Gastronomi sektörünün Türkiye’de gelişmesiyle birlikte sağlıklı konseptlere de her geçen gün yenileri ekleniyor. Gluten sorunu, bilinçlenmenin artmasıyla daha da önemli bir konuma gelirken, vegan beslenme trendi de ivmesini yükseltiyor. Bu alandaki sağlıklı beslenme konseptinin en yeni isimlerinden biri de Dear Food… İstanbul Beyoğlu Tomtom’da kısa bir süre önce hizmete giren ve uzun süren çalışmalar sonunda hem sağlıklı hem lezzetli ürünler çıkarmayı başaran Dear Food, hem glutensiz hem de vegan ürünleriyle beğeni topluyor.
Dear Food’un kurucuları Spiker ve Seslendirme Sanatçısı Devran Vangölü ile Mimar Iraz Kutlar. Markanın şefi de olan Devran Vangölü, çocukluğundan bu yana yemeğe ilgisini, yıllar sonra Dear food ile profesyonelliğe taşıyor. Dear Food’un oluşum sürecini Devran Vangölü şöyle anlatıyor: “Annemden gelen o misafir ağırlama ve yeni şeyler yaratma özelliği bana da geçmiş. Ben de çok hevesliydim, yemek dergileri okur, yemek programlarını izlerdim. Denemeler yapar, paylaşmanın iyi bir yolu olduğunu düşünürdüm mutfağın. Sofrayı ve sofra muhabbetlerini çok seviyorum. Biz sağlıklı yemekler ve atıştırmalıklar bulmakta çok zorlandığımızı fark ettik. Ya katkı maddeleri vardı ya da lezzetsizlerdi. Zaten öyle de bir algı var insanlarda; sağlıklıysa, glutensizse, vegansa lezzetsizdir, diye. Bunları aşalım istedik. Evde denemeler yapmaya başladık. Ortağım Iraz Kutlar ile birlikte bu yola baş koyduk ve bunu insanlarla paylaşalım istedik. Maceramız işte şöyle başladı. Sonuçta Temmuz ayı itibariyle online satışla Dear Food başlamış oldu” diyor.
Dear Food ürünleri, atıştırmalık diye tabir edebileceğimiz ürünlerden oluşuyor. Şu an ürün gamında grissiniler, krakerler, powerball’lar, granola, glutensiz ekmek ‘kekmek’ gibi bir kısmı tuzlu bir kısmı tatlı 16 çeşit ürün bulunuyor. Tüm ürünler şimdilik İstanbul’a online olarak satılıyor veya Tomtom’daki mağazadan alınabiliyor. Ürünlerin sağlıklı bir biçimde ulaşması için devam eden lojistik çalışmaları tamamlandıktan sonra Türkiye’nin her yerine ulaşacaklarını belirten Vangölü, “Başka satış yerleri veya sitelere vermek istemedik. Çünkü katkısız ürünlerimizin raf ömrü az. Nasıl saklayacaklar, nasıl satacaklar, emin olamadık” diyor.
Tamamen glutensiz ekmek; ‘kekmek’
Dear Food mutfağının kırmızı çizgileri var. Örneğin, rafine şeker ve katkı maddesi vb. kullanılmıyor. Tek bir üründe bal bulunuyor, onun dışında tüm ürünler vegan. Dolayısıyla da ürünlerin raf ömürleri kısa. “Sağlıklı ürünler lezzetsizdir” algısını yıkmayı başaran Dear Food mönüsündeki Maş fasulyeli kek, dışı badem ezmesi, içi nutella kıvamında bir ürün olan sürella’dan yapılan çokoprenses, bal, kakao, kuru meyveler ve fındıkla hazırlanan powerball’lar (vegan olamayan tek ürün) öne çıkan lezzetlerden. Dear Food’un ekmeği ‘kekmek’ de tamamen glutensiz ve beğenilen bir ürün. Kekmek’te karabuğday unu kullandıklarını söyleyen Vangölü, “Karabuğday dışında bir ürünle glutensiz ekmek yapmanız çok zor. Tabii karabuğday unu yurtdışından geliyor ve glutensiz derken, nasıl bir değirmende, ne şekilde üretiliyor, bilmiyoruz. O yüzden laboratuvara gönderip glutensiz onayı alıyoruz. Bu ekmeğe çok çalıştık, gluten olmadığı için mayalanma süreci, kabarması zor ama sonunda güzel bir lezzete ulaştık” diye konuşuyor.
Yeni ürünlere çalışılıyor
Dear Food’un ürün yelpazesine yeni ürünler eklenmeye devam ediyor. Sürekli yeni ürünler, yeni reçeteler için hummalı bir çalışma sürüyor mutfakta. Şu an muffin üzerinde çalışan Vangölü, bu ürünü yakın zamanda tüketiciyle buluşturacaklarını söylüyor. Yeni yıla kadar da birkaç yeni ürünün daha mönüye ekleneceğini ifade eden Vangölü, “Glutensiz ve vegan ürünler yapıyoruz. Malzemelerin çoğu ithal, Hindistan cevizi ürünleri vb. Çok kolay değil tabii bu ürünleri yapmak. Örneğin kek yapacaksanız, yumurtasız o kek kıvamını yakalamak kolay değil. O yüzden iki yıl kadar sürdü bunun çalışmaları. Maş fasulyeli bir kekimiz var, çok beğenilen, brownie tazında. Maş fasulyesiyle çözdük örneğin kek kıvamını yakalamayı. Normalde rafine şeker kullanılan ürünlerde biz bunun yerine ne kullanabiliriz, diye deneme yanılma yöntemiyle çalıştık. Artık hurma, agave, Hindistan cevizi şekeri vb. kullanarak o tatları yakalıyoruz. Tabii yurtdışından ürünler getirmek şart oluyor bu iş için. Ama sanıyorum birkaç yıl içinde bu ürünlere daha kolay ve ucuza ulaşabileceğiz, diye umuyorum. Belki üreticiler de bu işe el atacak. O zaman iyice yaygınlaşabilir” diye konuşuyor. Öte yandan, tüm bu ürünler tüketicilere hava almayacak şekilde kapalı ambalajlarla ulaştırılıyor. Bu özel paketlerin pek çoğunda geri dönüştürülebilir malzemeler kullanılmış.
“Herkese ulaşmak istiyoruz”
Herkese ulaşmayı hedef olarak önüne koyan Dear food, sadece ilgilisi ve alım gücü yüksek olanlar değil, herkes bu lezzetleri tatsın fiyat politikasını da ona göre belirlemiş. Genel olarak bu ürünlere ulaşılamayacağı ve pahalı olduğu yönünde bir algının olduğunu ifade eden Vangölü, en büyük amaçlarının bu ürünleri olabildiğince çok insana ulaştırmak olduğunu vurguluyor. Devran Vangölü, “Bu sağlıklıysa, bu vegansa lezzetsizdir, algısını kırarsak ne mutlu bize. Kısa süre olmasına rağmen ürünlere ilgi yoğun. Sipariş verenlerin tekrar tekrar sipariş vermeleri de mutluluk verici. Artışla devam ediyor. Aslında Çölyak hastası değilseniz de vücut farklı tepkiler verebiliyor bazen ve bunun glutenden olduğunu gördük. Ve çok fazla insan var bu şekilde. Çölyak Derneği ile ortaklaşa çalışıyoruz, laboratuvardan glutensiz onayı aldığımız ürünleri onlarla paylaşıyoruz, onlar da hastalarına ulaştırıyorlar” diyor.
www.dearfood.com.tr