Hayvore, Galataport’ta açtığı ikinci mekanı lokanta hayvore ile vizyonunu bir adım ileriye taşıyor. Ünlü
Şef Aylin Yazıcıoğlu ve sahibi Şef Hızır Keskin’in ortak hayalinin ürünü olan bu yeni mekanda, haftanın
her günü ve her saate özel menüler sizi bekliyor...
Karadeniz mutfağının Beyoğlu Galatasaray’daki en lezzetli adresi Hayvore, ikinci şubesini Galataport’ta, ‘lokanta hayvore’ adıyla açtı. Bu yeni ve farklı mekanın mutfak danışmanlığını ünlü Şef Aylin Yazıcıoğlu yapıyor.
Aylin Yazıcıoğlu, Hayvore markasının yaratıcısı Hızır Keskin ile yollarının nasıl kesiştiğini şöyle anlatıyor: “Hızır Şef ile ilk olarak Hayvore Karadeniz Mutfağı sofralarında bir araya geldik. Herkesin çok takdir ettiği yemeklerine ben de tabii ki bayıldım, kusursuz bir iş çıkarıyordu. Başlarda müşteri olarak gittiğim sofralarda dost olduk. Ürünleri ve yaptığı iş muazzamdı. Artizanlığa çok önem veriyordu. O sofralarda çok konuştuk ve hayal kurduk. Ortak ne yapabiliriz diye düşündük. Araya pandemi girdi ama biz iki-üç yıl daha konuşmaya devam ettik. Ve en sonunda geçtiğimiz yazın başında Hızır Şef aradı ve yeni dükkanı bulduğunu söyledi. Ziyarete diye gittim, elime önlüğü tutuşturdu. O günden bu yana çalışıyoruz. İş tanımıma Danışman Şef dedik ama restoranın menüsünden işleyişin tüm detaylarına kadar bir iş birliğimiz var.”
Yazıcıoğlu, lokanta hayvore’de haftanın her günü ve her saate özel menüler hazırlıyor. Akşam servisi için Alakart Menü ise başrol oyuncusu.
Tek bir menü yok
Mekanın menüsündeki başlıklar şöyle sıralanıyor: Hayvore klasiklerinden oluşan “Her günün klasikleri”; ızgarada, tavada, fırında envai çeşit balık yemeği hazırladıkları “Denizden ne çıkarsa”, mevsimselliğe uygun yemekler sunulan “Mevsime göre” bölümünde güveçten lezzetler ve zeytinyağlılar; “Özledikçe yaptıklarımız” bölümünde ise o haftaki duruma göre pişirdikleri çorbalar ve yemekler yer alıyor.
Tüm yemekler özellikle yerli şaraplarla eşleşme tavsiyeleriyle sunuluyor. Rakı, bira ve pek çok içkiden oluşan bir içki menüsü mevcut ama tabii ki gastronomik bir tecrübe için şarap başköşede.
“O usta, ben öğrenciyim”
Kendisini her şeyden önce ‘iyi bir öğrenci’ olarak tanımlayan Yazıcıoğlu, şunları anlatıyor: “Karadeniz mutfağı söz konusu olunca Hızır Şefim usta, ben öğrenciyim. Anne usulü yemek yapmaktan çok mutluyum. İşin artizan yönüyle tanındığımın farkındayım, bu özelliği pasta ve ekmeklerde göstererek onu bekleyen misafirlerimizi de mutlu edeceğiz.
Ancak şunu eklemeliyim ki ülkemizde bu kadar iyi ürüne ulaşmayı başarmak ve bu ürünü hakkıyla hazırlamak en büyük artizanlık. Bu anlamda da Hızır Şefimin hakkını teslim etmek gerekir.”
Üstüne de Giresun ezmesi
Yazıcıoğlu, yeni açılan mekanın “En favori yemeği hangisi?” sorumuza da şöyle ilginç bir cevap veriyor: “Lezzetli ve sağlıklı yemek her zaman çok popüler. Restoranlarımıza gelen bilinçli misafirler de bizden bunu talep ediyor. Belki cevabı şöyle derinleştirebilirim: Günümüzde iyi malzemeyle, aslına sadık kalınarak hazırlanmış, lezzetli ve düzgün yemek bulmak marjinal hale geldi. Belki de o yüzden cevap ‘klasikler’. Kendim bir misafir olarak cevaplarsam da tatlı fasulye ve karalahana çorbası her zaman favorim. Üstüne de Giresun Ezmesi’ni tek geçerim.”
“Hayallerimizi birleştirdik”
Ve gelelim Hayvore’nin sahibi Şef Hızır Keskin’e... Keskin, öncelikle markasının 15. yaşını doldurmasından gurur duyuyor. Artık yeni bir fikir doğuracak ve onu besleyecek olgunluğa eriştiğini dile getiren Keskin, “Yıllarca hep beraber çok güzel sofralar kurduk” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Hayvore, Lazca’da “Ben buradayım” anlamına geliyor. 2009’dan bu yana müdavimlerimize Galatasaray’da “Hayvore” diyoruz. Karadeniz başta olmak üzere ülkemizin birçok bölgesinden yöresel lezzetlerimizi sunuyoruz.
Evet Hayvore, her şeyden önce iyi bir fikirdi. Bu toprakların en güzel değerlerini, ustalığı, doğruculuğu, dürüstlüğü, hakiki olmayı, gerçeği tek bir tabak yemekte bile görebilirsiniz. Ve bence iyi fikirler, yayılmayı ve daha fazla insanı mutlu etmeyi hak eder! İşte Aylin Hanım da, bu yolculukta karşılaştığım bir sofra dostum.
Yapmaya çalıştığım şeyi o kadar hızlı idrak etti ki sanki yüzyıllardır dostuz gibi. Bugün hayallerimizi birleştirdik ve birlikte yürüyoruz.”
15 yıldır Anadolu’nun her yerinden ürün getirdiklerini ve şimdi de lokanta hayvore’nin ihtiyaçları doğrultusunda da yeni tedarikçilerle tanıştıklarını dile getiren Keskin, “Özellikle balık tedariği çok önemli, her gün taze geliyor” diye konuşuyor.
lokanta hayvore’yi ressam olan eşi Şirin’in de desteğiyle Galataport’un zarif yapısına uygun düzenlediklerini belirten Keskin, “Hayvore, misafirlerimizin gözünde biraz anneanne ve babaannelerimize benzer. İnsanı kucaklayan, samimi bir ortam derler. Bu hissi koruyarak ve hayallerimize de başvurarak yepyeni bir mekan yarattık” ifadelerini kullanıyor.
Mekanın kapalı alanında 60, bahçede 40 kişi ağırlanabiliyor. Sabah 8.30’ta Ekspres Kahvaltı ile servisi başlıyor ve öğlen çok yoğunlaşıyor.
www.hayvore.com.tr