Zeffirino İstanbul, köklü İtalyan mutfağını yalnızca bir lezzet yolculuğu değil, aynı zamanda estetik ve duyusal bir deneyim haline getiriyor. Üç kuşaktır özenle korunan tariflerin modern yorumlarla birleştiği menüye; sıcak, samimi ve bir o kadar da zarif bir ağırlama anlayışı eşlik ediyor.
Zeffirino, 1939 yılında İtalya’nın Cenova şehrinde Belloni ailesi tarafından kurulan köklü bir İtalyan restoran markası. Kuruluşundan bu yana üç nesildir aynı aile tarafından yönetilen Zeffirino, zaman içinde yalnızca İtalya’da değil, dünya genelinde gastronomi meraklılarının kalbinde özel bir yer edindi. Bu ikonik restoran, bugüne dek Frank Sinatra’dan Gal Gadot’a kadar pek çok dünya yıldızını ağırladı, Papa ve Vatikan mensuplarının da favorisi oldu.
Zamanla dünyada adını daha geniş kitlelere duyurmak isteyen Zeffirino, ilk olarak Monte Carlo, ardından Paris’te şube açtı; bu süreçte restoran, Beefbar markasının da kurucusu olan vizyoner girişimci Riccardo Giraudi’nin liderliğinde büyümesini sürdürdü.
İstanbul şubesi ise Giraudi Group’un, Türkiye’de konaklama ve gastronomi alanında başarılı projelere imza atan Barış Erdoğdu ile iş birliği sonucunda hayata geçirildi. Ortaköy’de, Boğaz kıyısında yer alan Zeffirino İstanbul, markanın İtalya dışındaki üçüncü noktası. İstanbul’un tarihi dokusunu ve büyüleyici manzarasını Zeffirino’nun zarif gastronomi anlayışıyla birleştirerek, şehre yepyeni bir soluk kazandırdı.
Muhteşem manzara
Zeffirino İstanbul, eşsiz Boğaz manzarasını çağdaş İtalyan tasarım anlayışıyla birleştiren sofistike bir atmosfer sunuyor. Ödüllü mimar Sami Savatlı’nın imzasını taşıyan iç mekan tasarımında terrazzo, doğal mermer, ahşap ve parlak ceviz lambriler gibi sıcak malzemeler ustalıkla bir araya getirilmiş. Mekanın merkezinde yer alan 360 derece Boğaz manzarası, Ortaköy Camii ve Kız Kulesi gibi ikonik yapılarla çerçevelenerek adeta bir tabloyu andırıyor.
Dekorasyonda kullanılan yumuşak dokulu kumaşlar, özgün desenler ve artizanal detaylar, restoranın atmosferine zarif ama samimi bir hava katıyor. Bu mimari yaklaşım sayesinde Zeffirino, gündüz ve gece farklı ruhlara bürünebilen, her anı özel kılan dinamik bir ambiyansa sahip. Tüm bu unsurlar mekanı yalnızca yemek yenilen bir yer değil; aynı zamanda duygusal ve estetik bir deneyim alanı haline getiriyor.
Mutfak felsefesi
Zeffirino İstanbul’un mutfak felsefesi sadelikten gelen zarafet, malzemenin doğallığına duyulan saygı ve üç nesildir sürdürülen özgün tariflerin tutkusuyla şekilleniyor. Bu felsefenin en çarpıcı temsilcilerinden biri, markanın dünyaca ünlü Genovese Pesto sosu. İtalya'nın kuzeyinden gelen bu tarif, Zeffirino mutfağında hala aynı sadakatle korunuyor ve özel Mortaio (mermer havan) içinde masada hazırlanarak sunuluyor.
İnteraktif sunumlar
Restoranın farklılaştığı en önemli nokta interaktif sunumlar ve gastronomiyi sahne sanatına dönüştüren tabaklar. Sıradan bir yemeği etkileyici bir gösteriye dönüştüren bu yaklaşım, misafirlere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Aynı zamanda Zeffirino’nun zarif sunumu, kusursuz servis anlayışı ve seçkin lokasyonu, restoranı klasik bir İtalyan restoranından çok daha fazlası haline getiriyor.
Öne çıkan lezzetler
Zeffirino İstanbul’un menüsü hem klasik hem de modern İtalyan mutfağının özenle seçilmiş örneklerini bir araya getiriyor. Genovese pesto, ev yapımı taze makarnalar, zengin peynir çeşitleri ve yaratıcı tatlılar menünün temel taşlarını oluşturuyor.
Menüde öne çıkan özel tatlar arasında Stracchino peyniriyle hazırlanan Focaccia Formaggi, masada hazırlanan Mandilli al Pesto ve taze Antep fıstığıyla yapılan ev yapımı Gelato Pistacchio yer alıyor. Her bir tabak geleneksel tariflere sadık kalınarak ama modern bir yorumla hazırlanıyor ve zarif sunumlarla tamamlanıyor.
Şefin dokunuşları ise sunumlarda ve hazırlık sürecinde kendini gösteriyor; örneğin, bazı yemeklerin masada hazırlanması, sunumu misafirlerin gözleri önünde yapılarak hem lezzete hem de deneyime değer katıyor. Böylece yalnızca bir yemek değil; aynı zamanda bir şefin hikayesi haline geliyor.
Özel günler
Zeffirino İstanbul; özel günler, kutlamalar veya romantik akşam yemekleri ve grup etkinlikleri için pazar, pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri teras dahil hizmet verebiliyor. DJ veya canlı müzik ekleyebiliyor, finger food veya set menü düzenleyebiliyor. Ayrıca kapalı alanda VIP bölümünde ana oturma alanından ayrı olarak 25-30 kişiye ayrı özel bir yemek sunabiliyor.