Duru Gıda, en doğal ve lezzetli sonuçlar için geleneksel yöntemleri modern metotlarla birleştiren üretim yaklaşımıyla 89 yıldır sofralara bereketi taşıyor. Duru Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, köklü tecrübeleriyle hem sektörün hem de Duru Gıda’nın 2023 yılını değerlendirdi.
2023 yılında AB’ye ihracatın yüzde 65,8 gibi ciddi bir oranda artmasına dikkat çeken Duru Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, “Sektörümüz, 2023 yılının Ocak-Kasım ayları arasında AB'ye 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Öte yandan Türk mutfağında ayrı bir yeri olan bulgurun dünyanın dört bir yanında tüketimini yaygınlaştırmak dolayısıyla ihracatını artırmak amacıyla bir tanıtım hamlesi başlatıldı. Dünya pazarında işlenmiş tarım ürünlerinde 'Made in Türkiye' imajının her geçen gün geliştiğini görmek bizi çok mutlu ediyor. Duru Gıda olarak yüzde 30 ihracat payına sahibiz. İhracat artışının 2024'te de artarak devam etmesini bekliyoruz. Ülkemizin coğrafi konumunun avantajıyla birlikte geçmiş yıllarda işlenmiş tarım ürünleri sektöründe Ar-Ge, inovasyon ve makina ekipmana yapılmış olan yatırımların olumlu sonuçlarını bugün alıyoruz" şeklinde konuştu.
2023 yılının iklimin verimli olmasının yanında verilen teşvik ve desteklerin etkisiyle rekoltenin yüksek olduğu bir yıl olduğunu belirten Emin Duru, “Hem tarım ürünlerinde hem de işlenmiş ürünlerde yılı büyüme ile kapatan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, ihracatta da yüzde 8’lik artışla 12,5 milyar dolara ulaştı. Sektör olarak 2024’te 14 milyar dolarlık ihracat hedefiyle Amerika ve Afrika kıtası başta olmak üzere Uzak Doğu pazarlarına odaklanırken, finansa ulaşım, kur ve vergi düzenlemesi ile kotaların artırılmasına yönelik adımlar bekliyoruz.” dedi.
Duru Gıda 58 farklı ülkeye lezzet ihraç ediyor, Avrupa’da da liderliğini sürdürüyor
Duru Gıda'nın, 89 yıldır bulgur başta olmak üzere Türkiye’nin en iyi bakliyatlarını tüketicisine sunmak için çalışan, ülkenin en eski ve köklü firmalarından biri olduğunu vurgulayan Emin Duru, 16 bulgur türü ile çeşitlilik rekoruna sahip olduklarını belirtti. Emin Duru sözlerine şöyle devam etti: "Karaman’da 3 bulgur üretim tesisi, 1 haşlanmış bakliyat, hazır yemek üretim tesisi, 1 bakliyat işleme ve eleme tesisi, Edirne’de 1 pirinç paketleme tesisi ve Şanlıurfa’da bakliyat ve hububat tedarik tesisi ile toplamda 7 tesisimiz ve 27 bin metrekare büyüklüğünde bir nihai ürün depomuzla faaliyetlerimiz sürdürüyoruz. Bulgurun en mükemmel haliyle işlenebilmesi adına dünyada doğal taş değirmen kullanan tek firma olarak faaliyet gösteriyoruz. Avrupa ülkeleriyle birlikte; Amerika, Kanada, Japonya, Avustralya’nın da aralarında bulunduğu 58 farklı ülkeye kendi markamızla ihracat yapıyoruz."
“Bulgurun ihracattaki değeri artacak”
Emin Duru, tüketici alışkanlıklarındaki değişime bağlı olarak hem lezzetli yemekler hem sağlıklı beslenme hem de dengeli diyet sunan bulgura olan ilginin her geçen gün arttığını söyleyerek “AB ülkelerinde yaklaşık 6,5 milyon Türk nüfusun yaşadığı dikkate alındığında, bulgur ihracatında dünya lideri olan ülkemizde üretilen bulgur bu pazarda daha fazla talep görecektir. Bulgurun önümüzdeki yıllarda ülkemiz için önemli ihracat ürünlerinden biri olacağına inanıyoruz.” ifadesini kullandı.
Dünyanın en büyük bulgur üretim hattına sahip olduklarını belirten Duru Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Emin Duru, "Yaptığımız teknolojik yatırımlarla ürünün tohumdan mahsule, paketlemeden sofraya ulaştığı ana kadarki her aşamayı yakından izleyebiliyoruz. Mahsulün en doğal, en besleyici haliyle tüketiciye ulaşması için çalışıyoruz. Çevreye ve insan sağlığına büyük katkıları olan bakliyat, ülkemiz için de en büyük zenginliklerden biri. Bu nedenle geleceğin dünyası bakliyattadır." dedi.
“Ata tohumu Ahmet Buğdayı ekonomimize büyük katkı sağlayacak”
Sektörün lider şirketlerinden biri olmanın sorumluluğuyla Türkiye'nin 2 bin yıllık yerli buğdayı olan ve ülkemizin tarım ihracatına önemli katkılar sağlaması beklenen Ahmet Buğdayı’nın yeniden tarım sanayiine kazandırılması amacıyla bir proje başlattıklarını hatırlatan Emin Duru, "Bu proje sayesinde bulgurda elde ettiğimiz fire düşecek. Yüksek protein içeriği ve verimiyle Ahmet Buğdayı, buğdayda arz güvenliğinin sağlanması yolunda çok değerli bir adım olacak. Ata tohumumuz tüm dünya sofralarında hak ettiği değeri fazlasıyla görecek ve Türk ekonomisine de büyük fayda sağlayacak” değerlendirmesini yaptı.