Richess; iddialı, keyifli ve lezzetli

Richess; iddialı, keyifli ve lezzetli
Göktürk’te hizmet veren Richess, şehrin yeni lezzet duraklarından biri. Farkı ise sürekli yaşayan bir makan olması… Son misafir mekanda ayrılana kadar açık kalan mutfağı ve misafirin mutlu olması üzerine planlanan detaylarıyla şimdiden müdavimlerini oluşturan mekanın mönüsünde ise dünya mutfağından en iddialı lezzetler sunuluyor. Özetle Richess, dekorasyonundan sunumlarına, yemeklerinden içeceklerine ve özel hizmetlerine kadar her dayıyla çok iyi kurgulanmış bir mekan…

Her mekanda çok iddialı lezzetler vardır; Richess’te ise mönüde yer alan her seçenek birbiriyle yarışır nitelikte. Öyle ki gelen misafirler tekrar tekrar gelerek diğer lezzetleri deneyimliyorlar. Mönü hazırlık sürecinin mühendislik işi olduğunu söyleyen mekanın yaratıcısı Alp Kasay, “Yıllardır dünyada gezdiğim ülkelerden birçok deneyim biriktirdim. Dolayısıyla Richess’ın mönüsü de 50 yıllık bir birikim sonucu oluştu. Dört aylık mönü hazırlık sürecinde deniz ürünlerinden tahıllara kadar her ürün grubunun iddialı seçeneklerini bir araya getirdik. Bu sırada İstanbul’daki mönüleri tek tek inceledik, yurtdışıyla kıyasladık. Kalite fiyat dengesine özen gösterdik” diyor.

Mekanın mönüsünde sushi’den Pekin ördeğine, paelladan ıstakoza kadar birçok seçenek yer alıyor. İddialı olunan bir diğer konu da ıstakoz gibi sürekli bulunamayacak bir seçeneğin her gün sunuluyor olması. Her ürünün tedariki konusunda özenle çalışılan mekanda her seçenek lezzetiyle birlikte hem gramajı hem de sunumuyla misafirlerden tam not alıyor. Richess’ın mönüsünde; sushi çeşitleri, risotto, noddle ve paelle gibi buğday/pirinç alternatifleri, steak çeşitleri, dana yanağı, bonfile gibi et, levrek, somon ve ıstakoz gibi deniz ürünü örnekleri, havyar seçenekleri, salatalar ve çorbalar yar alıyor. Başlangıçlarda ise tempura’dantartar’a kadar birçok lezzet mevcut.

Gelen herkesin en iyi şekilde doyacağı şekilde sunum yaptıklarını söyleyen Kasay, “Biz asla füzyon mutfağı değiliz. Buraya gelenler dönüşte bir büfede karnını doyurmuyor. Uygun fiyata ve doyurucu yemekler yiyorlar. Sunumlarımızda küçük ve samimi dokunuşlar yapıyoruz, önceliğimiz misafirimizin yediği yemekten keyif alarak doyması. Yemeğin hautecouture’ü olduğumuzu düşünüyoruz. Sıradan bir yer kesinlikle değiliz. Her şeyi misafirlerimize göre şekillendiriyoruz. Her detay onların keyifli hissetmesi için kurgulandı. Örneğin viski müdavimleri için tek parça küp buzu kendimiz yapıyoruz, puro küllüklerimize kadar her şey özenle seçildi” diyor.

Dünya standartlarında bir mekan

Yaklaşık 5 milyon Dolar’lık bir yatırımla hayata geçen ve cityclup konseptinde dizayn edilen Richess, insanların iş çıkışı mekana gelip keyifle vakit geçirecekleri, geceyi de burada sonlandıracakları bir mekan… Kasay, “Richess’ta brasserie dining konseptiyle hizmet veriyoruz. Güne kahvaltıyla başlıyoruz, ardından da günün her saati misafirlerimizin taleplerine cevap veriyoruz. Akşam saatlerinde ise burası bar lounge’a dönüyor. Sabah kahvaltıya gelen misafirlerimiz gününü başka bir yerde geçirdikten sonra tekrar buraya bir şeyler içmeye geliyor. Her gün DJ performansımız var ve atmosfere göre müzik sunuyoruz. Burası sürekli yaşayan bir mekan; bu da bizim en büyük özelliğimiz. Şarap mönüsü hariç dört ayrı mönümüz var. Gün ışığı mönüsüyle güne başlıyoruz geceyi de ay ışığı mönüsüyle bitiriyoruz. Kısaca, insanların günün saatlerine göre talep edebilecekleri yiyecek ve içecekleri ayrıştırdık. Son misafirimiz mekandan ayrılana kadar mutfağımız hizmet veriyoruz. Tıpkı evimize misafir geldiğinde nasıl davranıyorsak, o şekilde. Kulağa zor bir sistem olarak gelebilir ama hizmet sektörüne aşık olan kişilerle çalışıyor ve işi biliyorsanız hiç de zor değil” diyor.

Detayların keyifli bütünlüğü

Richess, dekorasyonuyla da oldukça iddialı bir mekan. Öyle ki, kapıdan adım atar atmaz tüm detaylarıyla misafirlerini etkilemeyi başarıyor. Avizelerden tablolara, canlı bitkilerden antika objelere kadar her şey keyifli bir bütünlük içinde. Mimar Ali Türkmen ile çalıştıklarını söyleyen Aksay, “Ortaya güzel bir sonuç çıktığını düşünüyorum. Birçok şey buraya özel tasarlandı. Bazı objeler ise benim evimden geldi. Çok fazla detay olmasına rağmen iyi kurgulanıp güzel bir birliktelik yakalandı. Mekanda, içinde yaklaşık 50 yıllık şarap olan bir içki müzemiz ve 1800’lü yıllardan kalma ilk kahve makinelerinden biri var. Bu tarz detaylar misafirlerimizin de ilgisini çekiyor” diye konuşuyor.

www.richessistanbul.com

Yorum Yaz

 
 
  captcha