Kadınların gücü, mutfakta sadece lezzet yaratmakla sınırlı kalmıyor, toplumda değişim yaratabilecek bir etkiye sahip. Gastronomiyi bir araç olarak kullanarak, hem kendilerini hem de ülkemizdeki tüm kadınları güçlendiriyorlar…
Mutfak ve gastronomi sektörü, yalnızca lezzetleri değil, aynı zamanda kültürleri, gelenekleri ve duyguları birleştiren büyülü bir alandır. Sektörde çalışan tüm kadınlar; mutfakta yaratıcılık ve emekleriyle fark yaratan annelerimiz, mutfak kültürümüzün en değerli hazineleridir.
Yediğimiz her gıda, damağımızda sadece bir tat bırakmaz, aynı zamanda tat paletimize yeni renkler ekler. Yaşadığımız her yemek deneyimi hafızamızda kalıcı izler bırakır. Yemeğin kesişim noktasında, her tabak sadece lezzet değil, bir hikaye, bir miras ve toplumsal bir değişim gücü taşır.
Gastronomi sektörünün her bir kademesinde görev alan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
Kadınların bu ilham verici gücü, yalnızca bireysel başarılarla değil, toplumsal dönüşümde de bir kıvılcım yaratmalıdır. Türkiye'nin zengin mutfak mirasını geleceğe taşıyan kadın şeflerimize; onların gözünde sektördeki kadınların gücünü, motivasyonlarını ve geleceğe dair umutlarını öğrenmek için Tülay Saygılı sordu, şefler cevapladı.
Sektörde her gün sizi motive eden en güzel şey nedir ve bu pozitif gücü ülkemizde daha fazla insana ilham vermek için nasıl kullanabiliriz?
Arzu Öztürk - The Stay Hotel / Yiyecek ve İçecek Direktörü
Mesleğimi severek yaptığımdan her zaman kendimi şanslı hissetmişimdir. Belki de bu sebeptendir, sektördeki olumsuzluklara rağmen başka bir yolu hiç düşünmedim. Beni en çok motive eden şey, sektörün her zaman yenilikçi olması. Ekonomik dalgalanmalara rağmen sektör büyümeye ve yenilikçi fikirler üretmeye devam ediyor. Bu durum, benim de kendimi yenilememi sağlıyor. Yenilikleri yakalayabilmek adına sürekli araştırmak zorundayım. Teknoloji, sürdürülebilirlik ve küreselleşmenin etkisiyle sektör evrim geçiyor, bu da beni daha yaratıcı ve donanımlı olmaya teşvik ediyor. Sürekli yeni şeyler öğrenmek ve meslekte profesyonelleştikçe hala ne kadar acemi olduğumu fark etmek, bu mesleği büyüleyici kılıyor. Bir şef olarak öğrendikçe öğretmek ve deneyimlerimi ekibime aktarmak, benim için büyük bir tutku. Sanırım benim en büyük ilham kaynağım bu! Son yıllarda beni mutlu eden gelişmelerden biri de, yiyecek-içecek sektöründe kadınların sayısının artması. Kadınların aşçılık mesleğinde daha güçlü bir yer edinmeleri, sektöre katkı sağlıyor ve dönüşüm yaratıyor.
Cemre Temim - USLA Akademi Şefi
Mutfak benim için yalnızca yemek pişirilen bir yer değil, aynı zamanda kendimi en özgür hissettiğim alan. Birçok kadın gibi ben de bir anne, bir eş ve bir profesyonel olarak farklı kimliklere sahibim; ancak mutfak, içeriye adım attığım anda tüm bu rollerin ötesine geçiyor, sadece işime odaklanabiliyorum. En büyük motivasyon kaynaklarımdan biri de eğitimin içinde olmak. Bilgi ve tecrübeyi paylaşmak, bu sektöre adım atanların gelişimini görmek bana ilham veriyor. Mutfakta disiplin, tutku ve yaratıcılığı bir araya getiren her birey, sadece yemek yapmıyor, bir kültürü yaşatıyor ve geleceğe taşıyor. Mutfak benim için bir meslekten çok daha fazlası; bir yolculuk, bir ifade alanı ve her gün yeniden keşfetme fırsatı. İşte bu yüzden her gün mutfağa adım atmak benim için bir ayrıcalık.
Ceyda Baza - Buselik Meyhane
Mutluluk, hayatımızın en büyük amacı. Attığımız her adımda ona ulaşmayı hedefliyoruz. Yeni bir işe girdiğimizde, farklı bir şehre taşındığımızda ya da güzel bir yemeğe çıktığımızda amacımız hep aynı: “Mutlu olmak”. Mutluluk, sürekli bir duygu değil; hayatımızda değişimler ve aşılması gereken zorluklar da olabiliyor. Zor zamanlarda olumsuz düşüncelere kapılsak da hedefe ulaştığımızda nasıl devam edeceğimiz bize bağlı. İşimde en büyük motivasyon kaynağım; sürekli öğrenmek ve gelişmek. Yeni bir projeye başlarken duyduğum heyecan ya da karmaşık bir problemi çözme süreci beni motive ediyor. Geri bildirim almak, performansımı artıracak fırsatlar yakalamak ve gelişimimi gözlemlemek bana güç veriyor. Mutfakta çalışmak, hata kabul etmeyen zorlu bir süreçtir. En ufak bir hata her şey kontrolünden çıkıyormuş gibi hissettirebilir. Ancak burada önemli olan, duygularını ifade etmek, zorlukları kabul etmek ve çözüm yolları üretmektir. Ekibimle bu farkındalığı paylaşmak, onların motivasyonunu yükseltmek benim için çok kıymetli. Mutfakta başarı, sadece teknik bilgiyle değil, güçlü bir zihinsel duruşla da mümkündür.
Çiğdem Alagök / Danışman Şef
Sektörde beni en çok motive eden şey, kadınların mutfaktaki yaratıcılıkları ve güçlü duruşlarıdır. Her gün, kadın şeflerimizin ve gastronomi profesyonellerimizin yetenekleri, sadece yeni tarifler oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda geleneksel lezzetlerimizi modern yorumlarla harmanlayarak kültürel mirasımızı geleceğe taşıyor. Kadınların bu alandaki başarıları, toplumda ilham verici bir değişim yaratma potansiyeline sahip. Bu pozitif gücü daha fazla insana ilham vermek için, kadınların başarı hikayelerini özelleştirip vurgulamak, onları teşvik eden platformlar oluşturmak ve gastronomi alanındaki kadın girişimcileri desteklemek büyük önem taşıyor. Ayrıca, genç kadınların mutfak sanatlarına yönelmesi için eğitim programları ve mentorluk fırsatları sağlamak, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadınların sektördeki görünürlüğünü artıracak bir adımdır. Bu şekilde, kadınların gastronomi alanındaki gücünü ön plana çıkararak, sadece bireyleri değil, aynı zamanda toplumumuzu da dönüştüren bir etki yaratabiliriz.
Didem Yalçınkaya - Oishii Wok Sushi / Chef & Owner
7 yaşındaydım ilk soframı hazırladığımda, evde ne bulduysam. Kendimi bildim bileli mutfak, anda kaldığım ve “ben" hissettiğim yer oldu. Fakat bu dileğimin önünde kocaman bir engel vardı o tarihte: “Kadınlar aşçı olmaz, ne işin var mutfakta!”. Aşçılık eğitimi almak zordu, meslek neredeyse sadece erkeklere aitti. Halbuki konu “aş” ise kadınların varlığı ve nesiller boyunca edinilmiş önemli katkıları kaçınılmaz. Aşçılık kariyerimi şekillendiren 3 büyük ustam var: Giovanni Terraciano, İsmail Karabazar ve Shunichi Horikoshi. Onlar günün çok ötesinde bir vizyona sahipler. Destekleri ve öğretileri tüm zorlukları aşabilecek gücü verdi bana. Bir zamanlar mutfaklarda çok az sayıda hem cinsim varken, şimdi gururla bir çok başarılı kadın şef ile tanışma fırsatı buluyorum. Halen Asya mutfağında çok az sayıda olsak da yakın gelecekte sayımızın fark edilir şekilde artacağını biliyorum. Aşçı üniformamdan ve mesleğimden duyduğum gurur ve mutluluk, her gün tekrar ilk günkü heyecanla bir yandan da yılların verdiği dinginlikle ateşin başına geçmemi sağlıyor. Aynı nedenle sürekli eğitim almak için iştahımı ve enerjimi koruyabiliyorum. Benim neslimden sonra yola çıkacaklara da ilham olabilmek dileğiyle.
Dilek Yetkiner - Ege Mutfaği Uzmanı / Danışman Şef
Sektörde yirmi beşinci yılımda her gün aynı heyecanla işimi yapabiliyorsam bunu beslendiğim topraklara borçluyum. Bana mutfağı sevdiren anneannemin mutfak mirasını, Urla mutfak kültürünü yaşatmak adına yaptığım bir çok çalışmada en büyük desteğim kadınlara bu özel günde teşekkür etmek isterim. Doğduğum topraklarda bugün asırlık ömürleri ile yarı Türkçe yarı Rumca bana anlattıkları tariflerle beni besleyen değerli büyüklerim, yaptığım seyahatler, emekçi kadın dostlarımla kol kola gerçekleştirdiğimiz projeler birlikte büyümek birlikte başarmak benim en büyük motivasyonum. Yoluna çıkan her engele karşı başaran kadınların her zaman yanında olmak, sosyal medya gücümüzü girişimci kadınlara, kadın kooperatiflerine destek olmak için kullanmak ülkemize umut olmak, üretimi desteklemek biz şeflerin en büyük görevi diye düşünüyorum.
Feray Aydoğdu - Tonka Patisserie Datça / Chef & Owner
Hizmet sektöründe bir üretici olmak, benim için başlı başına büyük bir motivasyon kaynağı. Tüketmenin adeta zorunluluk haline geldiği günümüzde, bir şeyler üretebilmek, kendi ellerimle yeni bir şey ortaya koyabilmek paha biçilemez bir his. Her gün elimdeki malzemelerle sıfırdan çalışıp bir ürün yaratmanın verdiği tatmini hiçbir şeye değişmem. Üretmek, sadece fiziksel bir süreç değil; aynı zamanda hayal gücünün, teknik bilginin ve sezgilerin birleştiği bir sanat. Mevsimlerin döngüsüne uyum sağlamak, teknik beceriyi geliştirmek ve bedensel emeği hayal gücünün sınırlarında zorlamak… İşte mutfağın büyüsü burada! Sanıyorum ki son zamanlarda mutfak sanatlarının bu kadar popüler hale gelmesinin en büyük sebeplerinden biri de tam olarak bu: Kontrol edebilme, yaratabilme güdüsü. Etrafımızda değiştiremediğimiz, memnun olmadığımız yüzlerce şey varken, mutfağa girip farklı malzemelerle kısa sürede yeni bir sonuç ortaya koyabilmek, bize psikolojik bir rahatlama sağlıyor. Üretmenin verdiği heyecanı ve zihinde canlanan bir fikrin ellerde şekil bulduğu anın o tarifsiz tatminini herkesin tatmasını dilerim.
Hale Berra Kubur - Nicole / Jr. Sous Chef
Her gün mutfağa adım attığımda, sadece yemek yapmıyorum; bir hikaye anlatıyor, bir kültürü yaşatıyor ve başkalarına ilham oluyorum. Genç yaşımda bu alanda edindiğim deneyimler, mutfağın sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku ve paylaşım aracı olduğunu anlamamı sağladı. Her yemeği hazırlarken sadece lezzet değil, aynı zamanda bir hikaye, bir kültür ve toplumsal bir değer aktarıyoruz. İnsanların damağında bıraktığımız her tat, bana hem profesyonel bir tatmin sağlıyor hem de mutfakta yaratacağımız yeni hikayelere olan motivasyonumu artırıyor. Genç bir kadın şef olarak, sektördeki deneyimimi başkalarına ilham vermek için kullanmak istiyorum. Kadınların gücünü, sektördeki varlıklarını ve geleceğe dair umutlarını daha fazla kişiye ulaştırmak için özellikle genç kızları cesaretlendirmek ve onlara mentor olmak çok önemli. Mutfak, sadece yemek yapılan bir yer değil; değişimin, ilhamın ve dayanışmanın merkezidir. Birlikte öğrendikçe, paylaştıkça ve birbirimize ışık oldukça, sadece harika yemekler değil, daha güçlü bir gelecek de inşa ederiz.
İnanç Çelengil - Şef
En motive edici şeylerden biri aşçılığın saygı duyulan ve özenilen bir meslek haline gelmiş olması. Bu başarıda kadın aşçıların ve kadın restoran işletmecilerinin büyük payı var. Kadının olduğu yerde özen, saygı, samimiyet ve zarafet bulunuyor. Mutfaklar kadınlar sayesinde daha özenli ve sıcak yerler haline geldi. Kadınlar; doğası gereği yeme içme kültürüne erkeklerden farklı olarak, besleme ve büyütme içgüdüsüyle yaklaşıyor. Daha meşakkatli işleri üstleniyor, uzun ve tekrarlayan çalışmalarda daha yüksek dayanıklılık gösteriyorlar. Mantı kapatmak gibi, neden erkek mantıcı duymuyoruz? Kadınlar işlerini özveriyle yapar. Yaptıkları yemeğin beğenilmesini istemeleri, başarı hırsından değil, özverilerinin karşılığını görmek istemelerindendir. Malzemeyi lezzetli ve besleyici sunmak kadınların önceliğidir. Kadınların emeklerini takdir etmeli, onları desteklemeliyiz. Böylece binlerce gözlemeci yerine köklere dayanan, anadan kıza geçen tariflerle servis yapan işletmelere sahip oluruz. Bu çok ilham verici olmaz mı?
Melda Farimaz- Çalık Holding A.Ş / Mutfak Koordinatörü - Private Chef
İyi bir şef olmaya adaysanız, yetenek, kararlılık ve tutarlılık gibi özelliklerle fark yaratmanız kaçınılmazdır. Başarı, bu becerilerin sürekli olarak geliştirilmesine bağlıdır. Şef, mutfaktan çıkan her tabağın kendi itibarını taşıdığını bilir. Bu noktada iyi bir şef, deneyimini, lezzetini ve özellikle takımını o tabakta birleştirir. Mutfak kültürümüzün zenginliği, bu coğrafyada doğmuş olmanın verdiği şanstır. Doğa, doğru bakabildiğimizde her şeyi yerli yerinde görebilmektir; malzemelerin doğallığı, tazeliği ve lezzeti, şefin vizyonu ile birleştiğinde harika bir deneyim yaratır. İyi bir şef, her gün öğrenmeye ve gelişmeye açıktır. Öğrendikçe, başkalarına ilham verir, onları cesaretlendirir ve birlikte daha güçlü bir takım oluşturur. Benim için, mutfak sadece yemek yapmak değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı, bir tutku, bir aşk işidir. Bu tutku ve motivasyonla, öğrendiklerimi paylaşarak başkalarına da ilham verebilirim.
Özlem Altın Genç - Cuppa Cihangir / Chef & Owner
Aşçılıkta beni motive eden en büyük ilham kaynağı, annemin bana miras bıraktığı sevgi, tutku ve paylaşım kültürüdür. Sofraların etrafında toplanan insanlarla paylaşılan kahkahalar, neşeli sohbetler ve lezzet dolu anlar, benim için mutfağın ötesinde, yaşamın ta kendisidir. Annem, gerçek bir Anadolu kadını olarak, yemek yapmayı sadece karın doyurmak olarak görmedi, bunun ötesinde insanları bir araya getiren, kültürü yaşatan, sevgi ve neşeyi paylaşan kutsal bir ritüel olarak benimsetmişti. Annemi yakın zamanda kaybetmiş olsam da, onun bana aktardığı o tarifsiz ilham ve yaşam sevinci, her hazırladığım yemekte, özenle kurduğum sofrada ve paylaştığım anıda yaşam buluyor. Bugün mutfağım, sadece bir yemek pişirme alanı değil; annemin ruhunun, sevgisinin ve kültürel mirasının yaşatıldığı, dostlukların ve ailelerin buluştuğu bir mabet haline geldi. İşte bu yüzden, aşçılıkta beni motive eden şey, yalnızca lezzetli yemekler hazırlamak değil; aynı zamanda, annemin bana emanet ettiği bu değerleri, sevgiyle ve tutkuyla gelecek nesillere aktarmak. Böylece, onun sıcaklığı, ilhamı ve misafirperverlik geleneği, her yeni nesilde yeniden yeşerecek ve sofralara, yaşamın içindeki güzelliği getirecek.
Sinem Özler - Seraf Restoran / Şef & Ortak
Yerel mutfağın içinde barındırdığı fark edilmeyen güç, beni her gün motive eden en önemli unsurlardan biri. İnsanlar genellikle çevrelerinde gördükleri, tanıdık gelen tatları kanıksamış oluyor. Fakat bu tatlarla çok daha iyi yapılmış bir şekilde karşılaştıklarında, “Bu tanıdık bir yemek daha önce fark etmediğim bir lezzet var” diyerek şaşırmaları görmek güzel bir duygu. Ayrıca, geçmişte yapılan fakat günümüzde giderek azalan ya da hiç yapılmayan yemekleri görmelerini, tatmalarını ve bundan sonra da talep etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bir nevi “yeniden öğrenme” diyebiliriz. Seraf’da sunduğumuz yemek, ortam, servis, Anadolu şaraplarının varlığının altını çizmek amaçlı bu toplu tecrübe, insanların bildikleri bir şeyle yeniden şaşırmalarını sağlamak, yerel mutfağın ne kadar derin ve zengin olduğunu göstermek ile ilgili amacımızı temsil ediyor. Bu anlar sadece damak tatlarına değil, yerel kültürümüze ve mutfak mirasımıza da yeniden bağlanmalarını sağlıyor. İşte bu, beni hem mutfakta hem de yaptığım işin özünde her gün heyecanlandırıyor ve ileriye taşıyor.
Şehnaz Doğan - TAVOS Kurumsal Şef / Yiyecek ve İçecek Müdürü
Bir şef olarak, her geçen gün bu mesleği seçmekle ne kadar doğru bir karar verdiğimi görüyor ve mutlu oluyorum. Toplumun yemek konusunda bilinçlendiğini ve bizi takip eden genç neslin bu sektöre olan tutkusunu görmek beni sevindiriyor. Mutfak, çocukluğumuzdan itibaren annelerimizi izleyerek büyüdüğümüz, onları örnek aldığımız bir yerdir. Kültürümüzde mutfak; yemek, aile olmak, insanları mutlu etmek ve yemek masasında anıları paylaşmak gibi derin anlamlar taşır. Profesyonel mutfaklarda ise en büyük tutkum, hazırladığım yemeklerin beğenilmesi ve insanların yüzlerinde mutluluk yaratabilmektir. İşte bu duygu, benim için mutfaktaki ateşi daima canlı tutan en büyük motivasyon kaynağıdır. Her zaman söylediğim gibi, yemek "yenilebilir sanattır" ve sanatın değerini insanların mutluluğu belirler. Bizden sonraki nesillere aktarmamız gereken en önemli şey, yaptıkları işi tutkuyla yaparlarsa önlerinde hiçbir engelin duramayacağıdır. Onların kendilerini her gün geliştirmelerine destek olmalı, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşarak bu tutkunun nesilden nesile aktarılmasını sağlamalıyız.
Tuğçe Mirza - Restoran Modern / Executive Şef
Sektörde her gün beni motive eden en güzel şey, yemek yapmanın ve üretmenin gücü. Her yeni tarif, yeni bir yolculuk, yeni bir keşif. Mutfakta geçirdiğim her an, sadece lezzet yaratmak değil, aynı zamanda duyguları, kültürleri ve hikayeleri paylaşmak anlamına geliyor. Her tabak, bir anlam taşıyor; bu bana büyük bir tatmin ve motivasyon veriyor. Bu pozitif gücü, ülkemizde daha fazla insana ilham vermek için ise gastronomiyi bir kültür paylaşımı ve insanları birleştirme aracı olarak kullanabiliriz. Kadın şefler olarak, Türk mutfağının zenginliğini, geçmişini ve geleceğini harmanlayarak, sadece yemek değil, aynı zamanda bir kültür mirasını da gelecek nesillere aktarabiliriz. Ayrıca, mutfakta çalışan tüm kadınların deneyimlerini ve başarılarını ön plana çıkararak, genç nesillere ilham vermek ve onları bu alanda cesaretlendirmek de çok önemli. Kadınların gücü, mutfakta sadece lezzet yaratmakla sınırlı kalmaz; toplumda değişim yaratabilecek bir etkiye sahiptir. Bu yüzden, gastronomiyi bir araç olarak kullanarak, hem kendimizi hem de ülkemizdeki diğer kadınları güçlendirebiliriz.
Yağmur Dalbudak - Palude Restaurant / Chef de Cuisine
Türk ve Osmanlı mutfağının özgün kültürünü yaşattığımız bir mutfağa sahibim. Her gün, kültürümüze sahip çıkarak fark yaratmayı hedefliyor ve bu bilinçle ceketimi giyiyorum. İş hayatındaki başarılarımın temelinde, “Bu işi yapamazsam daha büyük işleri başaramam” düşüncesi yatıyor. Bu anlayışla yılmadan denemeler yapar ve kendimi mutlu edecek sonuçlara ulaşana kadar durmadan çalışırım. Mutfak ekibimizin yüzde 70’ini kadın personel oluşturuyor. Kadınların mutfağa kattığı disiplin ve düzen, başarılarımızın en önemli parçalarından biri. Hayatta ilk öğünümüzü bir kadın sayesinde yeriz. Her iyi şefin bir anne lezzeti vardır; ilk mutfak bilgilerimizi annelerimizden öğrenir, onların izinden yürürüz. Bu yüzden, kadınların mutfakta düzen kurması ve varoluşumuzun kadınlarla başladığı bu coğrafyada kadınlar ve annelerimizle birbirimize destek olarak yola devam etmemiz çok değerli. Restoranımız benim için bir ev gibi. Burada, hiyerarşiye dayalı bir aile düzeni içinde çalışmak ve ekibimin desteğini hissetmek, her günümün en büyük motivasyon kaynağı. Kadın olmaktan ve her işin üstesinden geleceğime inanarak yol almaktan gurur duyuyorum. Kadın isterse yapar!
Zeynep Hande Delibalta - Mipale Kitchen / Chef & Owner
Bir Slow Food restoranı şefi olarak, kullandığım ürünler ile hem yerli ve artizan gıda üreticilerini desteklemek hem de misafirlerimi organik ve yerel ürünlerle yarattığım temiz ve adil tabaklarla şaşırtmak bana büyük bir tatmin ve motivasyon veriyor. Bu çift taraflı kazan-kazan arasında köprü olmanın verdiği tatmin ile yemeğimi yiyen insanların yüzündeki keyif ve mutluluğu görmek benim her gün bu işe daha sıkı sarılmama sebep oluyor. Ataerkil toplumlarda evde mutfağa kısıtlanmak istenen kadınların, erkek egemen sektörde kendine yer edinmesi kadar zor bir yolculuk görmedim. Bir gün benden ve diğer kadın meslektaşlarımdan bahsedildiğinde “kadın şef” değil, sadece “şef” olarak bahsedilmesini diliyor, herkesin Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
(Şeflerin isimleri alfabetik sırayla yerleştirilmiştir…)