Yaklaşan soğuklarla birlikte cafe ve restaurantlarda kışa hazırlıklar başladı. 30 yılı aşkın geçmişiyle ısıtma sektörünün öncü markalarından Çukurova Isı, cafe ve restaurantların ısıtmasında kullanılacak teknolojilerin seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar ve piyasadaki ısıtma teknolojileri konusunda yatırımcı ve işletmecileri uyardı.
Cafe ve restaurantların ısıtmasında kullanılacak teknolojilerin seçiminde birkaç detaya dikkat ederek hem işletme maliyetlerini düşürmek hem de müşteriler için gerekli konfor şartını sağlamak mümkün. Yatırımcı ve işletmecilerin, sistem seçimi yaparken doğru tercihi yapmaları, işletmedeki konfor şartlarını sağlamanın yanı sıra kullandıkça tasarruf avantajını da beraberinde getiriyor. Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, “Çukurova Isı olarak güçlü mühendislik altyapımızla sunduğumuz ücretsiz keşif hizmeti ile iş ortaklarımızın işletmeleri için en doğru sistem seçimi yapmalarını sağlıyoruz" diyor.
Cihaz seçiminde öncelikli kriter “mekanın mimarisi”
Cafe ve restaurantların ısıtmasında kullanılacak cihazların seçiminde öncelikli kriterin mekanın mimarisi olduğunu vurgulayan Ünlü, "Bu kapsamda işletmenin sahip olduğu açık ve kapalı alanları da ayrı ayrı değerlendiriyoruz. Cafe ve restaurantların kapalı alanlarında havayı ısıtabilmek için hem “radyant ısıtıcılar” (borulu radyant veya seramik plakalı radyant) hem de “sıcak hava üreticileri” kullanıyoruz. Ancak kapalı alanlar için öncelikli tercihimiz “sıcak hava üreticisi” oluyor; çünkü radyant ısıtıcılar önce cisimleri sonra dolaylı olarak havayı ısıttığı için ısıtıcı kullanılan cafe ve restaurantlarda ortam istenilen sıcaklığa geldiğinde, radyant şemsiyesinin içinde kalan insanlar havayı çok daha sıcak hissederken, şemsiyenin dışında kalanlar set edilen sıcaklık değerini hissediyorlar. Ortamda ki ısı, homojen olarak sağlanamadığı için ısıtma konforunu bozuyor; ancak sıcak hava üretecisi, doğrudan havayı ısıttığı için çok daha konforlu bir ortam sağlıyor ve uygulama yapılan mekanın her yerinde aynı sıcaklık hissediliyor. Açık alanlarda ise mekanın yapısına göre yani yükseklik, masa yerleşim planı, mahalin rüzgar durumu, mekanın üstünde açılıp kapanan tente ya da sabit bir tavan olması veya olmaması durumu gibi detaylara göre proje hazırlamak gerekiyor. Açık alanlarda borulu radyant sistemler, seramik plakalı radyant sistemler veya yüksek yoğunluklu elektrikli infrared ürünler ile ısıtma yapıyoruz” diyor.
Yüksek yanma ve ışınım verimi
Sistem tercihi yapılırken ürünlerde dikkat edilmesi gereken teknik detaylar hakkında da bilgiler paylaşan Ünlü, dış hava şartlarında uzun süreli kullanım için ısıtıcının dış kasasının mukavemetinin yüksek olması gerektiğine dikkat çekiyor. Ünlü, "Goldsun seramik plakalı ısıtıcılarımızın dış kasası 600 derece sıcaklığa dayanıklı, elektrostatik toz boya ile kaplıdır. Cihazların ön yüzeyindeki ızgaralar ve ısı kalkanları ise 1000 derece sıcaklığa dayanıklı, paslanmayan ve dökülmeyen seramik ile kaplıdır. Piyasadaki en yüksek yanma ve ışınım verimine sahip olan bu plakaların önüne takılan paslanmaz çelik ızgaralar sayesinde cihaz veriminde %20 artış sağlıyoruz. Goldsun seramik plakalı ısıtıcılarda kullanılan seramikler dünyanın en iyisi olan Alman malıdır ve brülörleri patentlidir. Ayrıcacihazların içerisinde kullanılan selenoid ve beyinlerin de menşeine dikkat etmek gerekiyor. Biz, dünya tarafından oldukça iyi tanınan bir marka kullanıyoruz; ancak sektördeki birçok muadil üründe no name donanımlar kullanılıyor. Yine bir diğer önemli sorun da CE işareti konusunda karşımıza çıkıyor. Piyasadaki bazı firmaların CE alırken hazırladıkları şahit numune ile piyasaya sundukları cihazlar arasında ciddi farklar bulunuyor. Çünkü CE alırken cihaz içinde kullanılan her bir komponentin CE belgesine sahip olması gerekiyor; ancak CE alındıktan sonra bazı firmalar no name komponentler kullanıyorlar. Bu durumun önüne geçmek için denetimlerin artırılması ve işletmecilerin bu konulara hassasiyetle yaklaşıp, doğru markayı tercih etmeleri gerekiyor. Doğalgaz yakan ve yüksek sıcaklılarda çalışan bu cihazlarda tüketici güvenliği için cihazların güvenliğinin de tam olması ve sertifikalandırılması büyük önem taşıyor” diyor.
Maksimum konfor
Çukurova Isı markalı ürünlerin mekandaki konfor şartlarını da maksimum düzeyde sağladığını belirten Ünlü, “Piyasadaki birçok üründe bulunmayan reflektörün de Goldsun seramik plakalı ısıtıcıların performansını arttıran bir diğer unsur olduğunu söyleyebiliriz. Bu sayede cihazlardan yayılan enerji, havaya değil, mekandaki müşterilere doğru yönlendiriliyor. Elite serisi ısıtıcılarda seramik plakaların önüne yerleştirilen saydam seramikten üretilen camlar da karşıdan gelen rüzgar akımlarını yüzde 100 kesiyor. Isındıkça saydamlığı artan cam, ışınımın daha geniş alanlara yayılmasını sağlıyor. Performa serisi ısıtıcılarda ise seramik plakalarının önüne yerleştirilen yüksek ısıya dayanıklı paslanmaz çelikten mamul dekoratif rüzgar kalkanı ise karşıdan gelen rüzgar akımlarını büyük oranda yavaşlatıyor. Cihazların her iki ucunda bulunan alev hissedici elektrotlar da rüzgârlı ortamda yanmanın devamını sağlayarak ortamdaki konfor şartlarını koruyor. Bu nedenle işletmecilere, mekanlarındaki konfor şartlarının sürdürülebilir olması açısından bu tür donanımlara sahip ürünleri tercih etmelerini öneriyoruz” dedi.
Yüzde 40’a varan enerji tasarrufu
Ünlü, yüksek performansa sahip Goldsun markalı elektrikli ve doğalgazlı ısıtıcıların, muadillerine göre yüzde 40’a varan enerji tasarrufu sağlayarak, işletme giderleri açısından avantaj sağladığını ve sistemin 1-3 yıl kadar kısa sürede kendini amorti ettiğini vurguluyor. Cafe ve restaurantlarda özellikle iç mekanda kullanılan sıcak hava üreticilerinin ise münferit çalışan standart modellerin yanı sıra ortamın ihtiyacına göre bir kanal sistemi vasıtasıyla taze havayla ısıtma sağlayabildiğini de belirten Ünlü sözlerine şöyle devam etti: “Bu teknoloji ile yüzde 105’lere varan oranlarda yüksek yanma verimi sağlayarak cafe ve restaurantların işletme giderlerinden tasarruf etmelerini sağlıyoruz. Sıcak hava üreticilerinin, yapılan uygulamaya göre klasik sistemlerden %30 – %65 daha tasarruflu olduğunu söyleyebiliriz.”