30 Aralık 2024, Pazartesi

Fairmont Quasar İstanbul, yeme-içme mekanlarıyla iddialı

Fairmont Quasar İstanbul, yeme-içme mekanlarıyla iddialı
Ocak ayında Türkiye’deki ilk otelini Mecidiyeköy’de açan Fairmont Quasar İstanbul, beş farklı konseptteki yeme-içme alanıyla da dikkat çekiyor. Her biri özenli ve lezzetli deneyimler sunan mekanlar, şehrin yeni gözdeleri olmaya aday.

Dünyada adından söz ettiren ve ikonikleşmeyi başaran otelleriyle tanıdığımız Fairmont, Türkiye’deki ilk otelini Mecidiköy’de açtı. New York’da bulunan The Plaza ve Londra’da bulunan The Savoy gibi yetmişin üzerinde otelinde 100 yılı aşkındır misafirlerini ağırlayan Fairmont “Anları anılara dönüştürmek” sloganıyla yola çıkıyor. Fairmont Quasar İstanbul’da 25 suite, 209 lüks oda ve 64 Fairmont Rezidans bulunuyor. Otel çağdaş bir mimari yapıya ve son teknoloji donanımlara sahip. Fairmont Quasar İstanbul bünyesinde beş farklı lezzet durağı İstanbullulara farklı deneyim yaşatmayı amaçlıyor. İlk olarak Fairmont’un lobisinde yer alan Marble Bar, Fairmont-Classics Perfected programından kokteyl ve içki çeşitlerinin yanı sıra enerjik atmosferiyle de keyifli bir sohbet ortamı yaratıyor.

Otelin Executive Chef’i Sedat Buğday. Mesleğe 1990 yılında başlayan Buğday, kariyerinin büyük bir kısmını yurtdışında geçirmiş bir isim. Deneyimli şef Azerbaycan, Mısır, Suudi Arabistan, Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi birçok ülkede önemli yatırımların mutfaklarında görev almış. Aynı zamanda kendisi Mısır Kahire’de ilk Türk restoranını açan isim. Kariyerine Türkiye’nin birçok şehrinde prestijli beş yıldızlı otelleri de sığdıran Buğday Ağustos 2016 itibariyle Fairmont Quasar İstanbul’un mutfağında.

Stations, doğu ve batı mutfaklarını birleştiriyor

Stations, otelin ana restoranı olarak görünse de konsepti ve lezzet anlayışı nedeniyle ‘signature’ restoran olarak konumlanıyor. Doğu ve batı mutfaklarını birleştiren bir konsept sunan restoranda Uzak Doğu, Avrupa, Türk ve Arap mutfaklarından yemekler deneyimleyebilirsiniz. Rustik bir tarzın hakim olduğu mekan 150 kuver kapasiteye sahip mekan, 06:30-23:00 saatleri arası hizmet veriyor. Bünyesinde iki adet show kitchen’ı bulunan mekanda her şey konukların gözü önünde hazırlanıyor. Mutfağında 25 şef ve 13 steward çalışıyor. Ekipte Hintli ve Arap şeflerinde yer alması bölge mutfaklarının aslına uygun olmasını da temin ediyor.

Station’ın mönüsü farklı mutfakları birleştirdiği için çok yönlü. Mönüde vejetaryen konuklar atlanılmamış. Bu grupta vegetable mix grill çok sevilen bir sunum olarak öne çıkıyor. Ayrıca mönüde işaretlemelerle konukların yemeklerde kullanılan malzemeleri görmeleri sağlanıyor. Uluslararası mutfaklardan makarna, sandviç, burger gibi çok rağbet gören ve sevilen tatları kendi yorumuyla harmanlayarak sunan mekan, klasikler bölümüyle de geçmişte fine dining hizmet veren mekanlarda sunulan ve yavaş yavaş unutulmaya başlayan lezzetleri yeniden hatırlatmayı amaçlamış. Buğday, bu bölüm hakkında şöyle diyor: “Klasikler bölümümüzdeki yemeklerimizin her biri çok özel. 18 saatlerden başlayan pişirim sürelerine sahip hepsi. Özellikle Fransız Mutfağı’ndan örneklerin yer aldığı bu kısımda Boeuf Bourguignon, Duck, Chateaubriand, Steak Tartare gibi yemekler yer alıyor.”

Lunch 45 ile her gün farklı bir dünya mutfağı

İstanbul’da kurumsal yapının en yoğun olduğu ilçelerden biri olan Mecidiköy’de bulunması nedeniyle Station, Lunch 45 adında bir mönüyü sunuyor. İş günlerinde 12:00-15:00 arasında yararlanabileceğiniz bu mönü, size 45 dakika içerisinde yemeğinizi yiyip işinize geri dönebileceğiniz bir büfe konsepti vaat ediyor. Üstelik her güne farklı bir dünya mutfağı öğle yemeğinizi oluşturuyor. Dilerseniz Pazartesi Asya, Salı Türk, Çarşamba Hindistan, Perşembe uluslararası bir mutfak ve Cuma günü de Arap Mutfağı’ndan örnekler deneyimleyebilirsiniz.

Tüm mekanlarda bölgesel ve mevsimsellik ön planda

Beş farklı alanda yeme-içme deneyimi sunan Fairmont Quasar İstanbul her ürününde bölgesel ve mevsimsel olma özelliğine bağlı kalıyor. Station’da bu nedenle üç ayda bir mönü yenilenecek. Buğday, “Mutfağımızda farklı aromaları olan beş çeşit bal kullanıyoruz. Butik ürün satan tedarikçilerle, ticari yayılımı çok olmayan ürünlerle mönümüzü yorumluyoruz. Tek tedarikçiyle çalışmamamız aslında Türkiye’nin farklı bölgelerindeki ürünlere ve üreticilere de destek olmamızı sağlıyor” diyor. Restoranda makarnalar kendi reçeteleriyle kendi üretimleri. Bazı peynirlerin üretimi mutfakta tamamlanıyor. Hazır sosa mutfakta yer yok. Bu titiz anlayışla piyasaya öncülük etmek ve yön verme amacını taşıdıklarını ifade ediyor, Buğday.

Demlique ile çay saatine modern yorum

Birçok otelde lobby lounge’larda servis edilen çay saatlerinin aksine Fairmont Quasar İstanbul’da Demlique kültürümüzün bir parçası haline gelmiş bu saate özel bir yorum getiriyor. The Plaza ve The Savoy gibi otellerinde çok sevilen ve yoğun talep gören çay saatleri Demlique’in de ilham kaynağı olmuş. Buğday, Demlique için Londra, NewYork ve İstanbul olmak üzere üç mönü oluşturduklarını söyleyerek, ekliyor: “Mekanın Londra olarak adlandırdığımız mönüsünde İngiliz tatlarına yer verdik. Scone ve English muffin gibi ürünler var. Ayrıca ekler de servis ediliyor. NewYork’da somonlu bagel, NewYork usulü cheesecake’i deneyimleyebilirsiniz. İstanbul mönüsünde ise lavaşa sarılı çubuk turşulu dil, bal ve kaymakla servis edilen bazlama, badem ezmesi, şerbetli Türk tatlıları, kestane şekeri, simit gibi ürünler bulunuyor. Konsept dahilinde seçtiğiniz mönüyle birlikte çay veya kahve içebiliyorsunuz.” Mekanda ayrıca tatlı vitrini de bulunuyor. Executive Pastry Chef Feray Aydoğdu’nun başında bulunduğu patisserie kısmında kendi üretimleri olan çikolatalar, cheesecake’ler bulunuyor. Demlique’in hizmetlerinden take away olarak da yararlanabiliyorsunuz.

Aila, ocakbaşı anlayışına yeni bir açı getiriyor

Konuklarına interaktif bir ortam yaratan Aila’nın açılışı çok yakın bir süre içerisinde gerçekleştirilecek. Türk Mutfağı ve ocakbaşı konseptlerinin birlikte yer aldığı restoran içerisinde baharat kütüphanesini de bulunduruyor. Mısır Çarşısı’nda ne kadar baharat varsa hepsinin yer alacağı bu mekanda, Türkiye’nin önemli lezzetleri de başrolde. Konya’nın bamya çorbası, Adana ve Şanlıurfa’nın kebabı, Kayseri’nin mantısı, Gaziantep’in analı kızlısı bunlardan bazıları… Geniş bir içki mönüsüne sahip mekanın meze barında şeflerden direkt meze servisi alınabiliyor.

www.fairmont.com/istanbul/

Yorum Yaz

captcha