Göze, İstanbul’a yeniden aşık
olunabilecek bir manzaraya sahip
köklü bir işletme. Temeli 1955
yılında Sarıyer merkezde kurulan
Namlı Börekçisi’ne kadar uzanıyor.
Ekmekleri, kurabiyeleri, pastaları
ve çikolataları ile klasikleşmiş bir
buluşma noktası..
Göze Sarıyer’in tarihi 1955 yılına dayanan köklü bir geçmişi var. Sarıyer merkezde Ali Çetin tarafından kurulan Sarıyer Namlı Börekçisi ile başlayan hikayesi; kafe, restoran ve pastane olarak faaliyet gösteren “Göze Sarıyer” olarak devam ediyor.
Sarıyer böreği çıktığı ilk yıllarda o yöreye ait olan ama günümüzde tüm Türkiye’de sevilen, tarihi 100 yıla yakın bir zamana dayanan bir börek çeşiti. İşte 1955 yılında açılan Sarıyer Namlı Börekçisi de sadece bir börekçi değil, semt sakinleri için bir buluşma noktasıymış. O günlerde Namlı Börekçisi’ne uğrayan Sarıyerlilerin çocuk ve torunları artık Göze Sariyer’de bir araya geliyor.
Sarıyer Namlı Börekçisi’nin oğlu Ahmet Derviş Çetin, babasından edindiği bilgi ve deneyimleri ile mekanı modernize ederek bir dönüşüme imza atmış. 1990 yılında Göze Pastanesi olarak hizmet vermeye başlayan mekana, 1995 yılında da kafe ve restoran kısmı eklenmiş. Hali hazırda üçüncü kuşak temsilci olarak işletmeyi Ceren Beşirli Çetin yönetiyor.
Fırından çıkan taze lezzetler eşliğinde kahvaltı
Çetin, muhteşem boğaz manzarası eşliğinde sundukları kahvaltılarının çok sevildiğini ifade ediyor. Fırınları olmasının verdiği avantajla ürünlerini sıcak ve taze olarak servis edebiliyorlar. Kahvaltıda çok zengin bir içeriğin yanı sıra, geleneksel Sarıyer böreği, mıhlama, pişi, bazlamalar gibi lezzetler yer alıyor.
Doyumluk menü
Göze Sariyer, açık mutfak konseptine sahip ve bu özelliği tercih nedeni olmasında etkili. Ayrıca donmuş ürün asla kullanmıyorlar ve tüm ürünlerini taze olarak pişirerek servis ediyorlar.
Önemli başka bir detayı Ceren Çetin şöyle anlatıyor: “Farklılıklarımızdan bir tanesi, gastronomi dünyasının güncel konularından biri olan ‘doyumluk’ veya ‘seyirlik’ menüler konusunda. Biz doyumluk menüye yönelik çalışıyoruz. Doymadan ayrılan müşterimiz olsun istemiyoruz. Önceliğimiz lezzet olmak üzere doyumluk ve görsellik sıralamasını uyguluyoruz.”
30 yıldır menüden çıkmayan tatlılar
Göze Sarıyer, geleneksel tatların devam etmesi için çalışan bir işletme. Özellikle pasta ve kurabiye menülerine yeni tatlar girmekle birlikte 30 yıla yakın süredir müşterilerinin istediği geleneksel tatları değiştirmiyorlar. Acıbadem kurabiyesi, incirli portakallı kurabiye, tahinli bomba, landöşe, elmalı kurabiye, sufle gibi imza tatları koruyorlar. Bunun yanı sıra yağsız ve unsuz düşük kalorili, sağlıklı undan yapılmış ürün çeşitlerini de müşterilerinin beğenisi doğrultusunda menülerine ekliyorlar.
50 metre kıyısı bulunan restorandaki tüm masalar manzaraya hakim.
Ulaşım olarak da çok kolay bir noktada yer alıyor. Sarıyer semt merkezinin hemen girişinde, rıhtıma da yakın. Otoparkının olması da önemli bir avantaj.
Mekanın büyüklüğünün verdiği avantajla toplantı, doğum günü, özel yemekler, davetler, etkinlikler düzenlenebiliyor. Çocuk oyun alanı da var; bu alanda yapılan doğum günü partileri Sarıyerliler için bir klasik olmuş durumda.
Gelenekleri unutmadan yenilikçi konsept
Ceren Çetin şunları vurguluyor: “Göze Sarıyer ailesi olarak geleneklerimizi unutmadan yenilikçi, teknolojik, atıksız mutfak anlayışı ile doğaya saygılı, her türlü şartlarda kaliteden ödün vermeden çalışıyoruz.”
Tüm masalar Boğaz manzaralı
Göze Sarıyer denildiğinde ilk akla gelen mekanın eşsiz Boğaz manzarası. Sarıyer’in en güzel boğaz manzaralı kesiminde yer alıyor. Boğaza yaklaşık