerinde 3’üncü Nesil Kahve servisiyle hem kaliteye hem de gelişen kahve kültürüne katkı sağlanıyor. Ayrıca Papillon Hotels, israfın önüne geçmek ve sürdürülebilir doğaya katkı sağlamak adına geri dönüşüm ve minimalizm başlıkları altında az ve öz olarak tanımlayabileceğimiz bir mantık çerçevesinde ilerliyor. Örneğin kış aylarından otel bahçelerinden toplanan greyfurtların suyu, sirke ve şekerle kaynatılarak donduruluyor. Şu anda ise limonata tarzında bir içecek olarak konuklara servis ediliyor. Greyfurtların kabukları ise kurutulup, toz haline getirildikten sonra tuzla harmanlanarak bazı içki servislerinde kullanılıyor. Otel bahçelerinde çokça bulunan bir diğer meyve olan kumquat ise şeflerin özel tarifiyle mevsiminde turşulanıyor. Ve bu ürün bazı kokteyller de kullanılıyor.
www.papillon.com.tr